Kocabaş yığıldı çamura
Büyüdü gözleri
büyüdü yürek kadar
Örtüldü gözleri örtüldü hep.
Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı, bacım
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik
Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden.
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
İşte böylesine bir savaştan çıkmışsın, maddi olarak bitiksin, toplum olarak bitkinsin, şehit vermeyen aile neredeyse yok denecek kadar az, kaybettiğin topraklar da cabası ve önüne bir anlaşma konulmuş, imzalayabileceğin en iyi şartlarda da imzalamışsın. İki tane kıçı kırık teröristle mücadele edemeyen, kendi vatandaşının can güvenliğini sağlayamayanlara Lozan’ı eleştirmek düşmez ve ayrıca kimsenin de Lozan’ı büyük başarı falan diye yutturduğu da yok ama kabul edelim ki; Pereira hoca diye yutturuldu bize ve futbol dünyasında hoca diye yutturulmaya devam edilecek.
Bugün sonuç ne olursa olsun, Advocaat Hoca’nın yanındayım, önce bi içimdekini dökeyim. Feyenoord’un gergin, hakeminse biraz yanlı başladığı maça Fenerbahçe fırtına gibi bir giriş yaptı.. İlk 20 dakikası tamamen tek kale diyebileceğimiz şekilde bir maç oldu. Fenerbahçe savunmayı orta yuvarlağa kadar çıkarmış, önde deli gibi basıyor, orta saha patır patır topluyor reboundları, sağdan Lens yarım yarım yardırıyor, Emenike ele avuca sığmaz haşarı bir çocuk adeta. Solda Moussa iyi niyetli, Hasan Ali cıva gibi, bir de Volkan olsa sol kanadı şenlendirecek, değme Fenerbahçelinin keyfine.
Volkan cezalı yok, sahada da Van der Wiel aranıyor. Eldeki malzemeye göre bir oyun planı tercih eden Advocaat bir 10 numarayı takım içinden çıkaramayacağına ikna olmuş, 10’suz bir sistem kuruyor ve çok da başarılı ama orta sahada yaratıcı hiç bir oyuncu olmayınca mücadele, hırs ve heyecan tavan yapsa da pozisyon sayısı sınırlı kalıyor. Sağdan soldan bindirmeler, verkaçlar bir yere kadar.. 17.dakikada maçın adamı Lens yatarak bir top kesti, topu önünde bulan Ozan epey bir topu sürdükten sonra Emenike’yi gördü, o da en iyi bildiği şeyi yaptı, topu sağa çekip rakibini geçip, Sağ çaprazdan kalecinin sağından topu içeri bıraktı ve ilk yarı bu pozisyon ve bu skorla bitti.
İkinci yarıya Feyenoord golü isteyen bir takım hüviyetinde başladı ama bu Fenerbahçe’nin son 3 maçtır en iyi yaptığı şeyi yapmasına sebep oldu, Fenerbahçe orta alandan kaptığı her topta hızlı hucuma çıkarak pozisyonlar buldu, Emenike’nin bir röveşatası var golle sonuçlanmayan, Hasan Ali ve Ozan’ın al da at dediği iki pozisyonu Josef harcadı.. Dikkat ön libero, hızlı atakta pozisyona giriyor. Pek alışkın olmadığımız bir durum. Feyenoord’un ikinci yarıda özellikle Bilal oyuna girdikten sonra, sağ kanattan çok etkili olduğunu ve iki önemli pozisyon ürettiğini söylemek lazım hatta tedbir olarak Advocaat Hasan Ali, İsmail değişikliğine gitti. Advocaat Emenike’yi de RVP ile değiştirerek ileride daha fazla top tutup, kontrollü bir oyuna dönmek istedi ama Feyenoord’un Son 15 dakikada daha etkili olduğunu söylemem lazım..
Lens ‘in 40 metre yıkılmadan sürdüğü ama son vuruşu yapamadığı bir pozisyon daha var. Gerçekten Lens futbol oynamaya gelmiş, sakatlanıp yerini Alper’e bırakıncaya kadar nefis oynadı.. Volkan ve Lens çok can yakar, son yıllarda ki en etkili iki kanat. Fenerbahçe tek farkla yine kazandı ama yine daha fazlasını hak etti. Fenerbahçe oluyor, Dick Advocaat’ın eli değdi bu takıma. Ersun Yanal’dan bu yana ilk defa bir hoca gördük.. Fenerbahçe ilk yarılardaki oyununu ikinci yarının sonlarına kadar yayarsa kolay kolay maç kaybetmeyen bir takım olur. Kondisyon olarak da gelişmesi lazım Fenerbahçe’nin. 4-5 hafta sonra bu da olur. Devre arasında 10 da değil, iyi bir 8 gelsin Fenerbahçe camiasında şampiyonluk türküleri söylenir.
Son sözüm de taraftara, şiir gibi bir futbol izliyoruz 3 maçtır, İlk 45 dakikalarda da olsa. Bu futbol bu kadar az seyirciyi hak etmiyor!.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
