Sevgili Pelin Koç. Böylesine müthiş bir insanı tanıdığım için gerçekten çok şanslıyım. Böylesine vazgeçmeyen, yenilgiden sonra pes etmeyen bir insanı tanımak gerçekten çok mutluluk verici. İlk kez böyle bir röportajı bana verdiği içinde kendisine bir kez daha çok teşekkür ediyorum.
Gelin şimdi röportajımıza bakalım:
Kimdir Pelin Koç?
14 Ekim 1989 doğumluyum. Liseyi Ahmet Buan Lisesinde, üniversiteyi Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisat bölümünde okuyarak tamamladım.
Nerelisiniz?
Erzincanlıyım.
Hangi takımlısınız?
Elbette Galatasaray.
Kaç dil biliyorsunuz?
İngilizce.
Pelin Koç’un futbola ilgisi nasıl başladı?
Küçüklüğümden beri futbola ilgi duymuşumdur amcamdan dolayı. Ben küçükken amcam Zafer Koç futbol oynuyordu ve televizyondan izlediğim, hayranı olduğum insana amca diyordum bu çok güzel bir duyguydu.
Sporun içinde yer aldınız mı?
Atletizm takımındaydım lisedeyken. Amcam sevgili Zafer Koç bana gel Galatasaray’da koş demişti. Ben futbol oynamayı çok istiyordum ama kadınların maalesef bir futbol ligi yoktu.
Şehremini Lisesinde okumak gibi bir hayaliniz varmış bunu bizlere anlatır mısınız? Bu süreç aslında sizin bugünlerinizin temel taşını oluşturmakta neler söylemek istersiniz?
Tek hayalim Şehremini Lisesinde okuyabilmekti kısmet olmadı. Yanlış anlaşılmaktan kaynaklı bir sağlık probleminden dolayı ‘kalbimde üfürüm’ olduğunu iddia etti doktor ve maalesef sağlık raporunu vermemişti bu benim için çok büyük bir hayal kırıklığıydı. Sağlık problemim olduğu söylendiği için atletizmi bırakmak zorunda kaldım ve sadece derslere yöneldim. Daha sonra İstanbul’daki çeşitli doktorlara giderek böyle bir şeyin olmadığını, sadece kalbimin normal insanlardan daha hızlı attığını öğrendik ama 13-14 yaş arası atletizm lisansı çıktığı için benim yaşımda 14’ü geçmişti maalesef buda olmadı ve benim için kocaman bir hayal kırıklığıydı.
Kütahya’da üniversite okumaya gittiniz ve İstanbul dışı sizin için başka maceraları da haliyle beraberinde getirdi. Neler yaptınız Kütahya’da?
Hiç unutmam günlerden Cumartesi, çıktım dışarıya Kütahya sokaklarında dolaşıyorum, Kütahya’yı keşfetmeye çalışıyorum bir ses duydum ‘davullu zurnalı’ bir ses ve o sese doğru yürümeye başladım ayaklarım beni Asım Alkış stadına götürdü. Mavi- Lacivert renkler ve ilk bakışta Adana Demirspor gibi gözüyor ama Kütahyaspordu. İnanılmaz bir seyirci o zamanlarda Kütahyaspor Amatör ligde oynuyordu.
Stadın kapısında görevliye bu ne maçı? diye sordum Kütahyasporun maçı dedi, bilet alayım mı? dedim bilet almanıza gerek yok stada girebilirsiniz dedi.(Gülerek) Ve artık benim için sancılı geçen süreçlerden sonra tekrar futbolun içerisinde yer almaya başladım.
Bu süreç itibariyle kırılma noktasını nerede yaşadınız?
Tavşanlı Linyitsporun 1.lige çıkması hayatımın kırılma noktasıdır. Üniversitede kaldığım ev Asım Alkış stadının karşısındaydı ve Tavşanlı Linyitsporun stadı olmadığı için idmanlarını ve maçlarını burada yapıyordu. O zamanlarda teknik direktörleri Mustafa Reşit Akçay’dı. Mustafa hoca Tavşanlı Linyitsporu 1.lige çıkartmıştı. Bende sürekli takımı balkondan takip ediyorum. (Gülerek) Daha sonra amcam Zafer Koç’un takımında oynayan oyuncuların çoğunun PTT 1.ligde oynadığını keşif ettim bu oyuncular Tavşanlı Linyit ’in deplasmanına geliyorlardı. Mustafa Reşit Akçay takımdan ayrıldı Coşkun Demirbakan takımın başına getirildi. Coşkun hocayla tanıştık ve artık sürekli idmanlara ve maçlara gitmeye başladım. Bir gün idmanda benim açımdan hata olan bir şeyi Coşkun hocaya söyledim ve bu Coşkun hocanın çok hoşuna gitti. Benim için o yüzden çok önemlidir hem Linyitspor hem de Kütahyaspor.
Okul bittikten sonra süreç nasıl devam etti?
Okul bitti Kütahya’dan döndüm annem ve babam bana ne yapacaksın diye sordu. Bende kariyer planlaması yapmadım çünkü ben iktisat okudum ama bankacılık vs. işleri yapmak istemiyorum. Sürekli maç izliyorum, kopamıyorum bu sevgiden ama bir yandan da sudan çıkmış balık gibiyim ne yapacağımı düşünüyorum. Ben PTT 1. Ligi izlemeye devam ediyorum ve burada gördüklerimi, eleştirilerimi Twitter ’da yazıyorum ve Mustafa Yaşar diye bir gazeteci beni takip ediyormuş ve bana mesaj attı. Aynen şunları söyledi;
‘Size bu mesajları birimi yazdırıyor yoksa siz mi yazıyorsunuz? Süper lig maçlarını herkes izleyebilir ama PTT 1.lig ne alaka niye izliyorsunuz? Benimde cevabım yazdıklarımın hepsi bana ait sizi Kartalspor- Konyaspor maçına davet ediyorum gelin orada tanışalım dedim. Mustafa beyde Kartalspor ’un yazarı çıktı. (Gülerek) Tanıştık Mustafa Bey ile kendisinin internet sitesi varmış bana burada yazar mısın dedi ve bende çok sevinerek elbette yazarım dedim.
Yazılarım paylaşılmaya başlayınca insanların dikkatini çekmeye başladı.
Daha sonda Twitter’dan beni takip eden bir çocuk Sabri Ugan’a stajyer olarak başvurmaya gidiyor ve Sabri abi diyor ki ‘ben bir kadın arıyorum bu işi hakkıyla yapan, futbolu gerçekten bilen bir kız arıyorum’ o çocuğu tanımıyorum ve o konuşmada benim adımı veriyor. Sevgili Sabri abi beni TRT’de çalışıyor zannediyormuş. (Gülerek) Sabri Ugan benim Twitter‘daki mail adresime bir mail atıyor o mailde Sabri abinin numarası yazıyor ve bana ulaşın. Ben inanamadım. Sesiyle büyüdüğüm bir adam bana numarasını yazmış inanılmaz bir duyguydu.
Sabri Ugan ile neler konuştunuz ve neler gerçekleştirdiniz?
Aradım ve o ses Sabri Ugan’dı. Sabri abi beni yanına çağırdı gittim, görüştüm ve beni her gün 10 dakika Radyospor’un canlı yayına çıkartacağını söyledi. PTT 1.ligini değerlendirdim 3 gün bu şekilde gitti. Sabri abi bana daha sonra Pelin not almayacaksın sana ne sorarsam ona cevap vereceksin dedi 2 günde bu şekilde yaptık.
Hiç unutmam Pazartesi günü Sabri abi beni aradı radyoya çağırdı. Radyoya gittim kulaklığını tak dedi bundan sonra beraberiz değince ben şoka girdim inanamadım. 10 dakikalık konuşmamın geri dönüşleri çok iyi olduğu için benim radyoda olmam gerektiğine karar vermiş. Hayalini bile kuramadığım bir şekilde Sabri Ugan ile program yapıyoruz bu inanılmaz bir şeydi. Onun sesiyle büyüdüm her Galatasaraylı gibi.
Programınızın adı neydi?
Sabri Ugan ile Isınma Turu.
Bu konseptle devam edilmedi. Neler yaptınız daha sonra?
Son programı yaptık ve lig bitti. Sabri abiyle kahve içmeye gittik. Yeni sezonu planladık şu konuşma geçti aramızda:
Sabri Ugan: Benim tecrübelerime güveniyor musun?
Pelin Koç: Elbette güveniyorum Sabri abi.
Sabri Ugan: Senin yerin televizyon Pelin istersen 10 sene daha program yapalım ama lütfen televizyon şansını kullan.
Pelin Koç: Bunun için neler yapabilirim?
Sabri Ugan: Tırmalayacaksın, kovalayacaksın hayat senin için şimdi başlıyor.
Sevgili Sabri Ugan net bir şekilde hayatınızı planlayan tek isim. Peki, siz neleri ortaya koymaya başladınız?
Alp Pehlivan hoca o zamanlar TRT’deydi. Bende yapımcı bir arkadaşımla proje hazırladık. Alp hocaya gittik projeyi anlattık. Projemiz PTT 1.lig ile ilgiydi bu projenin en önemli özelliği hem stüdyo programıydı hem de saha programıydı.
Ben birde bu süreçte sevgili Yetkin Etkin ile görüşmeye gittim Lig Radyo için. Yetkin abide televizyona gideceğini söyledi, benimle çalışmak istediğini belirtti ama ben o an için kabul edemedim.
Şuan 1.lig Postasını Bengü Türk kanalında yapıyorsunuz. Peki, buraya nasıl girdiniz?
Sinem Fıstıkoğluyla biz Twitter’dan birbirimizi takip ediyorduk o zamanlarda ben bir tweet attım ‘Hayatta bir insanın hiç mi bir şeyi yolunda gitmez’ diye Sinem de bana neyin var diye yazdı bende durumları anlattım gel bir konuşalım seninle dedi. Bengü Türk’e çağırdı
- Sinem Fıstıkoğlu: Sen ne yapmak istiyorsun Pelin?
- Pelin Koç: Ben PTT 1.lig programı yapmak istiyorum
- Sinem Fıstıkoğlu: Seni genel yayın yönetmenimiz Murat İde ile tanıştıralım
Ben Murat Beyle tanıştım. Murat İde bana seninle biz bir uğraşalım seni yoğuralım dedi Çok sevdiler beni ben kanala gidip gelmeye, Sinem Fıstıkoğlu’nun programını canlı olarak izlemeye başladım, haber yazmayı öğrendim. Bengü Türk’teki bütün spikerler Alptekin İyigün, Çiğdem Akdemir, Sinem Fıstıkoğlu bana konuşma ve diksiyonu öğrettiler.
Haber sunmaya, program hazırlamaya nasıl başladınız?
Hiç unutmam Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı bütün spikerler sabaha kadar çalıştılar bende onlara haber yazma, seslendirme konusunda destek sağlıyordum. Bütün spikerler saat başı yayın yapıyorlar, sabahın ilk ışıklarına kadar haliyle herkesin pili bitti. Murat İde bana ‘Hadi ekrana haber sunacaksın’ dedi. İnanılmaz keyif adım ve Murat Bey beni ekranda çok beğendi, habere çok yakıştırdı ve son 1,5 yılda hem haber, hem program, hem de spor haberlerini sunmaya ve hazırlamaya başladım.
Haftada kaç maç izliyorsunuz?
En az 5 maç.
PTT 1.Ligi takip ederken nelere dikkat ediyorsunuz nasıl notlar alıyorsunuz?
- Son 3 sezondur bütün futbolcuların nerede doğduğu.
- Futbolcuların hangi alt yapılarda yetiştiği.
- Büyük sakatlıklar yaşayıp yaşamadığı yaşadıysa hangi teknik adamla çalıştığı
- En önemlisi de maçın ardından maçla ilgili yapılan kritikleri izlememeye dikkat ediyorum kafam karışmasın diye.
PTT 1.Liginde sizi en çok heyecanlandıran takımlar kimler?
- Adana Demirspor: Beni emek verilen olgular inanılmaz etkiler sadece bu Adana Demirspor’a istinaden değil Adanasporu ’da canlı olarak gördüğüm için inanılmaz keyif ve heyecan duyuyorum.
- Altınordu: Beklentileri çok yüksek bir takım ama onlar planlarını uzun vadede yaptılar, teknik direktörlerin meze gibi harcandığı bir sektörde Altınordu takımı teknik direktörleriyle 10 yıllık sözleşme imzaladılar. Yönetimi inanılmaz çalışıyor tebrik ediyorum kendilerini. Teknik Direktörleri Hüseyin Eroğlu ’da inanılmaz sistematik çalışıyor.
Başka hangi ligleri takip ediyorsunuz ve hangi takımları tutuyorsunuz?
- Bundesliga (Koyu bir Dortmund taraftarıyım.)
- La Liga (Herkes Arda Turan için izliyor ama ben Real Madridliyim.)
- Serie A (Juventus)
Son olarak PTT 1.ligde ve Süper Ligde şampiyon kim olur?
1.ligde Balıkesirspor ya da Adana takımlarından biri şampiyon olur. Süper ligde ise Beşiktaş şampiyon olur çünkü Beşiktaş, Fenerbahçe’ye nazaran daha sistematik oynuyor.
Saygılarımla…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail : kaan.ilhan@abcspor.com
Twitter: @sinyorrkaan
