Heyecan hızla devam ediyor. Şu ana kadar 23 maçın 13 tanesini deplasman takımları kazandı. Görünen o ki daha çok uykusuz günlerimiz olacak.
BATI’da bu zevkli playoffların mimarı Dallas Mavericks oldu. Maçlar oynanmadan önce mutlak favori gösterilen, herkesin beğendiği San Antonio Spurs o rahat galibiyetleri pek alamayacak gibi gözüküyor.
Öncelikle Dallas Koçu Rick Carlisle’ı takdir etmek lazım. Rakibi iyi analiz etmiş. Spurs’un hücumunu kısıtlamayı hedeflemiş ve bunu güzel oyunlarla başardı. Bunu yaparken onları makinalaşmış düzeninden çıkarmak için savunmada perdelerle sürekli adam degistirdiler. Unutmayalım ilk maçta da Dallas öndeyken ufak hatalarla kaybetmişti. Ayrıca Shawn Marion’un, Tony Parker’ın birebir drive’larını durdurmaya çalışması oldukça işe yaradı. Böylece Spurs’de alışılmış düzenin dışına çıkan, Duncan-Parker-Ginobili üçlüsü dışında kalan diğer oyuncularda düşüş başladı. Bench durakladı ve Spurs’u beklenmedik sayıda top kaybı yaptı. Böylece kendi evlerinde onları az sayıda tuttular.
Yılın en iyi koçu ödülü alan Gregg Popovich mutlaka bir karşılık verecektir. Şu anda seri 1-1 ve sıradaki 2 maç Dallas’ta oynanacak.
Gelelim bir diğer favori olduğu düşünülen Oklahoma City Thunder – Memphis Grizzlies serisine. Bir takım nasıl kısıtlanır sorusuna cevap arıyorsanız mutlaka bu seriyi seyredin. Acaba bizler başka bir koçun idaresi altında Kevin Durant’i veya Thunder takımını görebilecek miyiz ?
Bu takım maalesef oynayabileceği basketbolu oynayamıyor. Koç Scott Brooks bu takımı resmen frenliyor! Westbrook’un kardeşi bile twitterda bir koç değişikliğinin vaktinin geldiğini belirten yazı yazdı.
Oklahoma’da problemlerden biri de Durant ve Westbrook dışında diğer oyuncuların devrede olmaması. Savunmaya da pek katkıları bulunmuyorlar. Memphis’ten bu kadar sayı yemeleri bu kötü durumu gösteriyor.
Memphis Grizzlies’in kapasitesi belli, zaten savunma takımı ve bunu ellerinden geldikçe yapmaya çalışıyorlar. Onlar Durant’i bir şekilde yavaşlatmayı hedefliyorlar.
Görüntüye bakarsak hala bu seriyi alırsa Durant ve Westbrook’un ‘al da at’ oyunuyla alacaklar. Scott Brooks’un mola esnasında verdigi muhteşem, detaylı taktiğiyle özetleyelim durumu “attack attack attack”. Seride 2-1 Memphis önde ve 1 maç daha var Memphis’te.
İşte bizim gizli Şampiyon adayımız olan Los Angeles Clippers faul sorunu yaşamayınca neler yapabiliyor sorusuna cevabımızı görmeye başladık. Özellikle Blake Griffin kendine yakışan oyunu oynamaya başladı.
İlk maçı kaybettikten sonra şu anda seride 2-1 öndeler. Faul sorunu yaşamayan ve rahat oynayan bir Griffin, içeride eşleşme sorunu yaratıp karşısındaki David Lee’yi etkisiz bırakıyor. Keza DeAndre Jordan’ın da savunmadaki çabasıyla ilk deplasman maçını kazandılar. Chris Paul takımı iyi yönlendirmeye devam ederse ve sakatlık sorunu yaşamazlarsa halen sürpriz adayımız. Bir sonraki maç gene Golden State Warriors sahasında oynayacak.
4 dakika oyunda kalan oyuncumuz Hidayet Türkoğlu maalesef sayı atamadı.
Portland Trail Blazers – Houston Rockets serisi LaMarcus Aldrige’in ilk 2 maçındaki enfes oyunuyla başladı.
Portland çok hızlı oynuyor ve LaMarcus Aldrige ise içeride karışıklık yaratıyor. Damian Lillard içinse playofflara adapte oldu diyebiliriz, normalde en zayıf tarafı oldugunu düşündüğümüz penetreleri bile başarılı bir şekilde yapmaya başladı ve tüm bunlar onu çok daha verimli kıldı.
3 maçtada da bu ikili gerçekten iyi oynadı. Aldrigde’in 46 ve 43 sayılık oyunlarından sonra son maçtaki 23 sayılık performansı hiç kötü değil ama hepimizi daha yukarılara alıştırdıgı için etkisizmiş gibi gözükebilir. Bu arada 3. maçı uzatmada kaybettiler.
Seri Houston açısından çok önemliydi. Bu maçı kazanmaları sebebiyle seriye renk geldi diyebiliriz. İlk iki maçta bekleneni veremeyen James Harden ise kendine geldi iyi bir performans sergiledi. Takımın morali düzeldi. Böyle bir galibiyete ihtiyaçları vardı.
Son maçta ilk beşte başlayan milli oyuncumuz Ömer Aşık 27 dakika oyunda kalıp 7 sayı 8 ribaunt 2 asist ile oynadı.
Seride durum 2-1 Portland önde ve evlerinde 1 maç daha oynayacaklar.
DOĞU’da Miami Heat – Charlotte Bobcats eşleşmesi 2-0 ile sorunsuz ilerliyor gibi gözükürken, en büyük rakibi olarak gösterilen Indiana Pacers, Atlanta Hawks karşısında 2-1 gerideydi ama bugün kazanarak dengeyi sağladı.
Roy Hibert tamamiyla çökmüş durumda, takımda hala yapısal sorunlar var. Playoff ilk maçı sonrası yaşandığı belirtilen Lance Stephenson – Evan Turner kavgası da maalesef bu kötü gidişi iyice ortaya çıkardı. Kazandıkları maçı da Luis Scola’nın iyi oyunu sayesinde almışlardı. Rakibin de sınırları belli. Sıradaki maç gene Atlanta’nın evinde oynanacak. Maçı eğer Indiana alırsa seri tekrar kendi kontrollerine dönebilir. Her iki taraf da turu geçebilir gibi gözüküyor ama gözüken şu ki, bu oyunla bir sonraki turda ilerlemeleri zor.
Kendine Toronto Raptors’u özellikle hedef seçerek ilerleyen Brooklyn Nets ise planladığı gibi 2-1 önde götürüyor. Toronto tecrübesizliğinin kurbanı olmaya devam ediyor. Hep dediğimiz gibi playoffları oynamak başka bir ruh hali gerektiriyor.
İlk maçta Paul Pierce, 3. maçta da Deron Williams ve Joe Johnson liderliğinde kazandılar. Raptors içeride 2.13’lük Jonas Valanciunas ve 2.06’lık Amir Johnson ile oynamazsa ve takımı hızlı tempoya cıkarmazsa, Nets bir sonraki tura yükselip Miami Heat’in rakibi olabilir. İster misiniz Konferans yarı finalinde Miami Heat’e karşı bir sürpriz yapsınlar ?
Yıl içinde Miami Heat’i yenerlerken sanki bu tarz bir öngörüleri vardı. Ama dev pivot Brook Lopez’in sakatlığı olmasaydı onlar için daha iyi olabilirdi.
Önlerinde kendi evlerinde oynayacakları 1 maç daha var.
Washington Wizards seride Chicago Bulls karşısında 2-1 önde. Beklenilenin aksine
Washington tura inanmış gözüküyor, rahat oynuyorlar. Özellikle Nene faktörü çok etkili, kısa mesafe şut tehdidi, pas verebilmesi ve fiziken güçlü olması nedeniyle zorluk çıkartıyor. Chicago Bulls’un deplasmanda kazandığı 3. maçta son çeyrekte yaşadığı tartışma sonrasında oyundan atıldı. Wizards’ın gene evinde oynayacağı maçta aldığı ceza yüzünden oynayamayacak. Takım bundan etkilenecektir.
Normalde bakıldığında Wizards’ın her türlü mevkide oynayabilecek oyuncusu var. Potansiyelli bir takım ama zaman zaman tıkanıyorlardı. İçerde özellikle Marcin Gortat’ın devamlılığı var. John Wall atletizm üzerinden oynadıgı icin pek iyi maçlar çıkardığı söylenemez. Hafta içinde verdiği demeçlerin birinde nefes bile almakta zorlandığından bahsederken buralarda oynamanın zorluğunu belirtti. Tecrübe çok önemli.
Son macta 10 da 8 üçlük atarak takımını sırtlayan Mike Dunleavy faktörü Bulls’u kendine getirdi. Yapılan perdelerle onu sürekli topla buluşturmaya calıştılar ve işe yaradı. Joakim Noah’ın hırsıyla beraber, Nene’nin cezası sayesinde seriye ortak olabilirler. Sınırlı hücümu olan Bulls gene savunmasına çok dikkat etmeli. 4. maç çok önemli.
Sürprizlerle geçen günleri izlemeye devam ediyoruz…
