Yazık mı oldu desek, ÇEK’ler 90 artıda atarken, biz 90 artıda yedik, avuçlarımızdan kaydı gitti mi…
EURO 2008’den beri, belki de en keyifli, en heyecan dolu MİLLİ MAÇ’ı izledik dün gece SHOW TV’de. Gündengüne kısır tartışmalar ve hatalarla eriyip biten TÜRK futbolunun, tekrar yukarı ivmesine şimdilik WESLEY izin vermedi. Maç ya tamam ya devamdı bizim için. Ömer Toprak-Töre-Çalhanoğlu geriliminden tutun da, Emre Belözoğlu protestoları, maçı bırakıp gitmeye çalışan “Emenike”, derby tekrar edilsin mi, edilmesin mi geyiği, Fırat gördü mü görmedi mi..Kısacası hayati bir maç arifesinde, bu maç hariç her şeyi TARTIŞTIK, KONUŞTUK.
Yazıya baslarken aslında milli takımın, onun yarattığı heyecanın hiçbir yerde yeterince raiting yapmadığını fark ettim. Sıradan bir kulüp maçında bile herkesin klavye başına geçtiği ortamda, A MİLLİ TAKIMIN, hele ki Dünya 3.cüsü HOLLANDA maçının ilgi görmemesi NE ACI!
Tüm bu atmosferde, TERİM Robben’siz Portakallara, alan savunması yaparak tüm oyun planını doğru resimledi. Burak ve Gökhan Töre ilerde başarılı top saklayıp, çoğu zaman baskıda savunmamıza nefes aldırttı. Açıkçası kısmen heyecana versek te, VOLKAN ŞEN dışında tüm takım elinden gelenin maximumunu yaptı. ARDA gibi, artık markalaşmış bir yokluğu da düşünürsek, her şey tıkır tıkır işledi.
Volkan Babacan hiç ama hiç sırıtmayarak, kale tercihinin ilkesel bazda doğru olduğunu gösterdi. Mehmet Topal kusursuzdu. Ama son 15 dakika, doldur boşaltla yüklenen HOLLANDA, golü de ancak şans eseri bulabilirdi, öyle de oldu zaten…
Aslında son bir iki pası doğru yapsak, 2.golü bulup maçı kopartabilirdik, OLMADI! Ama bu milli takımı ben beğendim, hem de çok.
Milli takımın kısır ve aptalca çekişmelerden bağımsız, 78 milyonun takımı haline gelmesi şart. Ve de en önemlisi OZAN TUFAN gibi, birçok terbiyeli ANADOLU takımları çocuklarını da kucaklayarak.
Kimse umudunu yitirmesin. Bu takıma el birligiyle çomak sokmazsa; ÖNÜMÜZ AYDINLIK!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
iskender.genc@abcspor.com