Ülke basketbolumuz gerek lig kalitesi anlamında gerek kulüpler düzeyinde Avrupa’daki başarılar adına tarihinin en iyi sezonunu yaşıyor. Bu başarının önemli mimarlarından biri de kuşkusuz tarihinde ilk kez yer aldığı Avrupa sahnesinde adını Eurochallenge’da Final Four’a yazdıran ve bu önemli organizasyona da ev sahipliği yapacak olan Trabzonspor Medical Park Basketbol. Bordo Mavililer kadro kalitesi ve ateşli seyircisiyle beraber kupanın en büyük favorisi konumunda.
“Rakibimizi tanıyalım”
İncelememize öncelikle temsilcimizin yarı finaldeki rakibi ile başlayalım. Romanya liginin normal sezonunu 4.bitiren Energia takımı playofflarda şuanda yarı final serisinde Ploiesti ile mücadele ediyor. Eurochallenge’da ise çeyrek finalde koç Kunter’in takımı Le Mans’ı 2-1 ile geçerek buraya gelmişlerdi.
40 yaşındaki Kıbrıslı genç koç Konstantinides yönetimindeki takımda 5 Amerikalı, 2 İsrailli, 1 Karadağlı, 1 Yunan, 1 Çek ve 1 Türk oyuncu bulunuyor. Barış Aktaş fazla süre alamasa da onu bu takımın bir parçası olarak izlemek farklı bir keyif olacak Trabzon’da. Eurochallenge’da maç başına 77.3 sayı bulabiliyorlar ve bu alanda 16 takım arasında 12.sıradalar ancak aksine savunmada etkili bir takımlar ve potalarında ortalama 75.7 sayı görüyorlar, bu alanda da 5.sıradalar. Sert savunmaları onların en önemli silahı olacak yarı finalde de. Hücumda ise 3 sayılık atışlar en az tercih ettikleri silah, bu alanda en tehlikeli isimleri Amerikalı oyun kurucu Giordan Watson ki aynı zamanda asistlerde de takımın lideri ve maestrosu diyebiliriz onun için.
“Ribaundların galibi belirleyebilir”
Romanya temsilcisi iki pota altında da ribaundlarda etkisiz olan bir takım ki bu konuda en güvendikleri oyunculardan birinin de ligimizde RH Gaziantep formasıyla hayli zorlanan 33 yaşındaki Yunan pivot Glyniadakis olduğunu belirtmem lazım. Pota altında diğer etkili isimleri ise Karadağlı forvet Milosevic. Son maçlarda formunun zirvesinde olan oyuncunun dış şut tehditi de var, en önemli eksilerinden biri ise faul çizgisindeki düşük yüzdesi. X-faktör olarak dikkat etmemiz gereken oyuncu ise Amerikalı tecrübeli solak guard Troupe olacak, takımın en değerli ve belki de tek yaratıcı kanat oyuncusu konumunda. Hem potaya gidebiliyor hem de 3 sayı çizgisinden etkili olabilen bir isim. Ayrıca Darby de tehlikeli bir şütör, ceza atışları canımızı yakabilir.
“Watson onların her şeyi”
Energia’nın hücumda ilk silahı tarzını Pınar Karşıyakalı Dixon’a benzetebileceğimiz Watson’ın birebirleri ve yaratıcılığı. Amerikalı guardın penetreleri sonrası Troupe ve Darby’nin ceza atışlarından faydalanıyorlar ya da Milosevic ile oynadıkları ikili oyunlar sonrası Karadağlı oyuncunun iç-dış çeşitliliğinden faydalanıyorlar. Glyniadakis pota altında hücumda etkili bir silah, özellikle potaya yakın topla buluşursa. Fakat ikili oyunları savunmada çok ağır kalıyor ve bu nedenle de çoğu zaman şovuplara çıkmıyor. Takım olarak savunmada dirençleri yüksek ama pota altında yetersiz ve zayıf kalıyorlar.
Kadro kalitesi ve tecrübe olarak temsilcimizin oldukça gerisindeler. Bir kaç kritik noktaya dikkat edersek kendi seyircimiz önünde rahat bir galibiyet alacağımızı düşünüyorum.
• Bost’un Watson’ı durdurması
• Stipanovic’in hücum performansı
• Velickovic-Milosevic eşleşmesi
• Nusret ve Alper’in savunmada Troupe ve Darby karşısında konsantrasyonlarını kaybetmemeleri
• Hardy’nin skor katkısı
•Tempoyu ayarlamamız, basit sayılar bulmalarına engel olmamız
“Gelelim yarı finalin diğer ayağına”
Finale çıkma ihtimalimizin hayli yüksek olduğunu düşündüğüm için burada finaldeki muhtemel rakiplerimizi de incelememiz doğru olacaktır.
Nanterre da Skyliners da maç başına potalarında ortalama 75 sayı görürlerken hücum tarafında Nanterre bir adım önünde rakibinin ve 83.8 sayı buluyorlar maç başına. Fransa liginde de iyi bir sezon geçiriyorlar ve lider Strasbourg’un hemen arkasında yer alıyorlar. Skyliners ise Alman liginde istediği yerde değil, 6.sıradalar.
“Fransızlar atlet”
Nanterre’da keskin nişancı Shuler, genç ribaundçu Jaiteh, çok yönlü forvet Riley ve takımın en önemli hücum silahı Weems öne çıkan isimler. Özellikle Weems bu sezon Eurochallenge’da harika maçlar çıkardı, 26/54 yani %48.1 gibi müthiş bir oranla 3 sayı isabeti buluyor , bunun yanında da 5.2 ile takımın ribaund liderlerinden biri. Nanterre atletik oyunculardan kurulu ve açık alanda özellikle Weems’in bitirişleri ile etkili olabilen bir takım. Genç ve atletik pivot Jaiteh’in Almanların yeni yıldızı klasik pivot özelliklerine sahip Voigtmann karşısındaki mücadelesini izlemek hayli keyifli olacak.
Skyliners ise ise Nanterre’a göre daha düzenlerin takımı ve set oyunlarını tercih ediyorlar, pota altında da daha etkili oyunculara sahipler. Özellikle 22 yaşındaki genç pivot Voigtmann harika bir sezon geçiriyor. 2.10 boyuna rağmen mobil bir uzun olan pivot hem sırtı dönük hem yüzü dönük hücum edebilmesi ile beraber büyük bir silah ve aynı zamanda da pozisyonu için harika bir pasör, durdurulması zor bir oyuncu. Diğer silahları ise Amerikalı guard Cobbs, tempoyla beslenen ve potaya gitmekten çekinmeyen bir oyuncu. Alman liginin aksine Eurochallenge’da kullandığı istikrarlı üçlüklerle de takımının hücumda en kilit oyuncusu.
“Tahmin”
Ben temsilcimizin Energia karşısında bir süprize izin vermeyeceğini ve adını finale yazdıracağını düşünüyorum. Bununla beraber atletik oyunculardan kurulu ve daha formda olan Nanterre’in de finalde rakibimiz olacağını düşünüyorum. Finalde ne mi olur? Son saniyeye kadar çekişmeli ve güzel bir maç izleriz ama tecrübeli ve lider oyuncuları ile özellikle Hardy ve Velickovic ile bordo mavililer kupaya uzanırlar.
FERSU DENİZ YAHYABEYOĞLU
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz
basketfaul