Londra ve futbol takımları dendiğinde; ilk akla gelenler tabii ki Arsenal, Tottenham, Chelsea, West Ham olacaktır ama Brentford, Fulham, Crystal Palace, QPR, Charlton Atletics, Wimbledon diye de liste uzar gider.
Bugünkü konumuz ise; Londra’nın en köklü ve saha içinde olmasa da, saha dışındaki holiganlığıyla en popüler kulüplerinden biri olan 1885 senesinde kurulmuş Milwall.
Gittikleri hemen her deplasmanda olay çıkartıp, cam çerçeve indiren bu aşırı sağcı profilli taraftar grubu, ülkemizde de Green Street Holligans filmiyle epey meşhur olmuştu.
Hele bir de meşhur Den Stadı ve Millwall deplasmanı vardır ki; rakip seyircilerin gelmeye korktuğu, otobüsle stada ulaşırken, gözlemlenen çevredeki yoksul mahalleleri, stad içindeki taş tribünleri, dar koridorları, sanki Gladyatör arenasına çıkmışçasına aşırı agresif, senkronize seyirci ile adeta bir cehennem...
Güneydoğu Londra’nın Bermonsdey semtinin mavi beyazlıları, aşırı sağ ile o kadar özdeşleşmişlerdir ki, iç saha maçlarına Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen faşist dazlaklar olur.
Hatta ırkçı öğelerle beslenmiş bir tribün marşları da var; Sth. London adında. Şarkı içinde “it’s full of niggers and Millwall” derler ama yazarken, bunu herkesin gözüne sokmaya cesaret edemeyip nokta noktayla geçiştirirler
Milwall taraftarı; polis-medya-diğer tüm Londra takımlarından (başta West Ham ve Crystal Palace) nefret eder, diğer tüm takımlar da Milwall’den!..
Bunu yine tribünleriyle özdeşleşmiş başka bir marş olan“no one likes us, no one likes us – we don’t care” yani, kimse bizden hoşlanmıyor ama umurumuzda değil’le pekiştirebiliriz.
Logoda aslan arması vardır ve lakapları The Lions (Aslanlar) ama en eski, ilk lakapları tersanecilerdi (1900 yılında F.A. Cup yarı finaline yükseldiğinde logosuna aslan eklemiş bu tarihten itibaren aslanlar olarak anılmaya başlanmıştır).
Dönemin başbakanı Margaret Thatcher’in, meşhur futbolda şiddeti önleme projesi ile bugünlerde biraz sekteye uğramış da olsa, zamanında, 1985’te FA Cup Luton Town maçında stadyumun 500’den fazla koltuğun söküp tüm tribünlerin sahaya inmişliği (pitch invasion) ve UEFA Kupası maçı için gittikleri Macaristan’da 5 kişinin bıçaklamanması gibi olaylar o kadar çok ki.
Millwall tribünleri zamanla bu işleri sistematik hale getirip çeteleşmeye ve illegal işlere bulaşmaya devam etmişler. Bugün bile İngiltere’de kendi gruplarından başka kimsenin sevmediği Millwall taraftarı “Animals” (Hayvanlar) olarak adlandırılmaktadır.
O kadar kendilerinden olmayan herkese düşmanlardı ki; İstanbul’da Galatasaray-Leeds maçında öldürülen taraftar sonrası, “ilk iç saha maçında GS forması giyecek kadar” diyerek yazımızı bitirelim!..
