https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

SENİ ÇOK ÖZLEYECEĞİZ EL PATRON…

Okunması Gerekenler

Seni çok özleyeceğiz El Patron...

Bugünkü yazılar, diğerlerinden biraz daha hatta baya bir farklı olacak.
Benim için basketbol demek Zeljko Obradovic demek, o ve niceleri..

Herkes ilk iş gününü unutmaz sanırım, akıllardadır. Ofisteki heyecan, bu işi kıvırır mıyım düşüncesi, endişeler ama bir o kadar da meraklı ve umutlu bekleyiş. 2013 senesinde Cumhuriyet Gazetesi’nde haber yazmaya başladım. Gazetede ilk yayınlanan haberim de Zeljko Obradovic’in Fenerbahçe’ye gelişiydi.

Açık otoparkta elinde Fenerbahçe atkısı ile olan fotoğrafını herkes hatırlar Zeljko’nun, o fotoğrafın altına ”Basketbolun Mourinho’su geldi” diye başlık yazmıştım. Haberin medyadaki yankısı baya bir büyük olmuştu haliyle.

Ülker Sports Arena’da yapılan imza töreninde Obradovic’e bu başlık sorulduğu zaman.

Aynen şu cümleleri kullandı.

“My name ise Zeljko Obradovic, I’m happy with this”

Bambaşka bir özgüven.

 

Kazandırdığı başarılar günlerdir okuyoruz, hepimiz her yerde yazdık..

Geldiğinden beri 7 sezonda 5 kez lig şampiyonu olması, 2017’de Avrupa Şampiyonluğunu kazandırması ve Fenerbahçe tarihinde bir ilke imza atması. 7 yılda kazandığı 11 Kupa, 382 galibiyet.

Fenerbahçe’nin Obradovic’ten önce basketbol tarihinde 13 kupası vardı. Obradovic tek başına 11 kupa kazandı.

Fenerbahçe’yi Avrupa’da basketbolun en önde gelen takımı haline getirmesi.

Bence en önemlisi de 30 milyon taraftarı olan Fenerbahçe’ye son 7 sezon içinde sürekli umut olması. Düştüm diyen taraftara uzatılan bir el oldu Obradovic.

 

Biliyorsunuz ki; futbol takımı 7 senedir şampiyon olamayan Sarı lacivertlilerde gözler basketbola çevrilmişti. Futboldaki başarısızlığı bir nebze de olsa basketbol maçları kapatıyordu. Çarşamba gibi izlenemeyen Şampiyonlar ligi maçlarının hasreti, Perşembe günü Euroleague ile kapatılıyordu.

Bu yüzden bu taraftar bu takıma “Dünyanın en güzel takımı” diye seslenmeyi layık gördü.

 

Taraftalar ne derse gerçek olur derler ya… 3 senedir salonda  “Güneşimi kaybettim” söylüyorlardı.

Fenerbahçe basketbolu için aynı şey oldu, güneşini kaybetti.

Daha iyisinin gelmeyeceği kesin.

Obradovic’in de söylediği gibi.

“hiçbir zaman pes etmeyin”

“en son umutlar ölür”

 

Ve yine taraftarın bu takıma söylediği bir şarkıyla veda edeceğiz.

“Ben benden geçtim ama bir senden vazgeçemem…”

 

Her şey için teşekkürler Zeljko.

Fenerbahçe’ye ve Türk basketboluna kattığın her şey için çok teşekkürler.

mail: yunus.aydin@abcspor.com

twitter: @yunusaydincom

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

OLMUYOR

Bütün maçlarımız bıçak sırtı. Kalmadı kredimiz. Sürekli ölüm kalım için sahaya çıkıyoruz. Böyle olunca da öne geçmek şart stresi azaltmak için. Yapamadık...

Benzer Konular