Herhalde bir tek bu coğrafyaya özgü bir gelenek “34’te 34 yapacaksın, her maçı kazanacaksın, tüm kupalar senin müzende olacak, her sene ipi sen göğüsleyeceksin” mantığı!
Zaten öyle değil midir günlük yaşantımızda da? Bir kere düşmeye gör, herkes seni yerden yere vurur. Ünal Aysal PROJE BAŞKAN olur, Mancini otorite kuramayan, oyunu okuyamayan adam…
Drogba da KİM’miş olur, Türk oyuncular yabancı oyuncular ayrımı olur, olur da olur. Oysa futbol öyle bir şeydir ki, geçen hafta çok kötü oynamasına rağmen hasbelkader bir golle Devler Liginde ilk 8’e kalsan, “Ünal Aysal Terim’i göndermekle doğruyu yaptı”, “Mancini bu BORU MU”, “Drogba Yaşayan efsane” olur.
Yani herşey tek bir gole bağlıdır aslında!
80’li yılların sonuna doğru başarısız sonuçlar alan FENERBAHÇE için özellikle NE OLACAK BU FENER’in HALİ sözü dillere pelesenk edilmiştir. Sadece biraz daha tiraj yapayım, azıcık daha voliyi vurayım mantığının en çarpıcı örneğidir aslında bu. Ziraat Türkiye Kupası’nın tanıtımında rahmetli Tuncel Kurtiz’in seslendirdiği “BİZ UNUTTUK” repliği aslında herşeyin özeti. Evet, Galatasaray da bir düşüş söz konusu. Ama tribünlerin destek olacağı yerde sürekli kelle avına çıkmasını BEN KABUL ETMİYORUM.
Beyler, bu takım pardon ama son 2 sezonun Türkiye Șampiyonu ve de aynı zamanda Süper Kupa sahibi. Geçen yılın Șampiyonlar Ligi çeyrek finalisti. Futbolda biri kaybedecek ki biri gülecek… Dün Antep’te ligin %95 bitmesinin etkisi mi dersiniz, ne derseniz deyin ama futbolda bu sonuç da var.
Bazen kötü sonuçlardan da ders çıkarabilir hatta keyif bile alabilirsiniz. “Allah’tan” diyorum, “Arsene Wenger, Alex Ferguson bu ülkede ÇALIŞMADI”. Ne olacağı belli olmazdı. Kupa maçıdır, evet. 2-0 dan 2-2’ye gelmesi kötüdür, evet. Telles maaşallah Lorik Cana’yı 2 maçtır aratmıyor yaptığı inanılmaz hatalarla, evet. AMA BU FUTBOL! İÇİNDE BU DA VAR VE BİZ BUNU BU YÜZDEN SEVİYORUZ…
