Türkiye Futbol liglerinde ilk yarı bitti. Tüm takımlar kamplarda ikinci yarıya hazırlanıyor. Ara transfer dönemi başladı. Gazetelerde abartılı ve genellikle gerçek dışı transfer haberleri yapılıyor. Liglerimizde ilk yarı geneline baktığımızda, oynanan maçlara seyirci ilgisinin geçmiş yıllara oranla olağanüstü azaldığı, hakem hatalarının maç sonuçlarını etkileyecek seviyeye yükseldiği, Passolig uygulamasının futbol seyircisinden kabul görmediği, Süper Lig puan cetveline bakıldığında, üç büyükler arasında bir çekişme var gibi görünse de oynanan futbola genel çerçevede bakıldığında, liglerimizde iyi ve kaliteli futbol oynanmadığı, takımların ve oyuncuların geçmiş yıllara oranla çok kötü grafikler çizdiği, bu durumun da Milli takımımıza aynen yansıdığı görülmektedir.
Futbolumuzda tam bir kaos ortamı hakimdir. Tüm takımlar hakem yönetiminden ve futbol yönetiminden şikayetçidir. Bazı takımlar arası çekişmeler, rekabet ortamını geçmiş, tamamen düşmanca tavırların sergilendiği garip ve değişik ortamlara sürüklenmeye başlamış, takım yöneticilerimiz bu düşmanca tavırları demeçleri ile körüklemekten çekinmeden ve günlük kaygılarla demeç savaşına devam ederken, futbol yönetimi sadece verdiği cezalarla bu durumu yönetmeye çalışmıştır. Sadece cezalarla hiçbir sorunun çözülmeyeceği, verilen cezalara rağmen sorunların katlanarak büyüdüğü gözlemlenmesine rağmen hiçbir önlemin alınmaması, futbol yönetimince verilen demeçlerle konuların örtülmesi ve ötelenmesi futbolumuzda sorunların daha da büyümesine yol açmıştır.
Hal böyle iken kısa bir süre sonra liglerimizde ikinci yarı başlayacaktır. Sadece MHK yönetiminin değişmesi, futbol yönetiminin değişmemesi, ilk yarıdaki sıkıntıların ikinci yarıda da devam edeceğinin bir göstergesidir.
Futbolumuzun uluslararası ölçüde bir başarıyı yakalaması ve bu başarıların devamlı olması için alt yapıdan başlayan ve üst yapıya uzanan bir dizi sorunumuz varken, sadece yabancı oyuncu sayısının sınırsız gibi yapılması (28 oyuncu içinde 14 yabancı oyuncu olabilir) yalnızca sorunlardan birine kabaca bir yaklaşımdır. Tüm sorunlar birden mercek altına yatırılmazsa, yapılan uygulamalar, yan önlemler alınarak ve birbiri ile koordineli olarak uygulamaya konmazsa yeni sorunlar ortaya çıkabilecektir. Bu olgu da sorunlarımızı daha karmaşık hale getirebilecektir.
Bu durumda, futbolun tüm bireylerinin, basının, üniversitelerin temsilcilerinin katılacağı bir çalıştay toplanmalı, futbolumuzdaki tüm sorunlar masaya yatırılmalı, kısa ve uzun vadeli plan ve öneriler hazırlanmalı, sorunlar ve çözüm önerileri kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Futbolumuz, alt yapısından üst yapısına uzanan yeni bir yapılanmaya gitmelidir. Klüpler arası sevgi, saygı, rekabet ve dostluk ortamı Fair Play olgusu öne çıkarılarak, futbolun tüm bireyleri tarafından benimsenip savunularak yaşama geçirilmelidir.
Futbolumuzda başarılı bir gelecek, işte o zaman hayal olmaktan çıkacaktır.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın