TARİHİN EN İYİ KADROSU

Bir defa önce şunu kabul edelim, Ali Koç’un söylediği gibi tarihin en iyi kadrosuna falan sahip değiliz. Hatta Fenerbahçe tarihinin en iyi 10 kadrosu arasına girmez bu kadro. Rakibin üstüne kabus gibi çökemeyen, sağlı sollu ataklarla, hızlı paslaşmalarla etkili olamayan, gol pozisyonuna girmekte zorlanan takımın iyi olduğu bile tartışılır.

Ha, bu kadro bundan daha iyi top oynayabilir mi ? Oynar elbette. Ancak önce işin mental tarafını halletmemiz lazım. Aslında ikinci devreye de fena başlamadı takım. Çok ciddi bir baskı kurmadık belki ama özellikle Kerem’in kanadından iyi geldik. Ancak ne olduysa gol yedikten sonra oldu. Yine bir panik havası. Yine bir top yapamama, geriye çekilme. 10 kişiye karşı bile zaman zaman orta sahayı hatta bununla beraber pozisyonları da verme. Bunu fizikle, kondisyonla açıklamak hata olur bence. Bu tamamen mental. Bu özgüven kaybının bir sonucu. Önce bu kafayı düzeltmemiz lazım bizim.

Sonra da tarihin en iyi kadrosundaki defoları kabul etmeliyiz. İyi bir Samsun maçı çıkaran Tarık maalesef yediğimiz golde hatalı. Skriniar harici stoperlerimiz üst düzey değil. Alvarez ikili mücadelelerde sert ama öne doğru vasat. Neyse ki Ismail her iki yönde etkiliydi. Asensio topla daha fazla buluşmalı. Nene ‘nin ilk çalımını atmasını hasretle bekliyorum. Kerem’in direkt oyununu beğeniyorum ama ilk kontrolü hep sıkıntılı. Santraforlar da maalesef bir türlü beklenen performansta değil. Szymanski ise giderek kangrene dönüşmekte.

Yani demem o ki keşke önceki başkanımız haklı olsaydı. Ancak maalesef değil. Evet, tarihin en pahalı kadrosunu kurdu. Rakamlar da bunu söylüyor. Tarihin en iyi kadrosu olmaktan ise çok uzakta. Bunu kabul edelim. Devre arasında takviye yapana kadar da minimum puan kaybıyla ilerleyelim. Bir seri gelirse, 3’er puanı ardarda cebimize koyarsak o zaman biraz moralleniriz. Özgüven problemini aşarız biraz. Kafalar rahatlar. Bu kadro da bundan daha iyi oynar. Ama en iyisini hic bir zaman oynamaz.