https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

TEDESCO’YA LİGİ ANLATIN!

Okunması Gerekenler

Tedesco’ya Ligi anlatın!

Başakşehir deplasmanında yine puan kaybettik. Alıştık artık. Bu sezon aslında yenilginin, beraberliğin değil; hayal kırıklığının şekil değiştirip hayatımıza sızdığı bir sezon. Galatasaray ile fark 3’e çıktı, Trabzon kazandı, üçüncü sıraya düştük. Namağlubuz, buna sevinmenin ne anlamı var bilemedim.

Özeti kısa ama hissi uzun bir akşam. Bu maçtan sonra kafamda tek bir görüntü kaldı:

Adalet terazisinin iki kefesinde aynı adam duruyor : Tedesco.

Evet, bu sezonun en garip gerçeği şu: Fenerbahçe aynı teknik direktörden hem umut hem tedirginlik üretmeyi başarıyor.

  1. Birinci Kefe: Temiz, Nezaket Küpü, “Sahada Kalalım” Diyen Tedesco

Bu Tedesco çok tanıdık geliyor bana. Maçtan sonra hafif tebessümle konuşan, hakemle polemiğe girmekten kaçınan, pozisyonlara “olur böyle şeyler” diye yaklaşan o genç teknik adam. Futbol eğitimini iyi almış, iyi niyetli, tertemiz.

“Sahada kalalım.”

“Her pozisyona atlamayalım.”

“Futbolun içinde bunlar var.”

Evet, futbolda bunlar var.

Ama bu ligde olmayan şeyler de var.

Bu sözleri duyduğumda hoca değil, futbola inanmak isteyen biri konuşuyor gibi hissediyorum. Bir yanım bu masumiyete inanmak istiyor, diğer yanım ise içimden şöyle fısıldıyor:

“Hocam, burası Premier Lig değil.

Bu ligde VAR çizgisinin gönlüne göre kaydığı geceler bile yaşanıyor. Kolun pozisyonuna normal diyen, hayatta öyle külhanbeyi yürüyen insanlar vara inandıran koca koca adamlar var, hatta teknik direktörler.

Yine de Tedesco’nun bu yüzü, uzun zamandır aradığımız bir şeydi: Kavga değil, sakinlik; şov değil, saygı.

Ama işte futbolda her güzel profilin bir gölge tarafı vardır.

  1. Diğer Kefe: Elindeki Malzemeyi Kullanamayan, Kararsız Tedesco

Aynı Tedesco’nun bir de ikinci yüzü var. O yüzü görünce insan ister istemez gözünü kısıyor:

  • Sol bek hala belli değil.
  • Orta saha ikilisi hala“kısmetse” ilerliyor.
  • Forvette Duran mı, En-Nesyri mi, yoksa Talisca’nın gölgesi mi?
  • Her maç 11 değiştirmiyor diyorduk, ama yaptığı her değişiklik yeni bir kaos yaratıyor.

Bu tarafıyla Tedesco, Fenerbahçe’nin yıllardır çözemediği oyun kimliği krizinin bir parçası hâline geliyor.

Fenerbahçe’nin bu kadar fazla parçası olup da hiçbirinin birbirine uymaması, her hafta başka bir puzzle denemesine dönmüş durumda. İlk yarıları boşa geçen bir teknik adam. Biz buna geçen seneden alışığız da amacımız değişmek değil mi?

Tedesco ise her seferinde başka bir parçayı zorla birleştirmeye çalışıyor. Evet, deniyor.

Ama denemek, aradığını bildiğin zaman anlamlıdır.

Tedesco ise hâlâ ne aradığını tam bilmiyor gibi. Gemiyi devre arasına yetiştirmek istiyor desem, eline gelen fırsatları boşa çıkararak hem kendini çukura çekiyor hem bizlere yılların gerginliğini hatırlatıyor.

  1. Peki Suç Tedesco’da mı?

Evet. Ama hayır. Ama evet. Ama yine hayır.

Fenerbahçe futbolunun en uzun süren geleneği şu: Bir suçlu ararız.

Bazen hakem, bazen yönetim, bazen hoca, bazen de eski başkan hatta çoğunlukla taraftar

Bu yukarıda en son hep başkanlar olur. Asıl suçlu günün sonunda hep onlar olur, o ayrı.

Bu sezon da aynı hikâye oynuyor.

Ama işin aslı şu:

Tedesco ne tek suçlu, ne de masum.

Çünkü Fenerbahçe’nin problemi bir kişiye sığmayacak kadar derin.

Yeni yönetim, sezona kadro planlamasıyla başlamadı. Eline bir kadro ve hoca buldu. Bunu biliyoruz ama bu karmaşayı Tedesco çözsün istedi. Bu iş öyle olmaz. Ben bir yönetim etkisi olmadan, bavuluyla gelen Italyan – Alman Tedesco nasıl çözsün bizim şark kurnazı ortamımızı.

Bir yanda fair-play hocalığı yapan genç adam, diğer yanda elinde düğmeleri kopuk bir gömleği dikmeye çalışan çaresiz usta.

  1. Galatasaray ve Trabzonspor Aynı Ligde Ama Farklı Hikâyelerde

Puan farkı 3. Korkutucu değil. Ama hikâye farkı? İşte orası acıtıyor.

Galatasaray kötü oynasa bile ne yapmak istediğini biliyor.

Trabzonspor, bütçesi sınırlı olsa bile kimliği belli bir takım görüntüsü veriyor.

Tedesco terazisi gibi değil mi? Birine bakıp bizim kadromuz o kadar iyi değil diyoruz, diğerine bakıp Tedesco nasıl toparlamaz bu kadroyu diyoruz.

Fenerbahçe ise sanki her hafta başka bir yönetmen tarafından çekilmiş dizi bölümü gibi.

O yüzden üçüncü sıraya düşmek bir yerden sonra puan meselesi değil, kimlik kaybı meselesi oluyor. Kimlik getireceğim diyen bir yönetim ve başkana rağmen!

  1. Tedesco Gitsin mi?

Bu soruya dürüst cevap vereceğim.**

Hayır.

Tedesco giderse Fenerbahçe hiçbir şey kazanmaz.

Sadece hikâye başa sarar.

Yeni hoca gelir. Yerli bile olsa kadroyu tanımaya çalışır. Ocakta beş isim ister. Kadronun yarısı gider yarısı kalır. Sezon yine çöpe gider.

Bu filmi çok gördük.

Ama Tedesco’nun kalması da yetmez.

Asıl mesele, Fenerbahçe’nin artık bir teknik direktörden fazlasına ihtiyaç duymasını anlaması lazım.

İki Tedesco’dan Hangisi Kalacak?

Bu yazıyı yazarken fark ettim:

“Asıl mesele Tedesco’nun kim olduğu değil; Fenerbahçe’nin kim olmak istediği.”

Temiz, kibar, “sahada kalalım”cı Tedesco mu kazanacak?

Yoksa elindeki yıldızları tanıyamayan, oyunu oturtamayan Tedesco mu?

Bence cevabı Tedesco belirlemeyecek.

Cevabı Fenerbahçe başkanı belirleyecek.

Bir kulüp, kendi terazisini düz tutamadıkça hiçbir teknik direktör bu ağırlığı taşıyamaz.

Ve biz, Fenerbahçe taraftarları, şunu çok iyi biliyoruz:

Biz “bugünü hayal edemeyen” bir kulüp olamayız.

Biz, hayal edilemeyeni bile hedefleyen bir kulübüz.

Çünkü ilk cümle Tedesco’nun yabancı olarak durumu okuması, ikinci ise yönetimin işi. Yönetim artık devreye girmeli. Ağırlığını hissettirmeli.

Teraziyi düzeltmek için önce yönetim oyuna girmeli. Yoksa bu sezon daha çok “iki Tedesco” görürüz.

mail: yakup.borekcioglu@abcpor.com

twitter: @Yborekcioglu

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler

KRİKET AMERİKA’DA NEDEN ÇOK POPÜLER DEĞİL

Bazı spor dalları belirli ülkelerle özdeşleşmiştir. Bugünkü yazı konumuz kriket dendiğinde de akla gelen ilk 3 ülke; Hindistan-Pakistan ve İngiltere. Peki...

Benzer Konular