Sezona 3 kupalı şampiyon olarak girmişlerdi. Bir önceki sezonun son haftalarında gösterdikleri performans ile şampiyonluğu yakalamışlardı. Sezon başında her şey çok güzel görünüyordu. Ayın hoca ile yola devam edilecekti. Rakiplerine göre bir avantajdı bu. Beşiktaş da, Fenerbahçe de yeni hocalarını arıyordu. Yapılacak birkaç takviye ile bu sezonda da bir şampiyonluk beklentisi vardı bütün camiada. Üstelik şampiyonlar ligi heyecanı da vardı. Görünen o ki her şey yolundaydı sarı kırmızılar için.
Sezon başında takıma 8 transfer yapıldı ama ayrılan Melo’nun yeri bir türlü doldurulamadı. Rakiplerine göre çok yumuşak kalmıştı Galatasaray’ın göbeği. Sezon başladıktan sonra bahar havası çok çabuk geçti. Karakış çökmüştü sanki üzerlerine. İçlerinde fırtınalar kopuyor ama bu dışarıya yansıtılmamaya çalışılıyordu. Taraftar da biraz tuhaflaşmıştı. Kendi futbolcularına tepki göstermeye ıslıklamaya başlamışlardı. Hamza Hamzaoğlu ile yönetim arası da git gide açılıyordu. İpler iyice gerilmişti. Ve beklenen oldu. Hamza Hamzaoğlu’nun görevine son verildi
Takım Mustafa Denizli’ye emanet edildi. Bir önceki sezon kan değişikliği işe yaramış ve sonucunda 3 kupa kazanılmıştı. Ama bu defa işler istedikleri gibi gitmedi. Artarda alınan başarısız sonuçların ardından Mustafa Denizli ‘de görevi bıraktı. Üstüne üstlük UEFA’dan gelen Avrupa kupalarından men edilme cezası tam bir şok etkisi yarattı camia üzerinde. Bu cezayı tamamlamak için Galatasaray’ın Avrupa kupalarına katılma hakkı elde etmesi gerekiyordu. Bunun için de ligde ya beşinci olunacaktı ya da kupa kazanılacaktı.
Beşinci olma fırsatını ellerinin tersiyle ittiler. Ellerinde bir tek Türkiye kupası kaldı. Bu yüzden Türkiye kupası çok daha büyük anlamlar taşıyor sarı kırmızılılar açısından. Kötü geçen bir sezonu hem kupa ile taçlandırmış hem de Avrupa kupalarına katılmayı hak ederek cezalarını tamamlamış olacaklar ve bu şekilde teselli edecekler kendilerini.
Fenerbahçe ise transfer sezonuna fırtına gibi girmişti. Kötü geçen bir önceki sezonun ardından, Kjaer, Van Persie, Nani, Souza ve Markoviç gibi yabancı yıldızlar ile bir önceki sezonun flaş isimleri Fernandao, Ozan Tufan, Şener, Volkan Şen kadroya katılmıştı. Ayrıca kaleci Fabiano ve stoper Abdulaye Ba ‘ da kiralık olarak kadroya dahil edilmişti. Teknik direktör olarak da Vitor Pereria ile anlaşılmıştı.
Camiada beklenti çok büyüktü. Taraflı tarafsız herkes Fenerbahçe’nin ligde açık ara şampiyon olacağını düşünüyordu. Öyle ya bu kadro ile iki onbir kurulsa ikisi de bu ligde şampiyonluğa oynayabilirdi. Bütün spor yazarlarının görüşleri bu yöndeydi.
Yeni teknik direktörün yaptığı açıklamalar da taraftarları ve spor camiasını beklenti içerisine sokmuştu. Hücum futbolu oynayacaklarını söylüyordu yeni hoca. Ama kazın ayağı hiç de öyle değildi. Önce şampiyonlar ligi ön elemede Shaktar’a elendiler. Ancak sezon başıydı. Onların ligi başlamıştı .Fenerbahçe henüz hazır değildi. Böyle avutulmuştu camia.
Nihayetinde Türkiye süper ligi başladı. Takke düştü kel görünmeye başladı. Herkes keli görüyordu ama asıl görmesi gerekenler görmüyordu. Takım ağır oynuyordu, gol pozisyonuna giremiyordu ve doğal olarak gol atamıyordu. 60 gol ile tamamladı sezonu Fenerbahçe. Bu onların doğasına , genetiğine , karakterine pek uygun bir durum değildi. İki gol ortalamasını dahi tutturamadılar.
Oysa çok zengin hücum silahları vardı. Buna rağmen haftalar geçtikçe savunma takımı olmaya başladı Fenerbahçe ve az gol yemesi ve pozisyon vermemesi ile anılmaya başladı. Fakat yememek yetmiyordu. Atmak da gerekiyordu. Birkaç maç harici bunu başaramadı sarı lacivertliler.
Şampiyonluk birkaç defa önlerine gelmesine rağmen bu ikramı kabul etmediler. Avrupa kupalarından ise haksız bir hakem yönetimi ile elendiler. Belki de bu psikolojik bozukluk ligi de etkiledi. Bir türlü toparlanamadılar. Fenerbahçe için de elde kalan tek kupa Türkiye kupası. Sarı lacivertiler de bu kupayı alarak hiç olmazsa taraftarlarına bir teselli hediyesi vermek istiyor.
Sonuç olarak iki taraf ta sezonun tesellisini Türkiye kupasında arayacaklar bu gece. Sonuçları açısından Galatasaray için daha fazla önem arzeden Fenerbahçe açısından ise hayal kırıklığı sezonunun ardından teselliden öteye gidemeyecek bir kupa mücadelesinden ise bizim beklentimiz güzel futbol ve bol gol. Kazananı şimdiden tebrik ediyorum…
AYHAN KARATAŞ
ayhan.karatas@abcspor.com