https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

PLAN YOKSA 3-1 DE YETMEZ

Okunması Gerekenler

Plan Yoksa 3-1 de Yetmez

Fenerbahçe Gençlerbirliği’ni 3-1 yendi. İlk yarı 3-0, tribünler keyifli, emekçi güzel insan Zeki Murat Göle kenarda ağırbaşlı. Hoca değişiminin o meşhur ilk hafta enerjisi de sahaya yansıdı. Güzel bir skor, ama bu skoru perde olarak kullanıp plansızlığı saklamaya kalkarsanız o perde bir gün mutlaka düşer.

Göle’nin yaptığı en doğru iş, maceraya girmeden klasik 4-2-3-1’i tercih etmesiydi. Herkes rolünü bildi: kenarlar genişlik verdi, orta saha dengeli durdu, forvet arkası rolü tanımlandı. Futbol aslında basit oyun; mesele basit kalabilmek. İlk yarı bu yüzden yağ gibi aktı. Üç golün üçü de doğru yerleşimin meyvesiydi: sağdan kesilen ortalar, arka direk koşuları, içeri kat eden oyuncular… Hepsi şablondu.

Ama ikinci yarı geldiğinde topa sahip olma oranı %68’den %50’lere düştü, ritim kayboldu. Skor tabelası parlak olsa da oyun hızının, pres senkronunun ve kontrolün kırılgan olduğu çıplak gözle görüldü. İşte bu yüzden 3-1 yanılmasın.

Oyuncular bazında bakınca umut verenler de vardı. En-Nesyri ceza sahasında “orada olma” becerisiyle tipik bir golcü gibi kokladı pozisyonları. Nene topsuz koşularıyla savunmayı bozdu, topla yön değiştirerek oyuna hız kattı. İrfan, uzun süredir kaybettiği alışkanlıklarını hatırladı; sağ içe girip Oğuz’a koridor açtığı sekanslarda takım planlı gözüktü. Osterwolde ve Brown gibi bekler dörtlü savunmada kanatları turbo gibi kullandı.

Ama soru işaretleri de eksik olmadı. Taliska rol olarak doğru yerde, fiziksel olarak hâlâ yarım. 60’tan sonra ışığı sönüyor; büyük maçlarda bu lüks kaldıramazsınız. Alvarez basit ve güvenli pas oynuyor ama Fenerbahçe’nin ihtiyacı tempo, taşıma ve şut; yani basitlik değil ateş, ilk maçı sorun değil şu an. Livaković çizgide güven veriyor fakat 6 pas çevresinde “benim” diyecek yumruğu göremiyoruz. Büyük takım kalecisi, iki pozisyonda maçı kapatan kalecidir, yenisi geliyor sorun yok Cengiz ise hâlâ isimden ibaret; bacaklar o ismi desteklemiyor.

Kadro 32 kişi görünüyor ama sahaya “yarın şampiyonluk yarışında taşır” diyeceğiniz en fazla on oyuncu var. On birinciyi bulamıyorsunuz. Forvet arkası veya sekiz-on hibriti yok, maç sıkışınca şablon öksürüyor. Üstelik kalede hâlâ otorite eksiği var.

Göle’ye eleştiri yöneltmek haksızlık olur. Sade plan, doğru roller, gereksiz macera yoktu. Asıl sorun yukarıda: üçlüye göre kurulmuş bir kadroyu dörtlüye çevirecek köprü, yönetim tarafından kurulmadı. Hoca adaylarının isimleri havada uçuşuyor ama ortada hâlâ tek cümlelik bir vizyon yok: “Biz ne oynamak istiyoruz?”

Sonuçta 3-1 doğru yere konursa işaret fişeği, yanlış yere konursa bir hatıra fotoğrafı. Fenerbahçe’nin iyi oyuncuları, olur dedirten anları var; ama esas eksik, kulübün kendi kendine vereceği cevap. Ve bu sorunları çözecek teknik direktör kim? Henüz belli değil. Oyuncular geliyor, ok? Ama biz geçen yıllarda bunun derdini çekmedik mi? Çektik. O zaman tek kelime: Şahaneyiz!!

mail: yakup.borekcioglu@abcspor.com

twitter: @Yborekcioglu

Son Haberler

TEŞHİS-TEDAVİ

Sezon başından beri aynı şeyi tekrar edip duruyorum. Merkez orta sahamız problemli. Hoca da Zagreb maçı dahil neşteri oraya...

Benzer Konular