İkinci Dünya Savaşı’nın etkisi altındaki yokluk yılları…
Ekmeğin karneyle satın alındığı o meşhur yıllar ve o yıllardan 1942.
Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi. Karaborsa ve stokçuluk almış başını yürümüş, enflasyon anasının dini.
– Yaw hacı, șu gayrimüslimler var ya, acayip para kazanıyorlar ha. Ticari hayat da bunların tekelinde, şunlara ödeyemeyecekleri cinsten yüklü bi vergi kitlesek, bu sayede piyasadan çekilmiş olurlar, yerlerini de yerli sermaye doldurur, bizim kasamıza da manyak bir vergi girer. Nasıl ama? Süper fikir di mi?
Bu süper fikrin kanunlarda vücut bulmuş adı: Varlık Vergisi..
Sonuç: Gayrimüslim vatandaşlarımızdan çok azı bu ağır vergileri ödeyebiliyor, ödeyemeyenlere de canın sağ olsun demiyorlar tabii. Madem borcunuz var bize ve ödeyemediniz, sizi şöyle Erzurum-Aşkale’ye alalım, sizin için güzel bir çalışma kampı yaptık, çalışıp ödersiniz borcunuzu 200-300 senede diyorlar.
Kar küreme, taş kırma, yol yapımı vs bilumum ağır işler bekliyor vergisini ödeyemeyen ecnebi kökenli yurttaşlarımızı. Bu azap 1.5 sene sürüyor, 21 yabancı uyruklu vatandaş hayatını kaybediyor resmi rakamlara göre.
Bu süper buluşun altında iki kişinin imzası var, dolayısıyla 21 kişinin vebalinde de !
Biri Kurtuluş Savaşının büyük komutanı İsmet İnönü, diğeri de büyük Fenerbahçe’li, Fenerbahçe Spor Kulübüne stadı kazandıran Şükrü Saraçoğlu.
Tarih tarihin şartlarında değerlendirilir ve adil bir şekilde. Günahlar ve sevapların hakkı teslim edilerek.
Mesela bu durum İsmet Paşa’nın müthiş bir asker olduğunu, kurtuluş mücadelemizin baş kahramanlarından biri olduğu gerçeğini değiştirmez.
Liderler de hata yapar, kötü niyetli oldukları anlamına gelmez. Aziz Yıldırım çok büyük işler yaptı, çok mücadele etti, son dönemlerinde ise ardı ardına büyük hatalar yaptı.
Hatalar üzerinden itibarsızlaştırmaya da gerek yok, başarılardan dolayı ilahlaștırmaya da.
Ali Koç da hatalarla başladı.. Comolli bir hataydı mesela. Hatanın en babası da Cocu oldu. Aşırı kuzeyli düşünen bir hocaydı. Hiç esnek değildi, adapte olamadı, koca sezon güme gitti.
Ali Koç finansal anlamda büyük katkılar yaptı ayağının tozuyla, bu da bir gerçek. Kayyum atanma noktasına gelmiş bir kulüpte maaşlar tıkır-tıkır ödenir durumda ki; birinci önceliğimiz bütçe demişti zaten.
Comolli’nin yetkileri daraltılmış vaziyette, dümene de Koeman geçti akabinde..Hatalardan dönüş devam ediyor ama Cocu hatasından çok geç dönüldü bana göre. Koeman bile itiraf etti, sıranın bana geleceğinden emindim dedi adam. Rize’de bu iş bitmeliydi.
Şu maddi şartlar altında Koeman’dan başka seçenek yok o yüzden Koeman’ı tartışmaya da gerek yok, zorunluluğun nesini tartışacaksın ki?
Aykut Kocaman’a para ödüyorsun, Pereira’ya ödüyorsun, Cocu’ya ödüyorsun.. Koeman’ı tercih ederken bilinçli veya bilinçsiz bir B planı da oluşmuş Allahtan ki.
Adamın CV’si bozuk mu? Bence bozuk, geçmişinde hiç bir başarısı yok. 57 yaşında bir teknik adam, 48 yaşındaki Cocu’nun yardımcısı olarak ve 175K Avro ücrete bu ülkeye geliyorsa sebebi iyi bir CV’sinin olmaması. İşin bu kısmı maalesef böyle.
Koeman belli ki beşeri ilişkiler anlamında Cocu’dan çok daha iyi..Fenerbahçe kulübesinde gülen bir adamı en son ne zaman gördük unuttum.. Adam gülebiliyor en azından.
Valbuena’yı oynatmanın bir deha olup olmadığı elbette tartışılır ama sonuçta o oynattı. 3 maç, 2 gol, 4 asist..
Anderlecht ve Alanya maçlarındaki topla oynama yüzdesi, orta sahadaki Isla tercihi, skor avantajına rağmen Barış’ı maçın son dakikalarında dahi düşünmemesi üzerinden de eleştirildi. İsmail’i orta sahada ve sol açıkta oynatan adamdan çok şey bekliyorsunuz diye ben de eleştirmiştim.
Reyes’i orta sahada oynattık olmadı, Isla’yı denedim diyor.
İsmail Köybașı fizik olarak en iyi yedeğim diyor. Benim kafamdaki soru işaretlerinden biri buydu ve yanıtımı aldım ama rakip 10 kişi ve skor 2-0’sa bu yanıt beni hala tatmin etmiyor.
Alanya maçında hem Topal’ı hem de İsmail’i oyuna aldı, buna da acayip ifrit oldum. Henüz oyuncuları tanımıyor, skoru tutma adına iyi bir hamle olarak düşünmüş ama öğrenecek zamanla. İkisini birden oyuna almak iki mermiyle Rus Ruleti oynamak demek, ikisi de girer girmez sarıyı yedi zaten.
Ben takıma geriye yaslanın demiyorum ama böyle bir alışkanlık edinmişler diyor.
Kafamdaki en büyük soru da bu şekilde yanıt bulmuş oldu.
Advocaat tarzı bir sistem deniyor ama oyun çok geride kabul ediliyor, hata yapıyor diye düşünmüştüm. Şükür, taktik gereği değilmiş.
Barış’a da sıra gelecek diyor. İnşallah diyelim. Slimani’ nin her topu ezdiği, Ayew’in döküldüğü dakikalarda Barış sırf süratiyle bile oynar, yine oynar.
İşIn özeti şu, Koeman, özel denilebilir, fark yarattı denilebilir hiç bir şey yapmıyor, yaptığı şeyler olması gereken basit dokunuşlar. Fenerbahçe’deki hoca boşluğunu varın siz düşünün, bu taraftar Ersun, Ersun diye boşuna inletmemiş bu stadı..
Geçici olarak göreve gelip 3-5 maç kazandırmasının ardından ‘’Riekerink Bey diyeceksiniz’’ diyorlardı, sonraki sezonu tamamlayamadı. Koeman’ın sonunun da aynı olma ihtimali yüksek gibi duruyor, kehanet değil tabii ki bu. Öngörü.. Sonrası malum, yeni hoca, kendi aldırmadığı futbolcularla mücadele edeceği yeni ve tanımadığı bir lig..Vakit kaybı, para kaybı..
Koeman’la yürüyüp yürümeyeceği devre arasına kadar bir nebze de olsa anlaşılır, şimdiden açıklanması bence erken oldu. 20 puanı toplayamazsa devre arasında getirirdin iyi bir hoca, ligi öğrenir, elindeki malzemeyi tanır, transferini yapar ve start alırdı. Normali buydu.
Yeni sezonla birlikte yeni bir hoca iş başı yaparsa aynı filmi bir daha seyrederiz kuvvetle muhtemel. Aykut valla çok iyi hocaymış, şu kadroyu ikinci yaptı, en çok gol atan takımdı falan muhabbetleri bitmez.. Bir arpa boyu yol alamazdın ama körler sağırlar liginde her sene kafaya oynardın, o da ayrı bir konu.
Kent dokusuyla uyuşmadığı bahanesiyle futbolculuğundan bu yana efendiliği ile tanıdığımız Rıza Çalımbay teknik direktörlüğünü başarıya sürdürdüğü 9.sıradaki Konyaspor’daki görevinden alındı..Kovdular. Alevi diye biliyorum kendisini, uyuşmayan doku bu oldu sanırım zira efendi adamdır.
Yerine ise Konya-Fenerbahçe hattının Boomerang’ı Aykut Kocaman getirildi. Şaşırdık mı ?
Ali Koç Aykut Kocaman’la çalışmayacağız, yabancı bir hoca ile devam etmek istiyoruz dediğinde Konyaspor’un hocası yoktu, kendisine bir teklif götürülmüş ve Aykut Kocaman tarafından reddedilmiş olması büyük olası. Sonrası yaşanan süreç malum, kadro dışılar, yardımcıları vs ve Koeman..
Devrim büyük, Ali Koç’un işi zormuş yani. ‘’Sen bizim Koeman gurumuzsun’’ demeyi de çok isterim anti parantez.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907