Ülker Arena’da çok ilginç duygularla çıkılan ve ve öncesinde polemiği bol bir Euroleague/ İstanbul derbisi izledik.
İlk 2 sırada çıkmayı geçen hafta garantileyen Fenerbahçe bir yanda, bu maçı kazanamazlarsa, Laboral’ın Malaga deplasmanında galip gelmesi durumunda Avrupa defterini kapatacak Anadolu Efes diğer yanda…
Ülke basını, sarı-lacivertlilerin maça asılmayacağını ve amiyane tabirle hatır şikesi yapıp, Efes’i de grup 4.sü olarak F8’e iteceği konusunda neredeyse hemfikirdi ama Spielberg’i kıskandıracak donanımdaki komplo teorilerinin üstadı Türk Basını, bu gece bir kez daha çuvalladı!
Neyse ki, Laboral da kaybetti de, Fenerbahçe Efes’i 83-72 biten maç sonrası Avrupa dışına itti yaygaraları içinde, vatan haini damgası yemeden?!?!, etik-ahlaki değerler ve dürüstlük anlamında pozitif patlama yaşayan ülkemizin olmazsa olmazı olan, yine yeni bir sarı-lacivert anti-cephe oluşmasına gerek kalmadı.
Bugünün ballı kaymağı Alba Berlin’in Maccabi’yi yenmesi ve ‘Best of Five’ serisinde Fenerbahçe’ye çıkmaları olurdu ama bu seviyelerde senelerdir cirit atan İsrail ekibi, Berlin deplasmanında servis kırarak sarı-lacivertlilerin rakibi olmayı başardı.
Bugünkü maç özeline dönersek, Anadolu Efes’te 5 oyuncu çift hanelere çıkmış da olsa, maçın en skorer isimleri 24 sayıyla Goudelock ve 17 ile Bogdanovic oldu. Ribaund istatistiklerinde Fenerbahçe’nin Bjelica’sı 11 ile zirveyi alırken, asist sayılarında da Efes’in Fransız guardı Heurtel 8 rakamıyla göze çarptı.
Fenerbahçe kazandı ama Hickman’ın sezonu kapaması cidden büyük handikap. Hem dış alan savunması hem de kadro içinde 3 point guard’dan potaya tek bakanı ve de tek delici özelliği olanı Amerikalı guard, tam ritim bulup Maccabi günlerine dönmüşken bu seneki şalterleri indirmesi bence negatif anlamda maalesef çok ama çok önemli!
Sarı-lacivertlilerin harika bir salonu, mükemmel bir organizasyonu ve anlatmaya gerek olmayan seyircisi, kusursuz bir koçu ve çok yönlü 2-3-4 rotasyonu var ama 1 ve 5 numaralar için aynı şeyleri söylemek ne yazık ki mümkün değil. Kenan’dan ZOC da dahil hepimiz çok şey bekliyoruz ama o bu beklentileri ‘en azından bu sene’ karşılayacakmış gibi gözükmüyor. Zisis’in 40 dakika aynı tempoda oynayamayacağını düşünürsek, o mevkinin adamı olmasalar da, hem Bogdan hem de Emir’in, o pozisyonda eleme turu maçlarında epey dakika alacağını düşünüyorum.
5 numara olarak da, Sırp koçun elinde Semih-Oğuz ve Zoric var ama üçünün de F4 adayı diğer takımların pivotlarına baktığımızda, en az 1 adım geride oldukları su götürmez! Zaten Obradovic de onlardan memnun olsa, hemen her maç 4 orijinli Vesely’yi her sıkıştığında center olarak kullanmaz!
Bu akşam öncesi, eleme turunda çıkması muhtemel 3 takım vardı; Maccabi-Pao ve Alba Berlin…
Benim ilk tercihim, ’eminim bir çoğumuzunda öyledir’ Alman ekibi idi, 2.olarak da burun farkıyla da olsa Atina devini istiyordum ama bu üçlü arasındaki en sert ekiple eşleştik.
Maccabi kadro kalitesi olarak bizden daha önde denemez hatta bence geçen seneki güçlerinde değiller ama hem bize nazaran daha atletik oyunculardan kurulu hem de kulüp geleneği olarak, bu derin sularda hemen her sene yer alan, lobisi oldukça etkili bir ekip. Tarihlerini geçelim, sadece 8 ay öncesine dönersek, son Euroleague şampiyonu…
Ama Fenerbahçe’nin elinde home court avantajı var ki; bu da herkes kendi sahasındaki her maçı kazansa, Final Four’a yükselen biz olacağız anlamına geliyor!
14-28 Nisan arasında sahne alacak eleme turu maçları, Madrid/Barclaycard Center’daki 4 koltuğun kimlere gideceğini belli edecek.
Rakip olarak Real ya da Barca geliyor olsa bu kadar umutlu konuşmazdım belki ama hazır saha avantajı da bizdeyken, bu kadar başarılı geçen bir sezonu, Final Four ile taçlandırmazsak cidden yazık…
Reklam arası bitti ve film başlıyor. Dananın kuyruğunun kopacağı son düzlüğe geldik ve 3-4 ya da maksimum 5 maçta Final Four vizesi alan ekip belli olacak.
Tur tahminime gelince; Avrupa’nın kağıt üstünde en pahalı ve bence en iyi 4 kadrosundan birine sahip olan sarı-lacivertlileri son 4 içinde göreceğiz diye düşünüyorum.
Umarım yanılmam ve 1998/99 sezonunda, dün gibi aklımda olan Abdul Rauf-Milic-Kutluay-McRae-Tabac’lı kadroyla başlayan Euroleague serüveninde, 16 senelik hasret bu sene son bulur.
Başarılar Fenerbahçe…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
burak.belgen@abcspor.com
