Maçlar kazanılır, kaybedilir, bazen seri galibiyet olur, bazen fikstürün zor bir virajı olur, bunlar futbolda normal ama bir altın kural var ki kötü oynayarak sürekli kazanamazsın, iyi futbol her zaman güven verir..
Fenerbahçe kötü futbol mu oynadı, geçen haftaki Antalya maçı hariç kötü oynamadı ama iyi de oynamadı, hadi o da göreceli diyelim, büyük takım gibi oynayamadı..
Büyük takım nasıl oynar? Topu rakibe vermeden oynar, baskılı oynar. Nordsjaelland maçında ilk kez böyle oynadı, acaba ön uçta oynayan oyuncuların koşu temposuyla mı alakalı dedim ama Fenerbahçe bugün de baskılı oynadı, demek ki olay biraz taktiksel, biraz da Djiku’sal. Sen böyle oyna, kazanırsın zaten ama kazanamazsan da kaza olur..
İsmail Hoca ne yapacak? Becão ve Djiku’yu bozmayacak. Djiku hem topla iyi hem de hızlı, defans bloğunu öne çekiyor bu da alanı daraltıyor..
Fenerbahçe bugün bence gayet iyi başladı, topa sahip olan taraftı, ceza sahasında ikiye birlerini de yaptı ama golü bulamadı 45 dakikaya kadar. Pozisyon zenginliği önceki maçlara kıyasla da nispeten azdı. Kalecinin kurtardığı bir vuruşu var Dzeko’nun, ayak uzatılmayan etkili ortalar vardı, kalecinin şanslı olduğu pozisyonlar da vardı ama gol yoktu..
Fenerbahçe’nin Dzeko ve Tadić’e hatta özellikle de Dzeko’ya fazlasıyla dayalı bir oyun planı var, işte o ikiye birlerde Dzeko’yu bayağı rahatsız edip bozdular hatta Dzeko bir ara orta sahaya ve kanatlara gelerek alan açmak istedi..
Topa sahip olma üstüne kurulu oyun düzeninde aslında bir anlamda sen kendi ayağına sıkıyorsun, top rakibe geçtiğinde pres yaptığın alan dar ama hücum ederken de işin bir o kadar zorlaşıyor. Pas ritmini yukarıya taşıman lazım, bunu yapamadı Fenerbahçe. O pas ritminin dozunu da 10 numaralar ayarlar, Szymañski o şekil bir 10 değil, sürekli boşa kaçıyor, biraz daha oyuna dahil olması lazım diyordum, çok az buluşuyordu topla, bu maça kadar maç başı ortalaması 22’ydi, bugün ilk yarıda 19 kere buluştu, demek ki bunlar konuşuluyor ama yetmedi, Fred fazla geride kaldı, Tadić de o etkili olduğu bölgede iyi marke edildi, pozisyon kısırlığının belki de en önemli sebebi..
Bir diğer sıkıntı da şu, Tadić ve İrfan benzer tipte oyuncular, koşu tempoları yok, birinin yerine daha atlet, daha sprinter bir kanat forvet oynasa Fenerbahçe daha etkili olabilir.
İlk yarı böyle biter gibi düşünürken hücuma çıkarken kapatılan bir topta Tadić, İsmail, Dzeko üçlüsünün zor zahmet indirdiği toplar bir şekilde Irfan’la buluşturuldu ve o da güzel değerlendirdi ve Fenerbahçe hak ettiği golü bularak ilk yarıyı 1-0 önde kapattı.
İrfan Can çok özel bir sezon yaşıyor, kesemezsin, Tadić’i zaman zaman ortada değerlendirmek bir çözüm olabilir. Iç sahada kaleyi yerli yapmak da mümkün, King veya Kent’le ofansta hareketlilk sağlayıp rakibin savunma dengesini bozmak adına.
İrfan Can’ın golü çok klastı, Ferdi’nin bindirmeleri çok dikkatimi çekti, Djiku da yerinde müdahaleleri ve topu oyuna sokma konusundaki rahatlığı ile dikkatimi çekti, Livaković’in de çok kritik iki kurtarışı var Fenerbahçe’nin biri korner olmak üzere hoşçakal sadece iki pozisyon verdiği maçta. Taktiksel mi bilmiyorum ama yan toplarda o da fazla çizgide kalıyor..
Ikinci 45 dakikada Alanyaspor beklenen tepkiyi veremedi, Fenerbahçe de beklenen pozisyonları bulamadı. Tadić’in topu fazla gevelediği bir pozisyon var, Dzeko’nun bir kafa vuruşu var gol olmayan..
İsmail Kartal’ın hamleleri geldi maçın son bölümünde, belki buraya temas etmek icap eder, Alanyaspor’a üstüme gel dedi gibi bir şey oldu..
Stoper çoklayarak değil topu kaleden uzakta ve ayaktan ayağa dolaştırarak skor korunur, başka bir rakibe karşı bu başına iş açar..
Skor olarak tatmin etmese de oyun hakimiyeti olarak beğendim, büyük takım gibi domine etti Fenerbahçe maçın büyük bölümünde. Ikinci 45 dakikada da İsmail ve Fred çok ön plana çıktı, Livaković de güven veriyor.
Ne diyelim, 5’te 5 yapan takıma da bu kadar eleştiri yeter..
Liderliğe devam..
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907