Bugün filmi yapılabilecek bir gerçek hikaye, Atletico Bilbao’nun iki kardeş ismi; Williams kardeşlerden bahsedeceğiz.
Yazıya anne karnından başlayalım. Anne Maria, baba Felix 93 sonbaharında, daha iyi bir hayat için Gana’dan dönüşü olmayan bir yola çıktıklarında hamileydi.
Hemen her Afrikalı gibi onların da hayali Batı Avrupa’ydı ama hayal ettikleri gibi olmadık gerçek.
Önce tutuklandılar, sonra Liberya’daki savaştan kaçtıklarını söylediklerinde mülteci koğusuna alındılar. Bir avukat devreye girdi ve rota İspanya’nın kuzeyinde Bask bölgesi, Bilbao şehri oldu.
İlk çocukları dünyaya gelmiş ve onlara çok yardımı dokunan, rahip İnaki Mardones’in ismini vermişlerdi.
Baba Felix asgari ücretle çalışıyor, hayır kurumlarının desteğiyle kirası ödenen küçük ve eski bir evde, yoksul bir mahallede yaşıyorlardı.
İnaki 8 yasına geldiğinde de kardeşi Nicholas dünyaya geldi.
Mahalle aralarında çok net diğer çocuklardan farklı yeteneğe sahip olduğu belli İnaki’nin siyahi olması problemdi ama Bask dışından oyuncu hala oynatmayan Atletic’in eski devre göre yumuşayan şartlarına uyuyordu çünkü orada doğmuştu.
Önce 14 yaşında girdiği Pamplona altyapısında 4 sene, ordan da 2012’de Atletic’e geçiş.
2 sene boyunca A takıma yükselmeyi bekledi ama onu bir seneliğine, pişmesi için Baskonia kulübüne yolladılar.
2014 geri döndü ve 6 Aralık 2014 tarihinde La Liga’da Athletic formasıyla ilk kez sahaya çıktı. Ama onu tarihe geçiren maç; 2 ay sonra Avrupa Ligi’nde Torino deplasmanında attığı golle, Bilbao tarihinin gol atan ilk siyahi futbolcusu olmasıydı.
Hiç sakatlanmadı, ceza almadı, hastalamadı ve 17 Nisan 2016’da oynanan Athletic Bilbao-Malaga karşılaşması sonrası, 191 maçta da firesiz forma giyerek bir rekor daha kırdı.
İnaki başarmıştı ve şimdi sıra kardeşi Nicholas’taydı. Ve bakalım boynuz kulağı geçebilecek mi?
Futbolculuk gelecekleri ne olur bilinmez ama bundan sonrası ne kadar kötü giderse gitsin bilinen gerçek şu ki; artık Williams ailesi, eskisinden çok daha iyi bir hayata, yaşam standartına sahip.