METAMORFOZ
Kafka’nın ünlü romanı Metamorfoz’u bilirsiniz. Hani sabahleyin uyandığında kendini dev bir böcek olarak bulan Gregor Samsa’nın hayatındaki değişiklikleri anlatan belki de en popüler eseridir. Sezon başında ne oynadığı, sahada ne yaptığı belli olmayan Beşiktaş’ı çirkin bir tırtıla benzetirsek geçirdiği muazzam metamorfozla son üç maçta adeta muhteşem bir kelebeğe dönüştü. Hem de arı gibi sokan cinsinden! Geçen sezonun ortasında Beşiktaş’ın başına geçen Sergen Yalçın artık bu takıma tam olarak imzasını atmış durumda. Sezon başında yaşanan karmaşada dip noktayı gördükten sonra çok hızlı bir şekilde yukarı çıkartan da yine kendisi oldu. Öncelikle söylemem gereken şu ki Beşiktaş cesur bir futbol oynuyor ve topu sürekli ileri taşımaya çalışıyor. Zaten Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarında gördüğümüz her şeyden önce zihniyette yaşanan değişim ve bunun sonucunda özgüveni yükselen bir takım. Tabii hoca kadroyu tanıdıkça taşlar da iyice yerine oturmaya başladı. Son yıllarda neredeyse her transfer sezonunda son ana kalan futbolcu transferleri ilk haftaların çok sıkıntılı geçmesine neden olurken bu sene Avrupa kupalarından da çok erken elenmemizle sonuçlandı.
Bu akşamki maçtan önceki en büyük endişem konsantrasyon eksikliğiydi çünkü deplasmanda 10 kişiyle 4-3 alınan derbi galibiyetinden sonra futbolcuların özellikle de Cuma akşamı maçın tam havasına giremeyebileceklerini düşünüyordum ama Sergen Yalçın görünen o ki hiçbir şekilde ipi gevşetmeye niyetli değil. Ayrıca Pazar oynanan maçların ardından 5 gün sonraya maç koyulmasını da anlamıyorum, fikstürdeki bu tür saçmalıkların önüne geçilse çok iyi olacak ama yıllardır kendimiz söyleyip kendimiz dinliyoruz… Maçın başlama düdüğüyle beraber yoğun bir pas trafiğiyle oyunu rakip alana yığan Beşiktaş ilk yarıda aradığı golü ancak uzatma dakikalarında nefis bir Aboubakar driplingi ve Mensah’ın bitiriciliği ile bulabildi ama öncesinde Rosier’in ofsayt diye kesilen çok umut vaat eden bir pozisyonu ve VAR hakeminin orta hakemi izlemeye çağırmadığı bir penaltı pozisyonu vardı. İkinci yarıya yine çok hızlı başlayan Beşiktaş’ta Atiba’nın kaçırdığı %100’lük fırsattan sonra gecenin ve son haftaların iyilerinden Ghezzal’in sağdan çok iyi taşıyıp yaptığı ortada golü atan yine ‘forever young’ Atiba oluyordu. Yıllar önce yaptığım heykel teklifimi bir adım ileri götürüp Beşiktaş’ın bir mahallesine adını vermek şeklinde değiştirmek istiyorum bu arada. Oyunu domine etmeye devam eden Beşiktaş’ta Aboubakar’ın Rosier’in ortasına yaptığı kafa vuruşu da pastanın üzerindeki çilek oldu.
%68 topa sahip olma, şut ve pas sayısıyla da rakibine büyük üstünlük kuran Beşiktaş çok net bir galibiyet aldı ve ondan da önemlisi 3 maçlık bir seri yakalayıp zirveye iyice yaklaştı, psikolojik olarak da önemli bir bariyeri aştı. Futbolcular bu akşam ciddiyetleri ve verdikleri mücadeleyle de ileri dönük çok olumlu sinyaller verdiler. Rotasyon içinde Necip’in kenara gelip Welinton’un sahada olmasını biraz yadırgadım doğrusu çünkü Welinton’a hala tam güvenemiyorum ama sol ve sağ beklerin ofansif olarak verdikleri katkılar inanılmazdı. Montero da stoperde her maç daha iyiye giden bir görüntü içinde, Dorukhan da eski savaşçı kimliğine tekrar bürünmüş gibiydi. Üstelik bu akşam cezalı Larin ve orta sahanın ‘kemik gibi’ adamı, Atiba’nın yeni ekürisi Josef de Souza da sakatlığı olduğu için riske edilmedi ama yerlerine oynayan N’Koudou ve Dorukhan sağolsunlar onları hiç aratmadılar. Utku da yaptığı önemli bir kurtarışla herhangi bir kaza yaşanmasına meydan vermedi.
Dün akşam TRT Spor’da izlediğim Ahmet Nur Çebi’yle yapılan sohbet de yüreğime epey su serpti çünkü Beşiktaş’ın doğru ellerde olduğuna güvenim arttı. Fikret Orman’ın özellikle son 2 yılında bir enkaza çevirmeyi başardığı kulübe elini taşın altına koyarak çok zor şartlarda başkan olduktan 5 ay sonra patlayan pandemiyle birlikte iyice yoğunlaşan maddi sıkıntıları yönetimiyle birlikte özveriyle göğüslemeye çalışan Çebi büyük saygıyı hak ediyor benim gözümde. Üstelik bunu tevazuyla yaparken merhum Seba döneminden beri hasret kaldığımız başkan tanımına şu ana kadar en çok yaklaşan isim de sanırım kendisidir. Oy verdiğim için gayet mutluyum, umarım bu çizgisini bozmadan Beşiktaş’ı tekrar düzlüğe çıkartır.
Gelecek haftaki Alanya deplasmanında alınacak bir galibiyet zirve mücadelesinde Beşiktaş’a büyük avantaj sağlar çünkü sonraki haftalar nispeten daha kolay görünüyor ama bu ligde kolay maç ve kolay rakip de yok. Önemli olan Sergen Yalçın’ın bu formunu devam ettirmesi ve takıma şu andaki gibi liderlik etmesi. Gerisi kendiliğinden zaten geliyor.
mail: gorkem.isik@abcspor.com
twitter: @gorkem7305
