TOP 16 E Grubunda yenilgisiz ve galibiyetsiz iki temsilcimizin Volkswagen Arena’daki mücadelesinde seri bozulmadı ve kazanan Fenerbahçe 4/0 ile liderliğini devam ettirirken, Darüşşafaka Doğuş da 0/4 ile grubun dibine demir attı.
Maçın favorisi sarı lacivertlilerdi ama karşılaşma adeta başladığı gibi biterken, ilk 5-6 dakikada açılan makasla direnci düşen ev sahibi ekip, teslim bayrağını beklenenden çok daha erken çekti diyebiliriz.
Darüşşafaka Doğuş tek tek baktığımızda kötü oyunculara sahip olmasa da, takım kimyası açısından iç-dış dengesi olmayan ve çabuk dağılan bir ekip. Bu akşam da mahalle takımı havasında, sanki ilk kez aynı forma altında bir araya gelmiş oyuncularla dolu bir takım ve onlar açısından “özellikle savunma anlamında” çok kötü bir 38 dakika izledik Maslak’ta..
Karşılıklı basketlerle başlayan maçta, ilk 3 dakika sonrası ipleri eline alan Fenerbahçe, skor avantajını bir daha bırakmadı ve art arda bulduğu üçlüklerle farkı açarak maçın 5 dakikasını 24-13 önde geçti.
Açılış periyodunun flaş ismi, süre aldığı 8 dakikaya 5 üçlükle tam 15 sayı sığdıran Bobby Dixon olurken, çeyrek de 37-24 sona erdi.
2.çeyrek, açılan farkla düşen konsantrasyon ve savunma dirençleri ile antrenman maçı havasına bürünen devre, 62-51 gibi toplamda 113 sayının çıktığı (TOP 16 rekoru) inanılmaz bir skorla sona erdi.
2.devre Daçka adına, maça tekrardan girebilirler mi diye düşünüyorduk ama FB lehine 7-0 ile başlayan çeyrek bize cevabı verdi ve antrenman havası kalan sürede de devam etti. Son çeyreğe de 86-73 girdik.
Bitime 1.58 kala 100-90 ile 10 sayıya çıkan fark sonrası maç bitti havasına giren Fenerbahçe’nin vitesi boşa almasıyla, son dakikada farkı 4 sayıya kadar çeken Daçka, oyuna maçın başından beri ilk kez renk getirdi. 2 dakikalığına da olsa heyecan dolu bir son izledik Volkswagen Arena’da..
26 saniye kala Harangody basketiyle 3 sayıya inen fark sonrası yapılan taktik faullerde 3/4 bulan Fenerbahçe, bir basketbol mucizesine izin vermedi. Ama ders niteliğinde bir maç (106-100/ bu sezon Euroleague rekoru) izledik diyebiliriz. Eminim Obradovic bu galibiyete sevinmemiştir ve soyunma odasında tüm takıma fırçayı çekecektir.
Hedefi Euroleague şampiyonluğu olan bir takım, “maç ne kadar erkenden de kopmuş olursa olsun “ 100 sayı yemez, yememeli !
Bobby Dixon 24 sayıyla maçın en skorer ismi olurken,
Jan Vesely 16 sayı, 13 ribaund ile double-double yapmayı başardı.
Ekpe Udoh attığı 21 sayıyla kendi rekorunu kırarken, yanına da 7 ribaund sığdırdı.
Luigi Datome maçı 14 sayı,
Bogdan Bogdanovic de 12 sayı, 4 ribaund, 5 asistle bitirdi.
Fenerbahçe için bu gece özelinden genele geçersek; ligde zaman zaman maç, hatta maç içerisinde periyot, hatta bugünkü gibi periyod içinde dakika seçseler de, 4/4 ile başlanan TOP 16 macerası ve özellikle Avrupa arenasına baktığımızda Euroleague’de işler çok iyi gidiyor diyebiliriz.
Ama herşeyi toz pembe görüp, eksik halkaları halının altına süpürmek de çok büyük hata olur!
Ben Fenerbahçe’nin bugün itibarıyla, gerek birbirleriyle ten uyumu, gerekse yakalanan hava ile ilk 5 olarak Avrupa’nın en iyi takımı olduğunu düşünüyorum ama arkası doldurulmadan bu puzzle’nin bitmesi çok zor!
Kalan isimler toplamda 60 dakikadan fazla süre almalarına rağmen, skorun sadece % 18’sine katkıda bulunurlarken, bu sayıların çoğu da maçın koptuğu dakikalarda geldi.
Her hafta yazdığımız gibi skora katkıda bulunan 5 isme (hadi bugün silik bir performans göstermiş de olsa, TOP 16 genelinde taşın altına elini sokan Antiç’i de katalım) ekstra oyuncu eklenememesi en büyük soru işareti.. Turlar geçilip, yokuş dikleştikçe, belki bugün için problem teşkil etmiyor ama F8 ve sonrasındaki telafisi olmayan dalgalı sularda, sadece fizik değil, mental anlamda da bu yük 6 oyuncunun kaldıramayacağı bir ağırlığa çıkacak. Benden söylemesi !!
Sarı lacivertlilerde bazı eksik halkalar mide bulandırıyor da olsa, önemli dişlilerden biri sakata gelmezse, bu grubu ilk 2 içinde bitirip F8 turunda saha avantajını alacaklar diye düşünüyorum. Diğer cephede her takımın her takımı yenebilmesi de büyük avantaj çünkü bu kaos grup sonuna dek devam ederse, lobisi, tarihi ve malum güçleriyle son 4 Final Four’daki 16 koltuğun 13’ünde sahne alan dev 4’lü yerine, görece daha kolay bir eşleşme de çıkabilir karşımıza…
Euroleague’de çok iyi takımlar olduğu doğru ama herbirinin kendi özelinde eksik halkaları var ve hiçbiri yenilmez değil! Bunu perşembe gecesi Baskonia’da denize dökülen Avrupa’nın en pahalı takımı CSKA Moskova’da da gördük.
Sadece 25 Milyon Euro’luk Rus ekibi değil, iki İspanyol devi Real Madrid ve Barcelona ile Olympiakos da 4’er maç sonunda 2’şer yenilgiyi şimdiden aldılar bile. Bu arada yenilmezlik demişken; tabii ki içinde bulunduğumuz grup, ‘’ gayya kuyusunun hallicesi ‘’ F Grubuna nazaran çok daha kolay ama yine de öyle ya da böyle; TOP 16’daki 16 takım içinde 4.hafta sonunda tek kaybetmeyen Fenerbahçe !
Her fırsatta söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz. Obradovic Fenerbahçe’nin 108 senelik tarihinde başına gelmiş en güzel şeylerden biri hatta teknik adam- coach özelinde bence spor dalı ayırmaksızın açık ara birincisi..
Maç bitti havasına girip şalteri indirdikleri son 2 dakika tabii ki canımızı sıktı ama genel havaya bakarsak; daha 10 maçlık zorlu grup maratonu ve sonrasında çok daha zorlaşacak F8 eleme turu var ama sarı lacivertlilerdeki vücut dili bizlere gösteriyor ki; koçu-oyuncusu-seyircisi ile ten uyumunu yakalamış ve maaile Berlin yörüngesine girmiş durumdalar..
Bu gidişat aynı çizgide devam ederse, Fenerbahçe’nin sadece yörüngeye girmekle kalmayıp, mayıs ayı 2.haftasında Mercedes-Benz Arena’ya şık bir iniş yapacağını da gösteriyor bizlere.. Umarım yanılmayız !
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : burak.belgen@abcspor.com
twitter : @BurakBelgen
