https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

KIRMIZI HALI ZAMANI…

Okunması Gerekenler

efe resimPlay-off’ların başlıyor olması, göz ardı edemeyeceğimiz ikinci bir heyecanı da yaşatıyor bizlere yine her sene olduğu gibi. Hiçbir ödül yoktur ki adaletinden, hakkaniyetinden ve içeriğinden kuşku yaratmasın; bizler de, gözlerimizin gördüğünü makul bir mantık ve coşkulu bir yüreğin şalteriyle harmanlamayı bir borç biliyoruz:

Sezonun MVP adayı: NBA işi artık o kadar “siyasete” döktü ki, Curry (GSW) – Harden (HOU) – Westbrook (OKC) üçlüsünden hangisine şans tanınacağını isabetli tahmin etmek kahinliğe geçişin emaresidir. Yanlarına Anthony Davis (NOP) gelebilir mi? Keşke. Ama DeMarcus Cousins’ın kaderine ortak olacaktır bu konuda Davis. Çaylaklar maçında bile hak edene gitmedi ödül, MVP’de emeğe saygı duyarlar mı hiç?

Açıkçası, bence Westbrook‘un şansı, Kobe’nin 81 attığı sezonda Nash karşısındaki şansı gibi.

Harden‘ın şansı, Michael Jordan’ın yokluğunda takıma 5 kategoride birden lider çıkan Scottie Pippen’ın şansı gibi.

CURRY HARDENCurry‘nin şansı ise, (garip bir örnek olacak belki ama) 2001 Sacramento’sunun Peja’sının şansı gibi.

İşte bu üç kişi de bu yüzden birbirine denk şansa sahipler. Karar otoritelerin. Ama kim seçilirse, kalan ikisinin hakkı yenecektir. Ortaklaşa verseler bile, dışarıda kalan isme haksızlıkmış gibi addolunacaktır. Benim favorim, Harden. Takımı, Dwight Howard sezon boyu sakatken, Westbrook’un takımından daha kötüydü (hele ki Enes OKC’ye gittikten sonrasına bakarsak) ve kadronun her mühim ferdi sıra sıra sakatlıklara gark olundu. Ama Harden, Westbrook’tan çok daha yüzdeli oynadı. Westbrook triple-double’lar ile şovunu yaptı, fakat takımını Durant’in (ve sonraları Ibaka’nın) yokluğunda ayağa kaldıramadı; takımdan çok kendisine oynadı. Curry, şahane bir performans sergilese de, takımın bu seneki başarısında koç Steve Kerr kadar payı olduğunu söyleyemem. Ayrıca Curry, doğru parçalar yokken takımı şahlandırmadı; doğru parçalarla şaha kalkıp beyliğini ilan etti. Harden, benim favorim. Ama yukarıda değindiğim siyaset, her şeyin belirleyicisi olacaktır muhakkak…

butlerSezonun MIP adayı: Jimmy Butler (CHI). Net bir şekilde. Rose’un yokluğuna dek, All-Star seçilmeyi hak eden bir performans sergiledi Butler. Rose yokken de, Bulls’un guard rotasyonunu ayakta tuttu. Takım play-off’lara bir nebze olsun ümitli geliyorsa, bu Gasol ve Mirotic’in etkili oyunları kadar, Butler’ın gösterdiği gelişimin de sayesindedir. Klay Thompson (GSW) ve “Greek Freak” Antetokounmpo (MIL), parlayan istatistikleri ve takımlarının (sıkletlerine göre) başarılı olmaları sayesinde kadraja giriyorlar. Ama, Butler burada açık ara favori.

Sezonun En İyi Savunmacısı: İstatistiklerin büyüsü, bize DeAndre Jordan (LAC) ve Anthony Davis’in (NOP) büyüklüğünü kanıtlar, doğru. Fakat istatistik kağıdını bu kadar kabartmayan Draymond Green (GSW) de mevkidaş rakipleri için bir kabus oldu bu sene. Ödülün hakkı, takımın başarısını da göz önüne alırsak, Green’e ait. Lakin, Davis’in MVP yarışında pek söz sahibi olamayacağını hesaba katarsak, böylesi bir sezonda takımını play-off’a sokabilmesinin bir şekilde karşılığını almasını isterim. Bu sezonu ödülsüz kapatmasına gönlüm pek razı olmaz. Süreklilik konusu ise, en çok maçı oynayan, ligin ribaunt kralı olan ve rakamlarını parlatan (tabi işin hücum kısmında da Green veya Davis kadar sahaya bir şey koyamayan) Jordan’dan yana. Gönlüm Davis, mantığım Green diyor.

wigginsYılın Çaylağı: Jabari Parker (MIL) sakatlandıktan sonra, bu ödülü Andrew Wiggins’in (MIN) alacağı zaten belliydi diyebiliriz. Parker sakatlanmasa bile Wiggins bu sene favoriydi denilebilir. Tıpkı Wiggins gibi, Langston Galloway (NYK) ve Jordan Clarkson (LAL) da, ligin dibine demir atan takımlarında parlamış olabilirler, fakat henüz oyunları ve şut yüzdeleri çok ham. K.J. McDaniels (PHI/HOU) zaten Houston’a takas olduktan sonra bench’in dibine demir attı, bloklarından mahrum kaldık. Geriye, Wiggins’in ardından, bahsetmeye değecek üç çaylak kalıyor: repertuarına skor gücü eklerse triple-double’larıyla ses getirecek eksantrik Elfrid Payton (ORL), geçen sezonu sakat geçirdikten sonra parkelere tanking mucizesi olarak dönen Nerlens Noel (PHI) ve Nikola Mirotic (CHI). Biz ödülü Wiggins’e vereduralım,  Mirotic’e bir alt satırda sıra gelecek…

Sezonun 6. Adamı: Burada ben, herkesin radarı dışında kalmışa benzeyen bir isme hakkını teslim etmek niyetindeyim: Nikola Mirotic (CHI). Marreese Speights (GSW), Lou Williams (TOR), Jamal Crawford (LAC) ve Isaiah Thomas’ın (PHX/BOS) isimleri mutlaka muteberdir; hele de Speights beklentileri bu kadar aşmışken.

speightsFakat, Mirotic’in, bir çaylak oyuncu olarak Chicago’nun Rose’suz günlerinde hem 3 hem de 4 numaraya, iç-dış silahları ve dinamizmiyle, ve üzerine Chicago savunma geleneğine ters düşmeyecek biçimde ilaç gibi gelişini ben her şeyden evla tutuyorum. Avrupa basketbolunda pişmenin avantajını, işler ciddileştikçe daha net bir şekilde gösterdi bizlere. Benim 6. Adam ödülüm Mirotic’e. Otoriteler ise, ödülü Speights veya Williams’a vereceklerdir.

Yılın Koçu: Birkaç adayım var. Mike Budenholzer (ATL), Steve Kerr (GSW), Kevin McHale (HOU), Jason Kidd (MIL) ve David Joerger (MEM) ve Brad Stevens (BOS). İçlerinde en güzel hikaye, Stevens’ın. Hiçbir beklentiye konu olamayacak bir Celtics’i play-off’lara taşıdı. Bu bile yeter aslında ödülü almaya. Ama tahminimce, bu ödül, yorumculuktan parkelere dönerek ilk head coach’luk deneyimini yaşayan Kerr ile, Atlanta’nın bu seneki zaferlerinin baş mimarı olan Budenholzer arasında “paylaştırılacaktır”. Kardeş payı yapılmazsa, ödülü Kerr alır.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

EFE ÖZENÇ

efe.ozenc@abcspor.com

@efe_ozenc

Son Haberler

AMATÖRCE

Yedigimiz iki gol de olacak iş değil. İlkinde ortada fol yok yumurta yok. Rakibin ne baskısı var ne pozisyonu....

Benzer Konular