Fenerbahçe’nin Başakşehir’i yenmesiyle Antalya maçı liderliği geri alma maçı oldu.
Buz gibi hava, tribünler coşkulu. Galatasaray ilk yarı beklendiği gibi coşkulu ve istekli idi. Bu kadro ile olabilecek en ideal onibir budur. Diğerleri ancak yedek olur veya tek devre oynar. Nagatamo iki maçta yerini buldu ve açığı kapattı. Linnes formu ve enerjisi ile Mariano’yu kesebildi. Terim de adaletini gösterdi. Tüm takım Linnes’i örnek almalı. Tam bir profesyonel.
İlk yirmi dakikada Gomis’in iki golü ile maç zaten bu dakikada koptu. Feghouli’nin golü ile ilk yarı 3-0 bitti.
İkinci yarı Galatasaray biraz enerji tasarrufu sanırım biraz da Hamza Hoca’ya ayıp olmasın diye frene bastı. Rolantide, öylesine bir ikinci yarı. Hal böyle olunca Antalya sanki daha çok rakip yarı alanda idi. Ama o kadar etkisiz, o kadar ne yaptığı belli olmayan bir takım ki, kaleye şutu yok desek yalan olmaz. Hamza Hoca nasıl bir defans yapıyorsa, Galatasaray ilk yarı üç dört kez kontratak yapma imkanı buldu. Biri de gol oldu. Antalya bu kafa ile düşme potasını son haftaya kadar yaşayacak. Karabük’ten sonra ikinci düşme adayım Antalya.
Fatih Terim frene basma, rolanti filan sevmez. Önümüzdeki haftalar da bu tabloyu pek görmeyiz. Herşeye rağmen Galatasaray emanetini geri aldı, koltuğuna oturdu. Kayıpsız geçilecek 5 hafta çok önemli. Bu haftalarda puan farkı artarsa, sonrasındaki haftalarda bu fark korunur.
Soğuk kış akşamında yarım porsiyonluk oyun taraftara kış güneşi oldu. Kış güneşlerini Mayıs Bayramına çevirmek için herkes üzerine düşeni yapmalı. Her maç tribünler dolmalı, boşluksuz! Terini son damlasına kadar akıtmalı futbolcular. Fatih Hoca adaleti, Yönetim de basireti sağladığı müddetçe Mayıslar bu taraftarındır.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: cem.demircioglu@abcspor.com
twitter: @cemdemircioglu