https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

KOVA YAŞAR ( YAŞAR DURAN )

Okunması Gerekenler

brunoBEN BU LAKABI SONUNA KADAR HAKETTIM ABİ-7

“Ben bu lakabı sonuna kadar hakettim abi” adlı yazı dizimizin bugünkü kahramanı lakabını hakikaten sonuna kadar hakeden bir isim.
Kova lakabı bir kaleci için ancak bu kadar hakedilebilirdi herhalde.
Kaleci Yaşar’a şöyle dışardan bi bak. Futbolcu demezsin. Yeşilçam filmlerinde iki elini beline koyup, ceketinin altından beldeki tabancayı gösteren kötü adamlar, pavyon fedaileri falan vardır ya.
Hah işte onlardan biri beyaz perdeden fırladı, karşımıza çıktı dersin.
kova yasar 4Kaleci Fatih Uraz da, Hakan Arıkan da Yaşar’la beraber İngilizlerden bir maçta 8 gol yeme kısmetsizliğini yaşasa da Kova lakabı sadece Yaşar’a kaldı.
Sebebi de İngilizlerden ilk 8’i Yaşar’ın yemesi!
Kaleci Yaşar’ın kova lakabını hak ettiğini söylemekle beraber Hakan Arıkan’dan daha kötü bir kaleci olmadığını belirtmek isterim.
A.Demirspor-Gaziantepspor ve Bursaspor-Fenerbahçe maçlarında üçer penaltı kurtaran; Sarıyer’de oynarken Eskişehirspor’un kullandığı 2 penaltıyı kurtaran ve Sarıyer’in 1-0 kazanmasını sağlayan isim de yine Yaşar’dır.
Belki de tüm sorunu istikrarsızlıktı Yaşar Abi’mizin. Zira trübünlerde kendisi için “uçan gergedan” dendiği dönemlerde olmuştur.
İngiltereye karşı aldığımız ikinci 8-0’lık mağlubiyette kalecimiz Fatih Uraz’dı.
Kaleci Fatih  “abi bu maç n’olur yine 8 atarlar mı” diye sormuş, Yaşar da darlanıp 9 olur 8 olmaz o bana has demiş, sonuçta yine 8-0 bitmişti maç!

O gün yaşadığı kabusu şu şekilde anlatmıştı

kova yasar5Yaşar:
Topu degajla ileriye gönderiyordum, duvardan dönmüş gibi top geri geliyordu bizim ceza alanına. Sahadaki 22 futbolcunun da yüzü bana dönüktü. Zaten kameralar en çok benle Rıdvan’ı gösterdi. Ben 8 gol yedim, Rıdvan 9 kere santra yaptı.
Çok enteresandır, Türk futbol tarihinin en gollü maçı olarak tarihe geçen 8-4’Lük Fenerbahçe-Gaziantepspor maçında da kalede yine Yaşar vardı. 8 golü kalesinde gören maalesef yine Yaşar oldu.
Yaşar Abi oldukça renkli bir adamdı. Çok da komikti. Hatıraları anlat anlat bitmez. Tv’ de gördüm mü kendisini hemen Tv’nin sesini bi miktar açarım.
şöyle bir macerası var Yaşar’ın:
Deplasmanda oynanan bir Ordu Milli Takımı maçından önce otel odasında arkadaşlarıyla laflayanYaşar resepsiyonu arayarak 322 numaralı odaya iki çay söyler:

–  Tu tri tu tu, tu ti! (322’ye iki çay: two three two two, two tea)

kova yasar 2Fenerbahçe-Göteborg  maçında sahaya giren pkk’lıları teşhis etmesi amacıyla maç dönüşü DGM’de ifade vermişliği bile olan Yaşar’ın yabancı maçlara gidişlerde dil yüzünden büyük problemler yaşamışlığı da vardır.
Bir röportajında neler anlatmış bakın:

– “En komiği, Göteborg maçında İsveç’teki maçta yeniliyorduk, bizden 2 kişi kırmızı kartla atılmıştı, zaten mağluptuk, Abdülkerim dellenmiş maçın hakemi yabancı, bizimki dil falan bilmez bir yerden bir küfür duymuş yarım yamalak hakeme sallıyor, bir baktık Apo hakemin karşısına geçmiş, ellerini kaldırmış ‘fuc…me, fuc… me’ diye bağırıyor, hakemin gözler faltaşı gibi açıldı, ‘ulan ne diyor bu manyak’ der gibi bakıyor Apo’ya. Apo ısrarla ‘fuc… me’ diye söyleniyor falan hakem neye uğradığını şaşırdı, rakip takım futbolcular gülüyor, biz de Apo’yu  çekiştiriyoruz, ‘lan Apo manyadın mı oğlum o küfür öyle değil’ diyoruz.”

kova yasar3O maçta başka enterasan olaylar da olmuş:

– “Maç sırasında pkk’lılar sahaya girdi, büyük bir pankart açtılar, oyun durdu, bizim Cem Pamiroğlu koştu heriflere falan dalmaya çalıştı, çektik Cem’i ‘oğlum dur lan bu olay siyasi falan bulaşma’ dedik, sonra maç bitti döndük istanbul’a bir baktım bizim takımı polis çağırıyor, DGM’ye gittik, DGM’de mahkemeye çıkardılar.  Ben, Cem, Erdoğan Arıca falan, hakim hepimizin ifadesini aldı, olay nasıl gelişti, nasıl oldu, tanıyor musunuz pankart açanları gibi sorular sordu, yani takım halinde DGM’lik olmuştuk.”

Avrupa maçlarında dil büyük sorun oluyordu herhalde?

“Tabi bir keresinde milli takımla Almanya’ya gittik, o zaman Gaziantepspor’da  Reşit Kaynak vardı, eski Beşiktaş’lı. Orhan Kaynak ile Fenerbahçe’li rahmetli Kayhan Kaynak’ın abisi. Reşit’in annesi böbrek hastasıymış, taş düşürüyormuş kadın, Reşit bana ‘Yaşar, annem böbrek hastası gel dışarı çıkalım hem bir eczane buluruz, anneme ilaç alırım buranın ilaçları iyi gelir sevinir kadın, hem de gezeriz biraz’ dedi.

Çıktık dolandık bulduk bir eczane girdik içeri, bir kızcağız var, tabi bizde ne Almanca ne İngilizce. Derdimizi anlatamıyoruz, biz ‘böbrek, taş, anne, mother’ falan bir şeyler saçmalıyoruz, kız boş boş bakıyor, sonra Reşit dedi ki ‘gel oğlum dışarı çıkalım bir taş bulalım öyle anlatırız derdimizi’ dedi, çıktık, sokakta taş bulana kadar yarım saat geçti, geldik geri eczaneye ben yattım yere, Reşit  taşı karnımın üstüne koydu, sonra taşı elimizle itip, aşağı attık, böylelikle Alman kıza ‘böbrekten taş düşürme’ olayını anlatacağız hesapta, kız iyice çileden çıktı ne anlasın garip, iki arıza gelmiş, tuhaf tuhaf hareketler yapıyor, sonra Allah’tan  kafileden birileri geldi, tercüman buldular o anlattı kıza ‘bunlar böbrek ilacı istiyor’ diye, kız da reçete istemiş, tabi biz de reçete de yok ne bilelim Almanya’da reçetesiz ilaç verilmediğini, hem ilacı alamadık hem öyle bir rezillik yaşadık yani.”
Türk futbolunun gelişmekte olduğu yıllardı. Bir maçta alsa da kova lakabını onun için o kadar da kötü bir kaleci demek doğru olmaz.
Defalarca da milli olmuştur Yaşar. Pek çok maçı kurtaran da isim olmuştur.
Ardından gelen Yugoslavya Milli takım kalecisi Lukovcan ondan çok daha kötü bir kaleciydi ama kimse ona kova demedi.
Kova lakabı yapışmıştı Yaşar’ın üstüne ama o renkli, espri anlayışı yüksek mizahi kişiliğin de üstüne yakışmıştı kova lakabı.
KOVA Yasar1955 Nevşehir doğumlu olan Kaleci Yaşar 1976 da Gaziantepspor’da başladığı profesyonel futbol yaşamında Fenerbahçe, Malatyaspor, Sarıyer ve tekrar Fenerbahçe’de oynadıktan sonra profesyonelliğe ilk adımı attığı Gaziantepspor’da futbol yaşamını noktaladı.
Sonrasında da pek çok önemli kulüpte kaleci ve yardımcı antrenörlük yapmış ve yapmaktadır.
Seni çok seviyoruz Yaşar abi.. Sen cansın. Saygıyla anıyoruz burdan seni.

bruno.monte@abcspor.com

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular