Reenkarnasyona inanıyorum da, Karmaya inanmam, astroloji de bana saçma gelir ama rüyalarımın gerçek çıktığı da olur, tavla oynarken ihtiyacım olan zarın geleceğini hissederim, nadiren olur ve söylerim atmadan.
Maçtan önce Fenerbahçe’nin çok rahat bir galibiyet alacağını hissettiğimi söylemiştim, sadece bir histi bu.
Ama rakip son anda kazanınca yine tartışmalı bir maçta benim beklentim değişti, öncelikli olarak iki rakip aynı gün oynuyorsa artık aynı saate almanın zamanı geldi diye düşünüyorum..
Fenerbahçe’de Serdar Aziz sürprizi biraz tartışma yarattı ama birinin tecrübesi, diğerinin hızı, birinin beklenmedik hataları, diğerinin acemiliği, bir şey diyemezsin hocaya, ben olsam ben de tecrübe derdim..
Fenerbahçe çok rahat başladı maça, kafa olarak iyi hazırlanmışlar maça, tam tahmin ettiğim gibi gitti her şey ta ki Fred’in füzesiyle Fenerbahçe öne geçene kadar..
Rakip kendi saha ve seyircisi önünde elbette bu skora tepki verecek ve risk alacaktı, burada topa sahip olabilmek önemli bir unsurdu ama Fenerbahçe fazla gömüldü..
Senin bu zamanlar için tüm planın topu al Dzeko’ya şişir olmamalı, çalışmadı işte.
Eğer topa sahip olamıyorsan bir geçiş oyunu planın olmalı, bu da yoktu ve Fenerbahçe ilk yarının kalan bölümünde çok zorlandı.
Şimdi sen bu kadar zorlanıyorken iki de bir kalecine pas atarsan bu probleme çanak tutarsın. Bunu gören ve uyaran da olmadı.
Kenar yönetimi bu noktada yine eksik kaldı ilk yarıda. Ne olursa olsun defans bloğunu biraz önde kurup orta sahanın ortasında kalabalık yaratman gerekir, en azından stoperinin pas bağlantısını sağlayacak bir adam sokman lazım oraya. Mesela İrfancan’ı biraz ortaya çekerdim çünkü kontratakta etkisiz eleman. Veya Tadić’te olur.
Trabzon oyuna tam manasıyla hakim oldu golden sonra ama 1 kez çok yaklaştılar gole, onda da Ferdi rakibinin topu boş kaleye atmasına izin vermedi, uzun süre unutulmayacak müdahalelerden biri, aklıma Kim Min Jae’nin müdahalesi geldi..
Fenerbahçe 2’yi bulursa bu maç tamamen çözülür diye düşünüyordum Szymañski’nin frikik pozisyonunda çünkü o stadın atmosferini biliyorum ve gol gelmezse de çok zorlu bir ikinci yarı olur, ilk golü atan kazanır, beraberlik olmaz diyordum ve bunları aklımdan geçirirken Fenerbahçe ilk kez doğru bir geçiş oyunu yaptı ve Fred’le ihtiyacı olan golü buldu.
Ama ikinci yarı Fenerbahçe kontrollü oyunu beceremedi, İsmail Kartal topu yere indirmek için 70.dakikayı bekliyordu büyük ihtimalle. Ne bileyim Zajc’ı alabilirdi belki. Frikikten topu kalesinde görünce işler karıştı..
Adam frikikçi, kesin kaleye vuracak, oradan o topu vurabileceği başka bir yer de yok ve Livaković 3.kopya frikik golünü yedi..
Aslında çok kolaylaşan maç zora girmiş oldu. Teknik direktörlerin 70.dakika takıntısı sıkıntıya sebep oluyor. Mesela maç İrfancan Kahveci’ye bakmıyordu hiç. Cengiz hamlesi de gelebilirdi. Batsuhayi uç bölgede topu ayağında tutamıyor ama yüzü dönük oyunda başarılı bir oyuncu, bir şekilde sahada yer alabilirdi Dzeko’nun arkasında.
Psikolojik üstünlüğü ele alan Trabzon’un baskısı bir de penaltı kazandırdı, pozisyonu hakemler yorumlasın, bana ağır karar gibi geldi..
Fenerbahçe kenar yönetimi beklenen hamlesini 2-2 iken yaptı, çok geç ama kenar yönetimin sol omuzunda bir melek var, diğer melek de Batsuhayi’nin sol omuzunda ve Fenerbahçe pes etmek üzereyken artık top taşıyamaz hale geldiği, orta sahada sürekli pas hatası yaptığı anlardayken Tadić’in ortasını Trabzonspor defansı uzaklaştıramadı ve Batsuhayi cezayı kesti. Son dakikaların adamı oldu gerçekten.
Avrupa takımları gibi, bu dakikada pozisyonu buldun mu affetmeyeceksin..
Trabzon’un son dakikalardaki baskısı gol getirmedi ve Fenerbahçe yarışa sonuna kadar dedi..
Şampiyon olmak başka bir konu ama rakibin ensesinde nefes hissettirmek ve sürekli son dakika golü atmak da psikolojik savaşta yıpratıcı bir şey, umarım semeresini verir, ben yanılmış olurum..
Maçın adamı Fred ve Batsuhayi oldular..
Maç yazısı başlığı için Ya ba da doo düşünüyordum, değiştiriyorum:
Ya Ba Da Ba Bats..!