Normal sezon tamamlandığında ve Galatasaray LH averajla 8.olarak play offta Fenerbahçe Ülker ile eşleştiğinde bir çok kişi gibi ben de bu serinin sarı lacivertlilerin üstünlüğü ile tamamlanacağı düşüncesindeydim ancak koç Ataman ve sarı kırmızılıların da özellikle Abdi İpekçi’de söyleyecek bir sözleri olduğunu hep belirtmiştim. Çünkü iki takım da kendi sahalarında oynadıkları toplam 16 maçı kaybetmediler ve bu kez Galatasaray LH birbirlerine sağladıkları ev sahibi olma konusundaki mental üstünlüğü sahaya yansıtmayı çok zorlansa da bir çok oyuncusu talihsiz bir şekilde sakatlansa da başardı ve seriyi 1-1’e getirdi. Bu tür maçlarda artık işin teknik ve taktik tarafından çok oyuncuların bireysel performansları, konsantrasyonları ve karakterleri çok daha önemli oluyor. İşte derbide de belirleyici etkenler aynen bunlardı.
Tekrar tekrar anlatmaya gerek yok ancak yapılan hataların ve finansal problemlerin gölgesinde kalan teknik heyet ile oyuncular güzel bir desteğin olduğu Abdi İpekçi’de onur mücadelesi verdiler. Tabiki kadro olarak üstünlüğe sahip olan ve serinin favorisi durumundaki sarı lacivertli oyuncuların da gösterdiği kötü performansın ve konsantrasyon eksikliğinin de etkisi büyüktü. Sezon içerisinde paralarını alamayan ya da geç alan oyuncular, sakatlıklarına rağmen kadrodaki rotasyon problemini arttırmamak için tam iyiyleşmeden, antrenman yapamadan sahaya çıkan oyuncular bu maçta karakterlerini ortaya koydular. Maç içerisinde sakatlanan Pocius ve Micov ile sakatlığı tam geçmediği halde sahada yer almak isteyen Ender bu isimlerden bazılarıydı. Young ise neredeyse tek başına pota altında Fenerbahçe Ülker gibi derin uzun rotasyona sahip bir takım karşısında direndi, son yaptığı blokla da maçı uzatmaya götürmeyi başardı.
Ancak bunlar belki de maçın içerisinde olan ve görebileceğimiz hareketler, etkenlerdi. Fakat bir oyuncu vardı ki sadece bu maça değil bence tüm sezona damgasını vurdu. Aslında centilmenliğiyle, karakteriyle ve ilerleyen yaşına rağmen bu sezon gösterdiği gelişim artı performansla zaten taraflı tarafsız herkesin beğenisini toplamıştı Sinan Güler. Bu maçta ise hem sahaya müthiş bir performans koydu ki kariyerinde ilk defa bir maçta 20 sayıya ulaşırken takımına galibiyeti getiren basketi de buldu hem de gösterdiği “centilmenlik” ile hepimize önemli bir ders vermiş oldu. Tecrübeli oyuncu Zisis ile kafaya kafaya çarpıştıkları pozisyon sonrasında kanlar içinde kenara geldi ve kaşına tam 7 dikiş atıldı, ardından da teknik heyete ve sağlık ekibine ısrar ederek tekrar sahadaki yerini aldı ama ilk olarak direkt Fenerbahçe Ülker benchine giderek Zisis’e durumunu sorması ve ona geçmiş olsun demesi, iki “rakip” oyuncunun birbirine gösterdikleri sevgi ve saygı tüylerimizi diken diken etti, gözlerimizin dolmasına sebep oldu.
Pozisyonu ilk izlediğimde de aklıma bu söz geldi: “ Yetenek şöhret yapar, karakter ise efsane!”. Bana göre Sinan Güler bu maçla beraber Türk basketbol tarihine adını altın harflerle “EFSANE” olarak yazdırmıştır. Tecrübeli oyuncunun bu derslik davranışını aslında maç boyunca ve seri boyunca zaten her iki takımın oyuncuları da destekleyecek centilmenliği gösteriyordu bu nedenle burada kolay olan bu güzel hareketi desteklemek ve alkışlamak. Asıl önemli ve zor olan ise bu “dersin” doğru yerlere ulaşmasını sağlamak! Buradan renkler uğruna ortamı geren, düşmanlığı başlatan ve tetikleyen yöneticilerimize sesleniyorum:
” Artık Sinan’ı Zisis’i koç Obradovic ve koç Ataman’ın tokalaşmasını, birbirlerini centilemence tebrik etmelerini örnek alın, bunun bir savaş olmadığını bir oyun olduğunu siz de sahada ter akıtan ve asıl mücadeleyi gösteren oyuncular gibi kabul edin lütfen. Siz edin ki sizi örnek alıp sizin liderliğinizde tüm takımların taraftarları da böyle davransın, büyüklerimizin anlattığı gibi, Spor Sergi’de olduğu gibi ev sahibi ve deplasman takımın taraftarları beraberce yan yana keyifli bir şekilde basketbol izleyip, kendi takımlarını destekleyebilsinler.”
Umarım bu akşam maçın sonucunu, sahada oynanan basketbolu ve hatta ezeli rekabeti bile bir kenara itip unutturan bu centilmenlik sahnesi de yeni bir dönemin başlangıcı olur. İyi ki varsın Sinan Güler…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz
