Takke belki değil ama sevgili Bilic’in kafasındaki bere düşünce kralın çıplak olduğu ortaya çıkıverdi. Hani ‘güzel adam’ diye bir tabir vardır, eski tüfek solcular da severler. Sen de öyle ‘güzel adam’ bir abimizsin sevgili hocam. Futbolculara bir ağabey, bir baba şefkatiyle yaklaşan, alnından öpen, yanağından öptüren, delikanlı tavırları ve sosyal içerikli mesajlarıyla gönüllerde taht kuran bir modern zaman futbol dervişi de gibisin hocam. Christoph Daum’dan sonra bu milletin candamarlarını yakalayıp onun aksine sahip olduğun kültürel altyapının da etkisiyle bu işi de daha bir samimiyet ve sahicilikle kotaran bir devrimcisin.
Peki sayın hocam, senin için teknik direktörlük sıfatı kaçıncı sırada geliyor? Adaleti seven adamsın. Formayı da öyle verdiğini biliyorum. Peki bunca maçtır kalesinde gayet iyi işler yapan Cenk’i kesip de niye sakatlıktan çıkan Tolga’ya bu maçta görev veriyorsun? Brugge’ün kalecisi adrese teslim top atarken bizim kaleci kendi seyircisi önünde topu eveleyip geveliyor. Bir ilk gol ki evlere şenlik… Anladık, Necip bizim evladımız da adamdan niye zorla stoper yaratmaya çalışıyorsun? Ersan Gülüm veya Franco o pozisyonda daha iyi olmaz mıydı?
Gelelim bana göre maçın en büyük hatası olan dizilişe; bu takım sezon başından beri 4-2-3-1 sistemiyle oynuyor ve evet skor olarak genelde kısır maçlar çıkarsa da ortada Veli ve Atiba’nın oyunu hem geri hem de ileriye yönelik büyük bir enerjiyle oynamaları takımı en azından ayakta ve diri tutuyordu. Liverpool karşısında da tur böyle gelmişti. Şimdi sen K.Erciyesspor gibi bir takım karşısında alınan farklı galibiyete güvenip gene çift forvetle başlarken bir de ortada daha yumuşak bir tarzı olan ve defansif yönü zayıf Tolgay’ı Veli’nin yanına koyuyorsun. Ve hadi öyle veya böyle son derece kötü oynayan ve Demba Ba’yla uyumusuz Mustafa’yı zorla sahada tutarken bir de nefis bir gol geliyor.
Be güzel adam, be devrimci ruh, çıkarıp şu Mustafa’yı koysana Atiba’yı. Adamların nasıl kontraatak yaptığını ve Veli’yle birlikte savunmanın düştüğü halleri görmüyor musun? Bunca yıldır futbol izlerim, maç 1-1 iken rakibin 5’e 1 atak yapması gibi bir tuhaflığı belki de ilk kez gördüm. O anda aklımdan Brezilya-Almanya maçı geçti! Olcay’ın uzun zamandır süregelen serseri mayın hallerine neden sabrediyorsun? Adam 10 numaralı formayı giyiyor ama kaç tane yan ve geri top yaptığını ben saymaktan usandım.
Doğrudur, bu akşam belki Opare’nin beklenmeyen sakatlığı ve maçın başında Demba Ba’ya yapılan faulde çalınmayan düdük ve gösterilmeyen kırmızı kart senin suçun değildi ama 70.000 seyirci önünde derbi maçlardaki formsuzluğuna bir yenisini eklemen şart mıydı be güzel adam?
Şimdi bir maceranın daha sonuna geldik. Lig defteri ise sonuna kadar açık ve iki rakibinle deplasmanda oynayacaksın. Kadro kalitesi, saha dezavantajı, sakatlıklar vs. hepsi olabilir ama sevgili güzel adam bu sefer bir de teknik direktör gömleğini giy de artık İngiltere’ye mi gideceksin, burada mı kalacaksın her neyse o gömleği de çıkarma ve şov yapma! Bu taraftar belki sen farkında değilsin ama dirayetli bir duruş ve adam gibi adamlığın yanında senden şampiyonluk da bekliyor.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
gorkem.isik@abcspor.com
