SOWAŞATA
Yaşamın manasını çözdüğünü iddia eden çok kişi var, hepsi de yaşamı bir şeylere benzeterek başlıyorlar sözlerine. Onlardan biri olmasa da bir benzetme de ben yapayım: Ne zaman geçmişe baksam tüm görebildiğim şey lunaparktaki bir Roller Coaster. Inişler ve çıkışlarla dolu bir yol, hızlanan ve yavaşlayan bir süreç. Hızlandıkça hafifleyen, yavaşladıkça artan bir yük. Nasıl da benziyor bu yılki Fenerbahçe’ye ? Bu seneden bi halt olmaz dediğimiz anda gelen iki güzel galibiyet, Osmanlı maçında gömdüğümüz umutlar ve GS maçı ile başlayan inanç ve Rize maçında gelecek olan galibiyet ve sonraki BJK maçıyla gelecek olan zirve hayali.
Ben Advocaat’a inanıyorum.. Rize maçını da çantada keklik olarak görüyordum ama bu konuda yanılmışım. Deplasman demek özgüven demek, tedirgin başlarsan sıkıntı yaşarsın ve nitekim de öyle oldu. Fenerbahçe tedirgin başladı, Hikmet Hoca’nın takımı istekli ve özgüvenliydi. Fenerbahçe yine çok güvendiği iki stoperin arasından vurdurulan bir kafa topuyla golü yedi. Stoperlerden ziyade bir iki çift laf da Adocaat’a söylemek lazım, Rize’nin sol beki 15 dakikada felç etti Fenerbahçe defansını, birisi stoper iki oyunc kart gördü Fenerbahçe’de. Bu süre boyunca özellikle dikkat ettim sahada hiç bir taktik değişiklik veya rötasyon olmadı, gol bağıra bağıra geldi yani.
Sıkıntılı dakikalar başlıyor mu derken Fenerbahçe toparlandı, defans bloğunu biraz daha öne. çekti ve oyun kontrolünü ele aldı. Volkan Şen’in yedek başladığı maçta Moussa ile dönüşümlü kanatta oynayan Aatıf ve Alper’in geliştirdiği akıl dolu ataklarla, belki de ilk kez şuursuzca değil, Fenerbahçe goller aradı ilk yarıda ve aradığını da buldu. Sow, Aatıf’ın pasıyla önce beraberliği sağladı, ardından Topal’ın nefis pasínda Fenerbahçi’yi röveşata ile öne geçirdi ve 45+2 de Alper’in serbest vuruştan yaptıgı asistle Fenerbahçe’yi 3-1 one geçirdi ve ipi çekti. Bekleyin BJK maçını dedi.
Bu arada aynı soruyu ben de sorayım ? Normal bir tane normal golu yokmu bu herifin ? Moussa ilk yarıda hat trick yaptı, bir sağ ayak, bir sol, bir de kafa. Geriye de bir yeri kaldı gol atmadık, onun için de hafta sonuna kadar sabredin dedi adeta. Fenerbahçe ikinci yarıya normal olarak sakin başladı. Olursa kontradan bir gol hesabı. Çok fazla kontratak imkanı bulamasa da son haftalarda form tutan futbolcusu Aatıf’ın attığı nefis plase ile 4. Golü buldu ve maçın bitişini bekledi.
Golün hemen ardından oyuna Salih’in girmesi, kart sınırındaki Skretel’in oyundan alınması falan birer mesaj aslında. Tam bunları yazarken de 90+da İsmail Köybaşı’nın sıradışı golü geldi ve maç 1-5 bitti. O nasıl bir vuruş İsmail ? Kafa karıştırıyorsun. Fenerbahçe artık toparlandı ve şampiyonluk yolunda ligi sonuna kadar kovalayacağını artık herkese kabul ettirdi.
Önümüzdeki BJK maçını da Fenerbahçe’nin rahat kazanacağını düşünüyorum, Lens oynarsa maçın adamı olur da… Da’sı? Fenerbahçeliliğimizden şüphe etmeyin diyen bazı yüzsüzler hangi yüzle maça gelecek onu merak ediyorum işte.mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: BrunoMonte1907
