https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

NİHAYET

Okunması Gerekenler

Bu benim 14.Antalya deplasmanım. Çok üzüldüğüm mağlubiyetler de yaşadım burada, son saniye golleriyle sevinçten çılgına döndüğüm galibiyetler de. Şampiyonluk yarışına havlu atıp çıt çıkmayan arabada Istanbul’a kadar bütün gece direksiyon salladığımı da hatırlarım, 2010-11 şampiyonluğundaki 17’de 16’lık serinin meşalesini yakışımızı da.

 

Üstelik bu kadar sevinç ve üzüntüyü Türkiye’nin başka hiç bir yerinde, hiç bir başka deplasmanda olmadığı şekilde tam 4 farklı statta yaşadım. Önce şehrin kalbindeki eski Antalya Atatürk Stadı,bir süre tarlaların arasındaki Mardan Stadı, ardından bir kaç sene Akdeniz Üniversitesi Stadı ve son olarak ta şimdiki Yeni Antalya Stadı.

 

En uğursuzu da bu son stat oldu şimdiye kadar. Galatasaray’a kaybedilen bir Federasyon Kupası finali, iki tane de Antalya’ya kaybedilen, çok kötü oynadığımız lig maçına geldim bu stada. Üstelik bunlardan sonuncusunda Cüneyt Çakır’ın doğrama operasyonuna şahit olmuştum. “Artık bu seriye bir son vermenin zamanı geldi” diye düşünüyordum bugünkü karşılaşma öncesinde.

 

Ancak oyuncularımız pek te bu kötü seriye son verecek gibi başlamadılar maça. Josef-Topal ikilisiyle göbeği iyi kapatıyorduk ancak hücuma katkı yine yetersizdi. Janssen ileride her zamanki gibi müthiş savaşıyordu ancak daha önceki maçlarda bulamadığı cepheden vuruşları kolay harcıyordu. Guiliano ise maça top kayıplarıyla başlamıştı.

 

İşte o Guiliano devrenin sonunda harika bir gol attı. Top ayağına geldiğinde attığı kendisinden alışık olmadığımız depar, Janssen’le yaptığı al ver, sonrasında topu önüne alışı ve harika vuruşu, tam anlamıyla usta işi bir gol oldu.

 

Gol sonrası güveni de geldi kendine. İyice morallenip topları olumlu kullanmaya başladı. Oyuncu değişiklikleri sonrasında da sol kanada geçip defansına oldukça önemli katkı verdi. İşte Guiliano’yu böyle görmek istiyoruz. Geçen haftaki asisti, bu haftaki golü, mücadelesi çok pozitifti. Umarım bundan sonra üzerine koyarak devam eder. Ona çok ihtiyacımız var.

 

Ha, Guiliano ile gelen galibiyete sevinirken her şeyin güllük gülistanlık olmadığını da kabul etmeliyiz. İsmail’in önlenemeyen bireysel hataları, Dirar’ın çok koşmasına rağmen ofansif yetersizliği, rakibe ikinci yarı yine baskı kurma imkanı vermemiz ve kontratakları çok amatörce heba etmemiz gecenin olumsuz yönleriydi.

 

Ancak bu gece olumsuz yönleri konuşmayalım. Puan kaybetmeye tahammülümüz olmayan bir haftada, senelerdir şansımızın tutmadığı Antalya deplasmanında galip gelmenin keyfini çıkaralım. Nihayet bu uğursuz stadın büyüsünü bozduk ya, iyi futbol ve bol gollü galibiyetleri önümüzdeki maçlara bırakalım. Bugün kazandığımız moral ve özgüveni hanemize kar yazalım.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular