https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

KÜFÜR ETME, ZARAR VERME!

Okunması Gerekenler

Tribünler hep salkım saçak olsun istiyorum.

Maçtan 2 gün önce açıklama yapılsın: “Karşılaşmanın biletleri tükenmiştir, taraftarımıza teşekkür ederiz” denilsin diye bekliyorum. Çok zor biliyorum ama ne yapayım, Kadiköy hep bayram yeri olsun istiyorum.

 

Bugün fena değildi tribünler coşku açısından. Başakşehir maçı sonrası daha dolu olmasını beklerdim ama olmadı maalesef. Taraftarla aradaki bağ konusunda ciddi sıkıntı devam ediyor fakat o bugünün konusu değil. Yine de 30-35.000 kişilik kalabalığa da şükür demek lazım.

 

Yalnız bazı konularda kendimce uyarılarda bulunmak istiyorum, özellikle de genç arkadaşlara. Bakın çocuklar, birçoğunuz uzak mesafelerden geliyorsunuz. Bazılarınız harçlıklarından zar zor ayırıyor maç parasını, bazılarıniz ise ailenizi, sevdiklerinizi, işinizi,okulunuzu ihmal ediyorsunuz takımınız için. Biliyorum ki hayatta en son isteyeceğiniz şey Fenerbahçe’nize zarar vermek.

 

Ancak bu kadar küfürlü tezahürat inanın Fenerbahçe’ye çok zarar veriyor.

Bir defa herşeyden önce federasyonun verdiği yüzbinlerce liralık cezalar sözkonusu. Nasıl bir finansal sıkıntıda olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Her maç sonrası böylesine büyük meblağlar ödemek zorunda kalan kulübümüze emin olun bu şekilde hiç yardımcı olmuyoruz.

 

Haftaya Beşiktaş maçı var, biliyorum hepiniz heyecanlısınız. Fakat ısrarla Beşiktaş’a küfrederek ne yazık ki “ezik” bir görüntü sergilememize sebep oluyorsunuz. Bunu söyleyince bana kızacaksınız ama lütfen emin olun, ortaya çıkan görüntü hiç hoş değil. Maçı seyrederken bu küfürlü tezahüratları duyan Beşiktaş’lılar ne diyor biliyor musunuz? “İşleri güçleri yok bizimle uğraşıyorlar.” ya da “Bunlar hep acizlik” diye dalga geçiyorlar. Dolayısıyla belki o an için kendinizi tatmin ediyorsunuz ama inanın günün sonunda küçük düşen biz oluyoruz.

 

Bunun yanında bir çok taraftarın bir sonraki iç saha maçında ceza alacak ve maça gelemeyecek olmaları da cabası. Ayrıca 30.dakikadan itibaren Beşiktaş aleyhine bağırınca sahadaki futbolcunun da konsantrasyonu olumsuz etkileniyor. Bugün başımıza ters bir şey gelmedi ama bundan sonra da gelmeyeceği anlamına gelmez. Yani uzun lafın kısası bu anlamsız küfür işi maddi manevi her şekilde bize zarar vermekten başka işe yaramıyor. O yüzden arkadaşlar siz en iyisi “Şampiyonluk için saldır Kanarya” diye bağırın, “Bu dünyayı yakarım senin için şampiyonluk gelince” diye bağırın, çünkü kendi takımınızı desteklediğinizde hakikaten çok güzelsiniz.

 

Bu küfür meselesini çok uzattım biliyorum ama hakikaten önemli olduğunu düşünüyorum. Neyse şimdi biraz sahaya bakalım. Aslında iki hafta önce Gençlerbirligi maçında puan kaybederken daha iyi oynamıştık. Bugün maçın başında zorlandık. Pozisyona giremedik. Rakip te birkaç kez kalemizde tehlike yarattı. Kameni geldiğinden beri en büyük katkıyı verdi o bölümde. Ardından da takımın iki yetenekli oyuncusu çıktı sahneye. Valbuena nefis bir asist yaptı, Guiliano da ustaca bitirdi, kilidi açtı.

 

Valbuena demişken, belki yine çok top kaybetti ama “acaba bugün zor mu geçecek” derken işi bitiren yine o oldu.”Kazanan takım bozulmaz” demeyip Valbuena’yı oynatan Aykut Hoca’ya da küçük bir alkış gönderiyorum buradan. Belki haftaya deplasmandaki Beşiktaş maçı istisna olabilir ama ben Valbuena’nın hep 11’de olması taraftarıyım. Beşiktaş maçının olmazsa olmazlarından biri de Jozef-Topal ikilisi gibi gözüküyor. Jozef zaten hep iyi, Topal da sezon başındaki “şaşkın” görüntüsünden giderek uzaklaşıyor.

 

Beşiktaş maçı öncesi  1 numaralı gündem ise haftalardır hakemlerin süregelen berbat performansı. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki MHK başkanı bir hakemi tehdit ediyor sonra utanmadan mazeret olarak .”Ama geçen maç panonun arkasında değil önünde Istiklal marşı söyletti” , “Diğer maçta barajı kurdurmaya yarayan spreyini unuttu ” gibi saçmalıklar öne sürüyor. Çoktan istifa etmesi gerekirken hala o koltukta oturuyor. Biz de böylesine bir düzen içinde adalet bekliyoruz. Umarım eğrisi doğrusuna gelir ve Beşiktaş maçı sonrası hakem konuşmayız. Umarım Başakşehir maçı sonrası olduğu gibi Aykut Hoca’yı ve kazandırdığı altın değerinde 3 puanı yazarız.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72

1 Yorum

Comments are closed.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular