Rize – Beşiktaş maçının ilk yarısı için orta sahaların mücadelesi tanımı çok yanlış olmaz herhalde. Uğur Tütüneker belli ki Beşiktaş’ın kilit mevkisi olan orta sahanın ortasını iyi çalışmış. Almeida’nın yerine oynayan Pektemek’in rakip stoperlerle boğuşmak yerine onların arasında gezmek ve arkalarına koşu yapmayı tercih eden bir santrfor olmasından dolayı Viera oldukça rahattı. Dolayısıyla Sylvestre iki stoper arasına girme ihtiyacını çok hissetmeyerek Oğuzhan’a adım attırmadı.
Oğuzhan’ın ilk yarıda oyunda neredeyse olmadığını söylersek çok da yanlış olmaz sanırım. Veli’nin Beşiktaş’ın ilk golünde verdiği pas çok güzel olsa da esas meziyeti pas dağıtmak olmadığından bu, tek seferlik bir organizasyon olarak kaldı. Dolayısıyla Beşiktaş’ın gol haricinde ilk yarıda tek pozisyonunun olmaması sürpriz olarak sayılmamalı. Tabii Rize’nin ilk yarıda en çok koşan dördüncü futbolcusunun Beşiktaş’ın en çok koşan ikinci futbolcusundan daha fazla koşması da Beşiktaş adına düşündürücü olmalı. Rizespor ilk yarıda Veli-Atiba ile Oğuzhan arasındaki 30 metreyi herhalde daha iyi kullanamazdı. Oradan aldıkları toplarla baskı kurup, iki tane penaltı kazandılar. İlk penaltıda Ali Adnan’ın sağ açığa kadar gelebilme cüretini gösterebilmesinin açıklaması da burada yatıyor.
Ali Adnan’ın bu cüretini fazla abartması ikinci yarının başında derhal bir sağ kanat organizasyonuyla cezalandırıldı. Maçın sonuna kadar 40 dakika boyunca da Ali Adnan “fazla abartmadan” oynadı. İkinci yarıda golden sonra alışıldık bir İstanbul – Anadolu maçı izledik. Beşiktaş’ın ataklarını savuşturmaya çalışan ve kontratak arayışında bir Rize vardı. Açıkçası 70. Dakikaya kadar da oyunu kilitlemeyi (en azından orta sahada) başardılar. Bu dakikaya kadar Beşiktaş genellikle sağ kanattan etkili olmaya çalıştı.
Maçın skor olarak olmasa da oyun olarak kırılma anı ise 70. Dakika oldu. Neredeyse aynı anda yapılan değişikliklerle Uğur Tütüneker Sylvestre’yi çıkartıp Ümit Korkmaz’ı, Bilic ise Olcay’ı çıkartıp Almeida’yı aldı. Uğur hocanın kendi sol kanadındaki tehlikeyi sezip Oğuzhan’ın düşük formuna güvenerek yaptığı Sylvestre değişikliği ve Almeida – Olcay değişikliği Beşiktaş’ın ilk yarıda oyunu rakip kaleye yıkabilmek için ihtiyacı olan orta sahadaki boşluğu son 20 dakikada kendilerine sağladı. Aynı anda yapılan doğru ve yanlış hamlelerle tüm oyun üstünlüğünü Beşiktaş eline aldı. Zira, o dakikaya kadar Oğuzhan’a adım attırmayan Rize orta sahası ile Kweuke arasında yaklaşık 40 metrelik bir boşluk oluştu. Ancak, Bilic’in bu boşluğu Oğuzhan yerine Pektemek ile değerlendirme tercihi bana göre tartışmaya açık bir tercihtir. Uğur hocanın Sercan’ın bireysel yetenekleri ve top saklama kabiliyetinden yararlanma çabası da fos çıkınca son 10 dakikalık bölümde tamamen tek kale bir maç izledik.
Maçla ilgili söylenilmesi gereken en önemli nokta ise iki takımın da pozitif futbol oynama isteğiydi. Futbolcuları oyunu çirkinleştirmeyip sadece futbol oynamak istedikleri için tebrik etmek gerekir. Bir parantez de hakem triosu için açmak gerek sanırım. Futbol oynamak isteyen iki takım Ali Palabıyık’ın işini kolaylaştırsa da hafif sertliğe tahammülü, oyunu oynatmaya çalışması ve avantaj uygulamalarıyla iyi maç çıkarttı. Rize’nin ilk golünde ise eğer Pektemek’in elle oynadığı iddiasındaysa karar yanlıştı; fakat Motta’nın Ali Adnan’a sarılmasına çaldıysa doğru. Hakemin raporu bu hususta belirleyici olacak. Penaltı kararı yanlış olsa dahi Beşiktaş özellikle son 20 dakikada maçı kazanabilirdi, Beşiktaş taraftarı puan kaybettikleri için üzülmeli, beraberliği hak etmediler.
