Yine döndük geçmişe.
Fenerbahçe’de işler yoluna girmeye görsün, muhakkak havamızı bozacak bir şeyler oluyor.
Tam takım toparladı dedik, ligde, Avrupa’da 4’er gollü galibiyetler geldi, hoca takım taraftar hep beraber bir bütün olduk, şampiyonluğa inandık, birden bir düğmeye basıldı.
Ben bu konular gündeme geldiğinde hep aynı şeyi söylüyorum. 3 Temmuz’da Fenerbahçe’yi alaşağı edememenin hırsı var, öfkesi var. Fenerbahçe’nin başarılı olma yolunda kafasını kaldırmasına bile tahammül edemiyorlar. Muhakkak bir engel çıkartıyorlar önüne. Camianın moralini bozmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Şimdilik savuşturduk gibi gözüküyor saldırıyı ama vazgeçmeyeceklerdir. Neyse ki takım negatif etkilenmiş gibi gözükmüyordu bugün sahada. Tedesco bu işi iyi beceriyor. Takımı saha dışı faktörlerin uzağında tutuyor. Demek ki bizler “kurulan ittifaklara” karşı dışarıda mücadele edeceğiz, başkanımızın yanında olacağız. Hoca da takımı bunlardan etkilenmeden sahaya konsantre edecek.
Bugün konsantrasyon problemi yoktu takımın Başakşehir maçındaki gibi ama belki biraz yorgunluk vardı. Dile kolay 30’a yakın maç oynadık yarım sezonda. Sakatlar arttı, rotasyon daraldı. Maç içerisinde zaman zaman rakibe pozisyon vermemizin sebebi bu yorgunluklar diye düşünüyorum.
Bu maçı mücadeleden çok ön taraftaki oyuncularımızın kalitesiyle kazandık. Talisca ve Asensio bağlantısına Duran da Fred de katkı verdi. Zaman zaman gol kadar güzel paslaşmalar izledik. Levent te orta saha orjinli olduğunu pas trafiği içindeki katkısıyla gösterdi. Fenerbahçe son haliyle daha yetenekli ve yaratıcı bir takım haline dönüştü.
Şimdi yapacağımız sali günü Beşiktaş kupa maçını kazasız belasız atlatmak. Bu arada saha dışı olan bitenin de biraz durulması lazım. Ne kadar direnirsek direnelim 3 Temmuz döneminden tecrübeliyiz. Bu gerilim eninde sonunda takımı da kırıyor. Buna müsaade etmemeliyiz. Salı sonrası biraz dinlenip mücadeleye kaldığımız yerden başkanı, hocası, takımı, taraftarıyla hep beraber devam etmeliyiz.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72
