https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

SAĞLIĞINIZA DUACIYIZ EFENDİMİZ !!

Okunması Gerekenler

brunoSAĞLIĞINIZA DUACIYIZ EFENDİMİZ !!

Vakti zamanında Kral’ın biri veziri âzamı yanına çağırıp, halkın hal ve talepleri hakkında hasbıhal eder, Veziri azam “halkın çok mutlu olduğunu, Kral’ın sağlığına duacı” olduğunu söyler. Bu durumu inandırıcı bulmayan kral en işlek yere bir köprü inşa edilmesini ve hem giriş hem de çıkışa da birer görevli dikilip, köprüye her giren ve çıkandan bir altın alınmasını emreder. Köprü yapılır, halk paşa paşa geçer, hem girişte hem çıkışta altını öder. Bir müddet geçtikten sonra Kral tekrar çağırır, halkın durumunu sorar Veziri âzam’a. Veziri azam her şeyin güllük gülistanlık olduğundan bahseder, “halkınız sağlığınıza duacıdır efendimiz” der. Kral Veziri azam’a “köprünün başına bir tane daha adam koyun, hem bir altın alsın hem de kim geçerse bir kere becersin” diye emreder.

Kral’ın dediği yapılır, önce 1 altın geçiş parası alırlar, adından beceriler, çıkışta bir altın daha. Bakar ki Kral gelen giden yok şikayete, vezir de yalaka, çağırsa huzura aynı masalı dinleyecek, der ki, “halkın içinden akil takımından 20-25 kişiyi çağrın huzuruma, dert dinleyeceğim bugün”. Sarayda toplanmış akil insanlar, kral başlamış konuşmaya: – Sizinle gurur duyuyorum, herkes vergisini ödüyor, köprü yaptık, tıkır tıkır çalışıyor, hazine sayenizde doldu taştı, bir şikayeti olan var mı ? Tık yok. “Herkes sağlığınıza duacıyız efendim”diyor. Kral soruyu tekrarlıyor, yine tık yok. Kral dayanamıyor diyor ki, her kim korkusundan şikayetlenmez, kellesini ururum, her kim bir şikayette bulunur ödüllendireceğim. Derin bir sessizliğin ardından biri söz alır, “bi maruzatım var” diye. Kral çok memnun olur, teşekkür eder, tebrik eder ve dinlemeye hazır olduğunu söyler. Adam başlar Söze; – Şimdi sayın efendimiz, siz oraya bir köprü yaptınız ya, hem girişte hem çıkışta bir altın ödüyoruz. Heh, işte o köprünün başına da bir adam koymuşsunuz, hani bir kere Zi**kiyor hepimizi, şikayetim bunla ilgili. Bu iş çok uzun sürüyor, dolayısıyla çok da uzun kuyruk oluyor, rica etsem bir adam daha koyar mısınız köprünün başına ?

Şimdi burası böyle bir ülke işte. Dünyanın bir numaralı vergi cehennemi. Son 6 ayda 43.000 esnaf kepenk indirmiş, ekonomi bozuk. Ülkedeki banka vatandaşı ayrı soyar, hesap işletim ücretinden tut, aklınıza gelmeyecek bir sürü uydur kaydır gider kalemiyle hesabınızdan size sormadan para tahsil eder, GSM operatörleri vatandaşı ayrı soyar, kabarık faturalar gelir, faturadan kurtulayım dersiniz, kontörlü hat alırsınız, orada da artan TL’lerinizi sömürür ve devlet sadece oturup seyretmekle yetinir. Deyim yerindeyse gıkını çıkarmaz. Niye çıkarsın ki ? Kayıp kaçak bedeli, okuma bedeli, TRT payı zart zurt diye sizi asıl soyan da devletin ta kendisidir, su ve elektrik faturalarıyla. Şimdi siz bir esnafınız. Müşteriye bir gömlek satıyorsunuz, diyelim ki; 30 lira. Üstüne de ilave ediyorsunuz, – Her yıl ürün çaldırıyoruz mağazadan, 1 lira buradan. – Elemanların giderleri var, 1 lirada buradan. – Etiket bastırıyoruz, etiketleri çok sık değiştiriyoruz, onların yazma okuma paraları var 1 lira da buradan – Ürünleri poşete koyuyoruz, yerine göre hediye paketi de yapıyoruz 1 lira da burdan, 35 lira oldu bir gömlek.

Haşırt reklam gururla sunar. Aynı mantık, hiç bir farkı yok. Burası harbiden bir vergi cehennemi, KDV si ÖTV’si, cezası, gecikmesi faizi seni soyarlar, soğana çevirirler. Eğitimi zaten başlı başına bir dert. Her sene sistemi değişir. Hırsızlık ? O bu ülkenin insanı için çok önemli bir problem değil zaten. Bal tutan parmağını yalar. Bu ülkede de bir köprü var, başına da oturmuş bir Deli Dumrul, geçersin köprüden, hem ödersin altını, hem de bir güzel becerirler ama vatandaşın yarısı bundan şikayet etmez. Beraberce ülkenin hukuk sistemine tecavüz ederler, suçlu diğerleri olur. Terör örgütüyle görüşen şerefsizdir dersin, sonra Dolmabahçe’de barış yaparsın, Şiwan Perwer’le yan yana oturursun, anlamını bilmediğin Kürtçe şarkılara göz yaşı dökersin, koltuğu kaybedince bunlar terörist dersin. Gözlerini o kadar kin bürümüş, koltuk sevdaları öyle bir ihtirasa dönüşmüş ki mevcut kemikleşmiş oy tablosu değişsin, tek başımıza iktidar olalım diye yapmayacakları hiç bir şey yok. Kamuoyunda tek partili iktidar algısı yaratmak için vermeyecekleri hiç bir taviz yok.

Bu benim naçizane fikrimdir. İşid bir terör örgütüdür. PKK da bir terör örgütüdür. HDP’ yi de PKK’dan ve Kandil’den bağımsız olarak görmek mümkün değildir ama sadece onlar mı ? Peki Uğur Mumcu’nun, Muhsin Yazıcı’nın, Suruç’da ölenlerin katili kim ?? Memlekete kaos lazım, kaos lazım ki, “bizim ülkemizde koalisyon olmaz, bize uygun değil” imajı verilmiş olsun. Hukukun anasını bellediler, futbolun da anasını bellediler, bellemeye de devam ediyorlar. Faili Meçhul her türlü büyük eylem, peşine düşülmemiş her vukuatta ben bu ihtimali düşünmekten vazgeçemiyorum.

Fenerbahçe takım otobüsüne yapılan saldırının failleri bulunmadı. Bulunmak istenmedi. Mehmet Topal’a yapılan saldırının da failleri bulunmayacak. Meyve veren ağaç taşlanır, Fenerbahçe’nin düşmanı çok, çekemeyeni çok, Türkiye’de futbol seyircisi eğitimsiz, stadyumlarda olay hiç bitmez ama hep böyleydi. Bir kaç ay arayla gerçekleşen iki futbol saldırısı, öldürmeye kastederek kaos yaratmak isteyecek kadar gözün dönmüş olması. Mehmet Topal’a yapılan saldırı, kaos ortamının futbola sıçraması içinse bu oyunu bozmak lazım, eğitimli, kültürlü, çevresinden ve toplumundan sorumlu bir seçmen olmak lazım, prim vermemek lazım. Futbol fanatizmi adına yapılmış bir hareketse de toplumun eğitim düzeyini yükseltmek lazım.

Hani bak, Emre gitti, Aziz Yıldırım’ın sesi soluğu çıkmıyor, sporu geriyorlarmış ya ? Hani yoklar artık. Mehmet Topal’ı tanımıyorum çok fazla, onun için bahsetmiyorum ancak Türk futbolcuları maalesef çoğunlukla eğitimsiz. Ozan Tufan’ın cehalet dolu, ibretlik Tweet’leri Türkiye’yi salladı. Türkiye’deki yerli oyuncu profili bu. Kankası Volkan Şen’in farklı olduğunu mu düşünüyorsunuz ? Gökhan Töre’nin başına gelenler de benzer sebepten değil mi ? Bu çocuklar paralı, şöhretliler ama eğitimli değiller ve egoları da çok yüksek, elbette birilerini sinirlendirmiş de olabilirler. Belayı uzak tutabilmek de eğitimli bir alt yapı ister. Ülkede olan biteni, iyi yönetimi, kötü yönetimi anlayabilmek, protesto edebilmek, haksızlığa dur diyebilmek zaten bir eğitim meselesidir ve hakikaten her şeyin başı eğitimdir.

Bu kafaları değiştirmeden, köprüden çok geçeriz, çok da altın öderiz, çok da becerirler bizi. Birileri terör kınar, birileri şehit olur. Burası yabancılar için ucuz bir ülke, bedavadan hallice bir tatil cenneti olabilir. Bizim için öyle değil, bize pahalı ama burada, rezillik bedava, insan hayatı çok ucuz, kelle fiyatına hürriyet, vicdan cüzdanla beraber g*t cebinde !

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail : bruno.monte@abcspor.com

twitter : @BrunoMonte1907

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesçe soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular