https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

KUMPAS NEREDE?

Okunması Gerekenler

KUMPAS NEREDE?

Karar 3-0 hükmen Beşiktaş lehine çıkmazsa yazacağım demiştim, ama konunun buralara kadar geleceğini düşünmemiştim. O yüzden karar açıklanmadan henüz tartışmalar sürerken, gelin konuşulanları madde madde üzerinden geçelim.

1. Sahaya müdahale oldu mu, olduysa kaç defa müdahale edildi?

Son kafa yarılma  olayı hariç 3 farklı korner köşesinde, (bu her iki devre anlamına geliyor matematik olarak) 5 kez müdahale oldu mu? Oldu. Sonrasında yedek klübelerinin arkasından maddeler atıldı mı? Atıldı.

2. Bir maçın tatil edilebilmesi için kaç kere uyarı yapılır? Bu sayıya ulaşıldı mı?

Bir maçın tatil edilmesi için iki kez uyarı yapılması gerekiyor. (Bence bu bile tartışmaya açık. Şiddet çok üst düzeydeyse direkt de tatil edilebilmeli. Gene de mevcut kural bu olduğundan saygı duyup devam edelim.) 3. uyarı olmaz maç tatil edilir. Bu sayıya bu maçta ulaşılmıştır, hatta tatil edilmesinde geç bile kalınmıştır. Kanımca son korner olayında (2. devredeki maraton tribünü önündeki)  hakem soyunma odasına gidecekti, ancak Caner’in itirazları yüzünden, ‘’Caner’in lafıyla tatil etti’’ dedirtmemek için oyuna devam ettirdi, ama son olaylardan sonra o da dayanamadı ve maçı tatil etti. Mete Kalkavan maç tatili konusunda geç kalsa da, oldukça geçer not aldı zaten tüm hakem eskilerinden.

3. Hakem raporunda ne yazıyor? Beşiktaş mı sahadan çekildi? Yoksa maç hakem tarafından tatil mi edildi?

Hakem raporu çok net. Hakem raporunda, Fenerbahçe tribünlerinin sahaya defalarca müdahale ettiğini, iki defa anons yaptırdığını, en son olarak da yedek kulübesine müdahale olduğunu, Şenol Güneş’in yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar sonunda federasyona bilgi de verilerek, maçı tatil ettiği yazılıyor. Yani kısaca, Beşiktaş’ın sahadan çekilmediği, kendisinin tatil ettiğini belirtiyor. Kısaca düşüncemi de ekliyeyim, eğer hakem maçı oynayın deseydi bile bence Beşiktaş hükmen yenilmeyi göze alarak sahaya çıkmamalıydı. Zira sahada birilerinin ölebileceği noktaya getirmişti tribündeki taraftarlar. Ama bunları tartışmak yersiz, zira hakem raporu çok net. Tatil kararını hakem verdi.

Buraya kadar ki bilgiler ışığında, bu maç dünyanın her yerinde tatil edilir, her yerinde maç 3-0 ev sahibi aleyhine tescil edilir. Misal Fenerbahçe- Vardar maçında bu olaylar çıksa, Fenerbahçe 3-0 hükmen mağlup olur, muhtemelen de birkaç yıl men cezası gelirdi ve Avrupa kupalarına katılamazdı uzun süre. Buna itiraz edebilecek tek bir Fenerbahçeli çıkabilir mi? En aklını yitirmiş fanatiği bile itiraz etmez bu konuya.

Eee o zaman istenen ne? Efendim başka maçta şu bu olmuş, kumpas varmış, Şenol Güneş rol kesmiş falan. O konuya da gelelim şimdi ama, başlamadan not düşelim ki, bu konular sadece magazin konusudur. Maçın verilecek kararı bellidir. Almanya’da, Amerika’da, Japonya’da, Endonezya’da, Burkina Faso’da ne karar verilecekse, burada da aynı karar verilecektir. Zira bu lakırdıların hiçbir hukuki karşılığı yoktur.

Magazin kısmına geçmeden kısa bir anektod da aktaralım. Geçen sene 12 yaşındaki oğlumla beraber Lyon deplasmanındaydık. Büyük olayların çıktığı maçta, oğlum biber gazıyla tanışmıştı. Gezi’den tecrübeli babası sayesinde fazla hasar almadan atlattı neyseki. O gün maçı deplasman tribününden izledim . Maça müdahale olmamasına rağmen işler çığrından çıkmıştı. Sonuçta iki takıma da ceza çıktı. Herkes  ”Beşiktaş neden ceza aldı ki? Sorumluluk Lyon’da. Cezayı Lyon çekmeli.’’ diyordu.  Herksin dilindeki şarkı buydu. Biz resmi deplasman tribünündeydik. Bizden zerre de madde atılmamıştı üstelik.  Herkes çıkan karara kızarken, ben çok isabetli bulmuştum. Sonuç ne oldu? Beşiktaş deplasmanlara seyirci götürmedi ve iki senelik gözlem cezasının bir yılını kazasız belasız atlattı. Unutmayın bu sene iki Almanya, bir Fransa deplasmanında benzer görüntüleri yaşayabilirdik. Kim kazandı? Hem futbol kazandı, hem de Beşiktaş. Olaylar her zaman sahadaki takımı olumsuz etkiler çünkü.

Hadi gelelim şimdi işin magazin kısmına.

1. Daha önce ne maçlar oldu, ne var ki devam etseydiniz. İlk bizde mi uygulanacak?

Kusura bakma arkadaş. Kötü örnek, örnek olamaz. Caner’e bu sene ilk defa cezalar uygulanırken niye kimse gıkını çıkarmadı? Biz çektik cezamızı, siz de çekeceksiniz, tabi burası hukuk ülkesiyse.

2. Kumpas vardı.

Bu aslında şu günlerde bırakılan bir söylem. Çakmakla kafa yaran arkadaş, senelerdir Fenerbahçe kombinelisi çıkınca, bu söylem çaktırmadan terk edildi. Oysa ilk günlerde Cumhurbaşkanı bile ne kadar emindi.

3. Peruk atıldı.

Yahu peruk o hızla uçar mı? Kaldı ki yakalanan arkadaş, sinirden çakmak fırlattım, pişmanım deyince de bu lakırdı da bitti.

4. Tolga ve Mustafa Pektemek tahrik etti.

Üç farklı korner köşesini bu arkadaşlar nasıl tahrik etti, biri bana izah etsin.  O kornerlerde Quaresma bir kere bile tribünlerle göz teması kurmadı. Tahrik olan şey neydi? Kaldı ki velev ki, bu iki oyuncu üstün bir beceriyle tüm stadı tahrik etti. So what? Tahrik olma sen de birader. Tahrik ediyorsa alır cezasını, oturur yerine. O zaman mini etek giydi diye, tecavüz eden adamı da mı haklı bulacağız? Tahrik oluyorsan, kafanı çevir, maça bak.  Sıkıyorsa aynı hareketleri Avrupa maçında yapsana. Stat senin stadın. Güvenliğinden sen sorumlusun.

5. Şenol Güneş tiyatro yaptı, kafası falan yarılmadı.

Kusura bakmayın Fenerbahçeli dostlar, ama en komik iddia da bu. Fenerbahçe forma sponsoru olan Acıbadem’in doktorlarından Prof. Dr. Yunus Aydın, saçının altında kanlı bölgeyi gördüm diyerek bu lafları da boşa çıkardı. Kaldı ki yarılıp yarılmasa ne fark edecek. Adama defalarca yabancı cisim isabet etmiş. Televizyonda net biçimde izledik. Sadece yedek kulübesinde değil, tünele giderken, hem kafasına cisim yiyor (para gibi birşey) hem de göğüsüne su şişesi yiyor. Yarabbi şükür mü diyecek adam? Yani 60 küsur yaşındaki Güneş numara yapacak, koskoca Profesör bir doktor bu numaraya ortak olacak. Gerçekten bunlara inanabiliyor musunuz?

Şenol Güneş’e karşı bir husumet var. Bunu görebiliyorum. Ama koskoca Fenerbahçe camiasına bunu yakıştıramıyorum. Koskoca camia, tek bir adamı bu kadar önemser mi? Bakın ben Beşiktaşlı biri olarak, Şenol Güneş’i sizin önemsediğiniz kadar önemsemiyorum. Beşiktaş’a gelip hizmet eden onlarca teknik direktörden sadece biridir Güneş.  Ben büyük camiayım diyen bir camianın tek bir kişiye kafayı takması, o kafayı taktığı adamı büyütür, kendi camiasını küçültür. Bu arada Şenol Güneş’in misal Trabzon’da kendisini protesto edenler için ”bunlar Fenerbahçeli” demesi de son derece komikti. Onun da kafasında, işler iyi gitmezse dönebileceğim bir camia olsun telaşını gösterir bu zırva laf.

Fenerbahçe’nin yaşadığı travmaları kim geçirse belki benzerini yapardı diye düşünüyorum. Biraz empati yapmaya çalışıyorum. Denizli’de başlayan, Kadıköyde timsah yürüyüşlü şampiyonluk kutlamaları, 3 temmuz, şu bu derken, Fenerbahçe taraftarı oldukça hırpalandı. Ama gene de, mantığı elden bırakmaması lazım camianın. Yapılanları kabul edip, cezaya razı olmalı. Ucunda hiç birşey yok zaten. Gerek Beşiktaş, gerek Fenerbahçe en kötü ihtimal Uefa’yı zaten garantilediler. Kupa daha fazlasını getirmiyor ki?

ABCSPOR yazarlarından sevgili Alp Eralp, ki kendisi çok eski dostumdur, 34’de 34 kitabını yazarken, kendisi meşhur Trabzon deplasmanına sızmış biri olarak, İstanbul’a geldiğinde ‘’Yahu inanılır gibi değil, Trabzonlular maç tatil edildiğinde, ‘Ne yaptık ya adam mı öldürdük de maç tatil oldu’  diye tepki veriyorlardı. Kulaklarıma inanamadım ‘’ diyordu çok haklı olarak. Ama bakıyoruz, tüm Fenerbahçe camiası ‘’ne var ne maçlar gördük’’ havasında.

Dostlar: Ez cümle, eğer bu maç 3-0 hükmen Beşiktaş lehine onanmazsa, Türkiye’de özellikle kupa maçlarında hiçbir derbi maçı bitmez. Sahadan ölüleri bile toplayabiliriz. Milat neden ben oluyorum diye bir düşünce olamaz. 3-0 Beşiktaş lehine onansın ve umarım Akhisar da kupayı alsın. Kupa hiç mühim değil, insan sağlığı önemli. Parasal bir karşılığı da yok zaten. Unutmayın! Stat sizin, seyirci sizin, mesul sizsiniz. Maalesef terk gerçek bu.

Türkiye’de hukuk mu guguk mu var, yakında öğreneceğiz.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: cuneyd.yuzak@abcspor.com

twitter: @cyuzak

Son Haberler

ŞAMPİYON

ŞAMPİYON Kadınlar Cumhurbaşkanlığı kupası Fenerbahçe Opet’in oldu. Daha birkaç gün önce ligde karşılaşan ve sarı lacivertlilerin kazandığı oyundan ve son yıllardaki...

Benzer Konular