1993 yazı .. Üstüste olacak 4. Şampiyonluk gitmiş, meşhur 8-0’lık Ankaragücü- Gs maçının acısı içimizden henüz çıkmamıştı. Marmaris’de şimdinin üst düzey yöneticisi o zamanın turizm rehberi arkadaşımın görev yaptığı Turunç Oteline tatildeydim. Bir sabah arkadaşım yanıma gelip ‘’oğlum akşam başkanı otele yemeğe getiriyorum beraber rakı içicez ‘’ dediğinde içimden koca bir hass…. çektiğimi hatırlıyorum. Aslında dışımdan da çekmiştim..
Ama o akşam otelin restorantında otururken Necil’in yanında yavaş yavaş yürüyen beyaz saçlı bir amcanın bana doğru geldiğini gördüğümde aklımı kaçıracağımı zannetmiştim. Hakikaten gelmişti ve rakı masasında yanına düşmüştüm. Anlattığı hikayeler, kurduğu özenli cümleler, etrafına göstermiş olduğu büyük saygı karşısında hayran olmamak elimizde değildi. Hele bir iki kadehten sonra kulağıma eğilip bir Gençlerbirliği maçında taraftarla yaşadığı hafif komik hafif tatlı küfürlü hikaye hala kulaklarımda..
Evet 40 yaş üstü Beşiktaşlıların hiçbir zaman ölmeyeceğini düşündüğü muhteşem Süleyman artık yok.. Ama hepimizin kalbinde yukardakine benzer bir sürü hikayesi var babamızın…Beşiktaşlıysanız eğer Süleyman Seba’sınızdır aynı zamanda..
Başkanım herşey için teşekkürler..
Kalbin izin vermezdi gelmezdin yanımıza.. Al yanına Hakkı Yeten’i git artık Cennet’in Kapalısına…