Normal ve medeni bir memlekette bırakın tüm ülkenin tanıdığı bir sporcuyu, alelade sıradan bir vatandaşın kendi halinde arabasını kullanırken silahlı saldırıya uğraması önemli bir mevzudur, haber niteliği taşır, emniyet yetkilileri sorumluları hemen bulup olayı aydınlatmak üzere seferber olur, olay istisnasız herkes tarafından kınanır, lanetlenir, dehşetle karşılanır.
Normal ve medeni bir ülkede…
Çivisi çıkmış, halkın neredeyse tamamının mutsuz ve cinnetin eşiğinde yaşadığı, sokaktaki yüzlerden nefret, asabiyet, kin ve huzursuzluğun aktığı, insanların insanlıktan çıktığı bir ülkede ise duyduğumuz, okuduğumuz tepkiler:
– Arabada neden kurşun geçirmez cam varmış, düşündürücü…
– Sana bana neden olmuyor? Hem belli ki kendi de bekliyormuş.
– Bence kesin kulüp kendi organize etti, tiyatro…
– Belki de satacaklar da zemin hazırlıyorlar…
ve hatta, “Hay Allah gene vuramamışlar!” veya “Onun yerine falancayı vursalardı ya”
….
Şu ülke insanı, özellikle de hamuru son 12-13 yılda yoğurulmuş yeni nesil öyle bir kin, vicdansızlık, nefret ve her şeyden öte, öyle bir cehalet içerisinde yaşıyor ki, bugünden itibaren her şeyi doğru yapsak belki 50 yılda hayat normale dönmeye başlar. An itibariyle en basit konularda dahi en normal, en insani tepkileri vermekten aciz duruma gelmiş, “Modern İnsan” ile yakından uzaktan alakası kalmamış bir çoğunluk yaşıyor, cennet vatan toprakları üzerinde.
İmkanım olsa Türkiye’de ne kendimi ne de ailemi normal arabaya bindirmem, mahalle arasındaki normal bir apartmanda yaşatmam; zırhlı araçlardan inmem, yüksek güvenlikli sitelerde yaşarım yahu! Tek bir gazetesinin bir günlük 3. sayfa haberlerinin Kanada’nın bir yıllık gündemine eşdeğer olduğu, bizzat ülkenin en tepesindeki insanların her gün istisnasız “Onlar ve Biz” şeklinde insanları kutuplaştırdığı, kavganın sürekli, çatışmanın daimi olduğu bir ülkeden bahsediyoruz.
Daha da ötesi, 4 AY ÖNCE İÇİNDE BULUNDUĞU TAKIM OTOBÜSÜ KURŞUNLANMIŞ bir insan için bugün “Neden arabasının camları kurşun geçirmez?”diye sormak hani gerizekalının, hangi vicdan, şeref ve haysiyet yoksununun aklına gelebilir!? İnsaf!!!
Yazıyı bitirmeden önce, yeri gelmişken, 4 ay önceki faili meçhul olaya da değinmek lazım. Savcılar ‘Birden fazla kişiyi kasten öldürmek’ten yürüttüğü soruşturmayı, ‘Birden fazla kişiyi kasten yaralama’ya dönüştürüyor, özel inceleme ekibini lav edip geri gönderiyor, hareket halindeki bir takım otobüsüne yapılan silahlı saldırıyı alelade bir olay statüsüne indiriyor ve soruşturmayı neredeyse fiilen durduruyor… Ülke adına endişe verici…
Ancak daha bir kaç sene önce “Heykeli Dikilecek Adam” diye gösterilen toparlak kafalı, koca göbekli bıyıklı tosun, bugün can havliyle Ermenistan’a kaçıyorsa ve kendisinin “Kıbrıs’a kaçacak” diye iftira attığı Aziz Yıldırım halen buradaysa; belki de her şeye rağmen ümidimizi canlı tutmak ve Fenerbahçe’ye bu saldırıları yapanların ve onları böyle koruyup kollayanların da bir gün çıktıkları karanlık ve nemli deliklere geri döneceğine ama Fenerbahçe Spor Kulübü’nün dimdik ayakta duracağına dair inancımızı korumak lazım.
mail : baris.tumok@abcspor.com
twitter : @baristumok