SONUÇ OYUNDAN DAHA İYİ

Haftaiçi Bilbao karşısında sürpriz bir yenilgi alan ve Navarro, Koponen artı Lawal gibi önemli isimlerinden yoksun olan Barcelona, sezona basketbol anlamında istediği seviyede başlayamayan ve ligde de firen veren güçlü temsilcimiz Fenerbahçe’yi ağırladı. Koç Bartzokas’ın maç öncesinde “Fenerbahçe yenilmez bir takım değil” açıklaması ile birlikte maça ne kadar iyi hazırlandıklarını ve eksiklerine rağmen son topa kadar mücadele edeceklerini zaten tahmin etmek güç değildi. İlk dakikalardan başlayarak bu karakterlerini sürekli sahaya yansıttılar.

Rice liderliğinde Tomic’i çok iyi kullandılar, sürekli doğru zamanda ve potaya çok yakın yerlerde topla buluşturdular, yardım gelmesine fırsat vermediler. Üst üste 6 sayı buldular Hırvat uzun üzerinden. Bununla birlikte iki takım da ya gerisinden çok etkili ve yüzdeli başladı maça. Tehlikeli olan bizim sayılarımızın tamamını Dixon, Antic ve Bogdanovic ile yay gerisinden bulmamızdı. Barcelona ise iç dış dengesini daha iyi sağlayan taraf oldu ilk bölümde. İki takım adına da savunmalar çok yumuşaktı. Antic ve Udoh Tomic’i durduramadıkları gibi penetre eden Barcelona forvetlerine karşı da caydırıcı olamadılar.

Savunmadan hiç memnun olmayan koç Obradovic’ten erken bir hamle geldi ve Perperoglou’nun penetreleri karşısında zorlanan Datome yerine Kalinic’i sahaya sürdü. Bogdanovic ile beraber savunmayı sertleştiren Kalinic hemen etkisini gösterdi bu alanda, en azından Barcelona’nın rahat top çevirmesine ve pas trafiğini kurmasına engel oldular ilk etapta. Tabi ısrarla topu içeri geçiren Barcelona’nın Tomic’ten üretmesine engel olamadık.

Barcelona son bölümde rotasyona gidince Dorsey’den alçak postta aynı katkıyı alamadılar. Udoh da yardımlara daha rahat gidip penetreleri bloklarıyla püskürtmeye ve takımına hızlı hücum şansları yaratmaya başladı. Sloukas-Datome-Kalinic arka alanıyla da savunmada dengeyi kurdu Fenerbahçe. Barcelona ise üçlüklerle skora tutunmaya devam etti, yardım savunmaları sonrası yay gerisindeki adamlarını bulmakta yine zorlandı sarı lacivertliler. Rice’ın hiç devreye giremediği bu bölümlerde Barcelona’nın oyunda kalabilmesi önemliydi.

Dorsey ikinci çeyreğe çok etkili başladı, özellikle hücum ribaundlarında. Vesely ve Udoh’a karşı boyalı alanda sıkıntı yarattı bize. Onunla beraber Vezenkov da önemli işler yaptı. Hem Vesely ile Udoh’a ters gelecek şekilde sürekli yüzü dönük potaya hareketlendi 3 sayı gerisinden hem de savunmada iyi savaştı ikiz kulelere karşı. İlk şutunu sokarak başlamasının moralini kullandı.

Koç Obradovic Vesely’den oyunun iki alanında da fayda alamayınca Vezenkov’a karşı Datome’yi 4 numaraya sürdü. Ancak o da ribaundlarda sorun yaşadı. İkinci kez oyuna dahil olan Vesely ribaundlarda takımının dengeyi sağlamasına yardımcı oldu belki ama savunmada maalesef yine etkisiz kaldı Dorsey karşısında. Hücumda penetreleri ile takımını organize eden isim Bogdanovic oldu. Hem kendi bitirdi, hem de arkadaşlarına güzel pozisyonlar hazırladı. Onun yaratıcılığı ile sertleşen Barcelona savunmasını açmayı başardık genelde.

Boganovic ve Sloukas’ın etkisiz savunması karşısında ilk çeyreğin suskun ismi Rice da devreye girdi. Vezenkov’un yay gerisinde kalması ve Dorsey’nin de dışa açılarak alan açmasını Rice birebirleri ile çok iyi değerlendirdi, iki oyuncumuza karşı da yaptığı penetreler ile kolay potaya gitti süratli ilk adımını kullanarak. Tomic’in kenarda olduğu ve boyalı alan sayılarını minimize ettiğimiz bölümlerde onun bu katkısı Barcelona’yı skorda tuttu.

Son bölümde Sloukas ve Dixon’ı aynı anda sahada tutan ve yorulan Bogdanovic’in sağladığı skor katkısını onların üçlükleriyle bulan Fenerabahçe, Claver’in sertleştirdiği Barcelona savunmasına karşı da üretmenin yolunu yine bulmuş oldu. Ancak özellikle Vesely’nin savunmada yaşadığı konsantrasyon eksikliği Barcelona’nın tekrar boyalı alandan üretebilmesine çanak tuttu. İlk yarının neredeyse tamamında oyunun kontrolünü elinde tutmayı başaran ve skorda da önde olan temsilcimiz farkı bir türlü açamadı pota altı savunmasında yaşadığı bu istikrarsızlık nedeniyle.

İlk yarıda boyalı alanda üretken olan ve özellikle uzunlar arası pas trafiğini verimli kullanan Barcelona Doellman’ın hiç devreye giremediği bir maçta ilk yarıyı sadece 4 sayı geride kapatmayı başardı. Temsilcimiz ise muazzam bir üçlük yüzdesi (8/13, %61.5) yakaladı ama beklenenin aksine pota altında üstünlük sağlayamayınca farkı açamadı bir türlü. Kritik nokta Barcelona iki sayılık atışlardan 26 sayı üretirken biz sadece 16 sayı üretebildik. Hücumda pota altında efektif olmamamız Tomic’i de yorma şansını kullanmamıza engel oldu. Hırvat oyuncunun ikili oyun savunmasındaki zaaflarından hiç faydalanamadık.

İkinci yarıya Barcelona, temsilcimizin 3 sayılık atışlarını minimize edebilmek adına kısalarımıza baskıyı artırarak başladı. Bu durumda başvurulması gereken iki yol olan, sürekli potaya gitmeyi ya da alçak posta topu uzunlara indirmeyi beceremedik bir türlü, hücumda tıkandık. Adam değişmeleri ve yardımlaşmaları kitaplık yapan Barcelona uzunlarımızın devrilebilmesi ya da kısalarımızın penetre yapabilmesi için hiç alan bırakmadı . Özellikle Doellman ve Perperoglou’nun sahadaki tüm oyuncların karşısında kalabilmesinin avantajını çok iyi kullandılar. Hücumda da penetre pas oyununu çok verimli oynadılar. Gerek Rice gerekse Perperoglou istediği zaman potamıza gidebildi ve gelen yardımların ardından özellikle Tomic’i iyi kullandılar.

Çözümler aramaya devam eden koç Obradovic oyuna iyice ağırlığını koyan Rice’ı durdurabilmek adına bu kez Nunnally’i oyuna aldı. Ancak o da verimli olamadı. Dixon biraz olsun skora katkı vererek bizi rahatlattı ve oyunun içinde kalmamızı sağladı. Barcelona’nın kısalara yaptığı baskı faydasını iyice gösterdi ve ilk yarının aksine üçlük silahımızı da hiç kullanamadık. Datome’nin de kötü bir akşam geçiriyor olması opsiyonlarımızı çok kısıtladı hücumda, neredeyse sadece Bogdanovic’in eline bakmaya başladık. Hücumda düzen dışına itildiğimiz bir maçta, 3 çeyreğin sonunda skorda 53-51 önde kalabilmemiz çok kritikti.

Son çeyreğe Sloukas-Dixon liderliğinde ikili oyunları çok iyi organize ederek başladık ve üst üste sayılar bulduk. Ama penetre savunmamız yine çok kötüydü, boyalı alanı bir türlü kapatamadık. Neyseki imdadımıza yine Dixon yetişti yay gerisinden bulduğu basket faul ve 4 sayı ile, farkı bu maç için kritik olabilecek 7 sayıya çıkardık. Bu arada 3.çeyreğin sonunda dizinden sakatlanan ve soyunma odasına dönen Doellman’ın yokluğunda Barcelona’nın kısalarımıza yaptığı baskı da bir hayli azaldı, Claver adam değişimlerinde onun kadar etkili olamadı, zamanlama hataları yaptı.

Hücumda artık daha rahat üreten temsilcimiz farkı 5-7 sayı bareminde tutmayı başardı. Barcelona ise Dorsey’nin hücum ribaundları ve yine Perperoglou’nun penetreleri ile skora tutunmaya çalıştı. Kalinic’in bulduğu kritik üçlükle farkı 9 sayıya çıkarmışken Rice’ın penetreleri canımızı çok yaktı. Kendi skor bulduğu gibi yine savunma dengemizi bozup boş üçlükler de attırdı arkadaşlarına ve Udoh’un yardıma gelmesini de çok iyi değerlendirip Dorsey’i besledi pota altında. Onun sazı eline almasıyla tekrar maça ortak oldu Barcelona. Birebirde onu bir türlü durduramadık…

Bitime 45 saniye kala neredeyse hiç pas yapmadan birebir zorlayan ve el üstü bir şut kullanan Dixon isabeti bulamadı, Datome de hücum ribaundunu son anda elinden kaçırdı. Topun dışarı çıkmasından faydalanan ve Dixon’ı kenara alarak takımı uzatan koç Obradovic kritik bir hamleye imza attı, bu sayede şut şansı tanımadılar Barcelona’ya. 1 sayı geride olan ev sahibi en güvendikleri isim Rice’a topu emanet etti. Ancak Sloukas’ın yaptığı harika savunma Rice’ın top kullanmasını engelledi. Zorlama atılan şutu blokladı ve son topu da sahaya çok iyi yerleşip Barcelonalı oyuncuların faul yapmasına fırsat vermeden etkili bir şekilde çevirdik.

Eksik Barcelona karşısında Datome ile Vesely gibi iki kritik isimden hiç katkı kalamayan ve hayli zorlanan Fenerbahçe, özellikle Udoh ve Kalinic’in savunmada gösterdikleri ekstra mücadele ile kötü geçen bir akşamı galibiyetle süslemeyi başardı. Henüz tam hazır olmayan, konsantrasyon problemleri yaşayan ve hücumda zaman zaman yaratıcılık anlamında kısır kalan sarı lacivertliler her şeye rağmen kazanma alışkanlıklarını ve tecrübelerini sahaya yansıtıp hanelerine 2.galibiyeti yazdırdılar.