Hemen başta soyliyelim; Beşiktaş daha iyi takım.. Hem de her hattı ile… İkinci yarının ilk 10 dakikası biraz bocalar gibi olsalarda maçı çok üstün oynadılar..Bursaspor’da ise çok başarılı oyuncular var.. Josue, Ozan Tufan, Belluschi gibi aksiyon filmlerindeki başrol oyuncularını aratmayacak yetenekler bunlar..Civelli’yi saymıyorum bile… Havada uçan tekmeler mi dersin, dokunmadan yerde tepinmeler mi dersin.. Hepsi ayrı ayrı müthişti… Tüm bunlara karşı hakemi düşündüm ona ne söyleyebilirim diye.. Sonra vazgeçtim, babası ona ‘’Kamil’’ demiş bize ne söz düşer artık….
Bursaspor demişken devam edelim.. Hiçbir hücum organizasyonları yok… Tipik bir Şenol Güneş takımı.. Savunmada sağlamcı ve orta sahada dengeli hücumda ise Allah Kerim.. Ama Sezar’ın hakkı Sezar’a.. Onur Kıvraktan sonra ikinci bir kaleci daha hediye ediyor Şenol hocamız Türk futboluna.. Alkışlarımız Harun’a..
Beşiktaş’a gelir isek konuşulacak çok oyuncu var aslında.. Kötülerden başlayalım.. Olcay, hafta içi kupa maçının son 15 dakikasında oyuna girdiğinde Afyon yutmuş gibiydi, anladık ki yarım yutmuş yarısını bugüne saklamış..Bu kadar düşük tempolu bir Olcay çekilmez! Franco maçın sonunda çok iyi bir müdahale yapmasına rağmen çok ağır kanlı .. Tamam oynadığı pozisyonun sakin kalmaya ihtiyacı var ama Franco bu işi biraz abartıyor..Temposuz ve el freni tadındaydı bu akşam… Atınç boyu posu itibari ile ilk goldeki ağır kalışını kabul edebiliriz ama Bursa’nın ikinci golündeki Civelli’ye o kafayı vurdurmayacaksın arkadaşım..
Bilic taktik teknik anlamında bir eleştirim yok ama maçtan sonra ‘çok doğru verilen bir penaltıya bana karşı verilseydi mutlu olmazdım’ gibi kazanılan maçtan sonra açıklamak yapmak tamamen işgüzarlıktır. Yarın birgün o centilmenlik yapmaya çalıştığın hakemler seni bir doğrar aman yandım diye atarsın kendini sahanın ortasına. Vermeseydi penaltıyı ne diyecekti o pozisyona bir söylese de dinlesek .. Hırvat hocaya tavsiyem, işsiz kalırsa bir gün Türkiye’de Maraton programında tartışmalı pozisyonları değerlendirsin!
Gelelim işin Beyaz tarafına..Töre Töre Töre.. 1 sene daha oynar ülkemizde.. Sonrasında ilk 8 takımdan birinde görürüz… Motta ilk yarı bildiğimiz ikinci yarı ise bilmediğimiz Motta gibi oynadı.. İkinci yarı çok önemli bir kaç pozisyonu keserek gol tehlikelerini önledi.. Demba Ba herşeyi geçiyorum son dakikada o penaltıyı atmak her Baba yiğidin harcı değil ama bu Demba Ba… Onun dışında da çok etkili oynadı Senegalli.. Cenk ilk yarı Atınç’ın hatasında karşı karşıya kaldığı ve son dakikalardaki kafa vuruşlarında gösterdiği performanslar ile alkışı haketti.. Bariz ofsayttan yediği golde ise yapacak bir şeyi yoktu genç eldivenin…
Veli – Atiba bu ikiliyi ayrı ayrı düşününce olmuyor.. Ama beraberken takımın temposunu yükselttikleri bir gerçek.. Liverpool maçında koştukları kadar topu oynatabilirlerse işler kolaylaşır.. Oğuzhan son haftalardaki bence başarılı performanslarına bir yenisini ekledi.. Şapkasını önüne koymuş ve düşünmüş.. Ve Kerim, Olcay’ın yerine girdiğinde karşısındaki bek için çok sorun yaratacak bir oyuncu tipi oluyor.. Çünkü Olcay pas ve boşa koşu yapan bir oyun tipi sergilerken Kerim dribbling ağırlıklı oynuyor… Haliyle karşıdaki bek için soğuk-sıcak değişimi oluyor ve hasta ediyor…Ayrıca son dakikadaki boşluğa yaptığı koşu bu senenin lig dengesini değiştirmiş olabilir..
Çok zor bir maç geçti.. Sıra geldi rezalet skorun alındığı Liverpool deplasmanına.. İstesen belki de ayağına gelmeyecek bir şans bu maç Karakartallar için.. Kulüp tarihinin kara gecesinin lekesini silme vakti…Gönülden başarılar..