REAL MADRİD SERİSİNİN ANAHTARLARI

Sarı lacivertliler normal sezonda olduğu gibi Top 16’da da çok başarılı bir grafik çizerek gruplarını lider tamamladılar. Ancak diğer gruba yani cehennem grubuna göre daha kolay rakiplerle mücadele etmiş olmalarının avantajını yaşarken fazla konsantre olup bence kadro derinliğini kullanmadan bir çok oyuncuyu fazla zorladı koç Obradovic fiziksel olarak. Bunun sonucunda da zaten Vesely’i kaybettiler ve Çek yıldızın Real Madrid serisinde oynaması beklenmiyor. Ayrıca Udoh’un %100 sağlıklı olmadığı bir gerçek ve her an sakatlanabilme riski ile oynuyor şuanda.

Elbette play-off’larda ev sahibi avantajını kapmak Final Four yolunda çok önemliydi ama özellikle deplasman maçlarını biraz riske ederek grubu ikinci bitirmenin takıma zarardan çok faydası olacaktı. Barış Hersek’i bir çok maçta Antic ve Vesely’nin yerine beşer dakika fazla sahada tutabilseydi Fenerbahçe, Antic’in sezon içerisindeki sakatlığını ve Vesely’nin şuanki durumunu engelleyebilirlerdi belki de.

Aslında Fenerbahçe bu eksiklere ve sakatlık problemlerine rağmen özellikle Bogdanovic ve Datome’nin müthiş performansları ile zorlansalar da ligde ve Euroleague’de bu dönemi neredeyse kayıpsız atlattı. Ayrıca kendi sahalarında sarı lacivertli taraftarların müthiş desteği ile de yenilmez bir takım haline geldiler. Bu avantajların yanında bir artıları daha var, O da tabii ki koç Obradovic. Bu tarz zorlu serileri ve hedef maçları defalarca kez yönetmiş olan Sırp koç taktik dehası ile son maçlarda olduğu gibi Vesely’nin de yokluğunu kapatarak Fenerbahçe’yi bir kez daha Final Four’a, Berlin’e götürmek isteyecek.

“Real Madrid’in play-off öncesi yolculuğu”

Kötü bir başlangıç yapan ve Euroleague’e normal sezonda veda etme tehlikesini yaşayan son şampiyon Real Madrid’e şuana kadar devam edebilme fırsatını da aslında tanıyan Fenerbahçe’ydi. İlk 7 maçından sadece 2 galibiyet almış koç Laso’nun ekibi kendi sahasında formda Fenerbahçe’yi 80-73 geçerek bir ivme yakalamış ve üçte üç yaparak son anda adını top 16’ya yazdırmayı başarmıştı. O maçta Fenerbahçe konsatre olup kazanabilseydi Real Madrid devre dışı kalmış olacaktı. Sonrasında biraz daha toparlanan Real Madrid Top 16’da zorlu cehennem grubunda ilk 10 maçta 6 galibiyet alarak iyi bir konum yakalamıştı ancak devamında üst üste 3 maç kaybederek sezona bir kez daha veda etme tehlikesi ile karşı karşıya kalmışlardı. Herşeye rağmen son maçlarında kendi sahalarında Khimki karşısında etkili bir performans sergileyerek grubu 4.sırada bitirdiler ve Fenerbahçe’nin rakibi oldular.

“Takımda rol dağılımları nasıl”

Real Madrid’i, yıldızlar topluluğunu tekrar tekrar oyuncu bazında incelemeye gerek yok. Hepimiz bireysel anlamda ne kadar değerli oyunculara sahip olduklarını biliyoruz. Ancak serinin anahtarlarına geçmeden önce kısaca takımdaki son duruma ve rollerin dağılımına bakmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Şuanda Real Madrid’in sakat bir oyuncusu bulunmuyor. Pota altında koç Laso’nun en çok güvendiği ve süre verdiği isimler Reyes ve Ayon. Genç Hernangomez ve Lima da aldıkları kısa sürelerde boyalı alana enerji ve sertlik getirmeye çalışıyorlar. Guard rotasyonunda Rodriguez, Llull, Carroll ve Rivers süreleri paylaşırken genç Doncic de aldığı kısa sürelerde zaman zaman beklentilerin üzerinde performanslar sergileyebiliyor. Kısa forvet pozisyonunda Fernandez’in iyileşmesi ile koç Laso’nun eli iyice rahatladı. Maciulis ile süreleri paylaşıyorlar ve Taylor da genelde benchten gelerek onlara katkı sağlamaya çalışıyor. 4 numarada ise Nocioni ve Thompkins gibi iki önemli isim var kadroda ancak bu oyuncular sezon boyunca sakatlıklardan çok çekti ki özellikle Thompkins’den yeteri kadar faydalanamadılar. Bu nedenle Reyes’in şut tehdidinin de bulunmasının avantajını kullanarak genelde Reyes-Ayon ikilisini birlikte sahaya sürüyor koç Laso.

“Serinin anahtarları”

1- Real Madrid’i ayakta tutan yüksek tempo. Açık alanda etkili olmalarının yanı sıra Llull ve Rodriguez’in getirdiği her topta geçiş hücumlarını zorlayıp erken atışlarla skora gitmeye çalışıyorlar. Bu nedenle ilk topa yapılacak baskı hayati önem taşıyor.

2- Real’in tempo yapmasını engellemenin yollarından biri hücum ribaundlarını mümkün olduğunca zorlamak olacak. Evet bu konudaki en önemli silahımız Vesely belki sahada olamayacak ama başta Udoh olmak üzere sahada olan tüm uzunlarımızın enerjilerinin bir kısmını bu alana vermeleri şart. Ve tabi kısalarımızın da ellerinden geldiğince bu alanda uzunlara yardımcı olmaları gerekecek.

3- Aslında ribaundlar gene anlamda kritik olacak galibiyet adına. Real Madrid hücum ribaundları konusunda Top 16’da 5.sırada. Bu nedenle sadece rakip pota altında değil kendi potamızın altında da ribaundlara konsantre olmamız şart. Zaten hücumları çabuk kullanarak şut sayısını arttırmaya çalışan Real’e bir de ikinci şans atışları verirsek savunmamızı istediğimiz seviyeye getiremeyiz.

4- Ayon ve Reyes ikili oyunlarda iyi birer bitiriciler. Llull ve Rodriguez gibi iki zeki oyun kurucu ile de bunu çok önemli bir avantaja çeviriyor Real. Fakat işin savunma kısmında Ayon’un sahada olması onlar için büyük bir dezavantaj içeriyor. Meksikalı pivot ikili oyunları savunurken tepeye çıktığı her pozisyonda Real savunmasının dengesi bozuluyor, ağır ayakları ile rotasyona devam etmekte ve adamını bulmakta zorlanıyor. Bogdanovic ve Dixon liderliğinde oynayacağımız tepe ikili oyunlarında Udoh’u bol bol kullanıp Ayon’un bu zaafından mutlaka faydalanmalıyız. Antic’in de dışa devrilmelerini kullanıp boş üçlükler bulabiliriz Ayon’a karşı.

5- Real Madrid Top 16’da en çok 3 sayılık deneyen ikinci takım Lokomotiv Kuban’ın ardından. Zaten yarı saha hücumlarında da temel silahları diyebiliriz. Llull, Rodriguez, Rudy, Carroll ve Rivers çok tehlikeli keskin nişancılar ki maç içerisinde çoğu zaman onlara Nocioni de eşlik ediyor. Temsilcimiz Fenerbahçe Top 16 boyunca rakiplerini yay gerisinden %32,92 isabet oranında tuttu ve bu alanda 3.sırada. Bu performanslarını seri boyunca ortaya koymaları şart. İşte Real’in 2 numaralarına yay gerisinden şut hazırlamak için bolca kullandığı bir set.

6- Biz de hücumda onları kendi silahları ile vurup 3 sayılık atışları bolca denemeliyiz, değerlendirmeliyiz. Özellikle Bogdanovic ve Dixon’ın ön planda olması gerekecek. Datome ise 4 numara oynadığı dakikalarda fırsat buldukça yay gerisine açılarak, Reyes’in kendisini tuttuğu pozisyonlarda İspanyol uzunun boyalı alandan uzaklaşmasını sağlamalı ve yakaladığı atışları yüzdeli değerlendirmeli her zamanki gibi. Real 3 sayı savunmasında zorlanan bir takım, rakipleri top 16 boyunca %39’luk bir isabet oranı yakaladı yay gerisinden ki bu alanda en kötü 4.takım konumundalar.

7- Guard rotasyonunda kadro kalitesi olarak bize karşı bir üstünlüğü var Real’in. Evet Dixon’ın temposuna ve yaratcılığına hücumda çok ihtiyacımız var ama bu seride savunmada da kendisini aşması gerekecek. Ayrıca hem Berk’in hem Melih’in sahada oldukları dakikaları ekstra efektif geçirmeleri gerekecek. Ve tabii ki Hickman ile Sloukas’ın acilen toparlanmaları, kariyerlerine yakışır bir seri çıkarmaları gerekecek. Bu iki oyuncunun devreye girememesi durumunda sarı lacivertlilerin işi oyunun iki alanında da çok ama çok zor olur. İşte koç Laso’nun guardlarının opsiyonlarını arttırmak için en çok kullandığı setlerden biri:

8- İlk iki maçımızı Ülker Sports Arena’da oynayacak olmamızın avantajını mutlaka skora yansıtmalıyız. Bunun için de takımımıza destek kadar oyunun psikolojisini de kontrol etmek ve ayarlamak sarı lacivertli taraftarların en önemli görevi olacak. Başta Rudy ve Nocioni olmak üzere Real hakemlere oynamayı seven, gerginlik yaratmaya çalışan bir takım. Çoğu zaman bunu bir silah olan kullanan Real’e karşı biz de bunu kendi hanemize bir artı olarak yazdırabiliriz. Bu iki isme maçın ilk anlarından itibaren yapacağımız tatlı sert savunma ve taraftarımızın bu iki isme uygulayacağı baskı onların oyundan erken düşmesini sağlayacaktır.

“Favori yok”

Koç Laso’nun da dediği gibi bu seride taraflardan birinin favori olduğunu söylemek kolay değil. Vesely’nin olmaması ama saha avantajının Fenerbahçe’de olması bir taraftan, Real’in tam kadro ile mücadele edecek olması ve son maçlarda ortaya koydukları hücum performansı bir taraftan şansları eşitliyor. Ama şunu da unutmamak lazım geçen sezon yarı finalde kaybettiğimiz Real Madrid neredeyse aynı kadroya takviyeler yapmış bir şekilde bu kez çeyrek finalde karşımızdayken temsilcimizin o kadrodan daha iyi durumda olduğunu söylemek pek kolay değil. Evet bir çok bilinmeyen var Final Four’a giden denklemin içerisinde ancak en net olanı şu ki sarı lacivertliler İstanbul’daki ilk iki maçı ne yapıp edip kazanmak durumunda. Bunun yoluda hücumdan değil savunmadan geçiyor, sertliğimizi artı enerjimizi maç boyu korumak zorundayız. Real’in temposuna ayak uydurup koş koş basketbolu ile atarak kazanmak hayli zor. Onları uyutmak ve yarı saha basketboluna mecbur kılmak özellikle İstanbul’daki maçlarda en kritik nokta olacak. Koç Obradovic’in de farkını koç Laso’ya karşı göstermesi şart ki kadrodaki kalite ve derinlik farkını seri boyunca hissetmeyelim.