Pınar Karşıyaka final niteliğindeki bir maça çıktı Litvanya’da Zalgris karşısında. Ragland’ın kadro dışı bırakılması sonrası koç Sarıca Kenan ve Can ile başlayarak Kalnietis’i ilk dakikalardan baskı altına almayı ve aynı zamanda da tempoyu kontrol etmelerini engellemek istedi.Savunmada iyi başlayan temsilcimiz hücumda da çift guard ile oynamanın avantajını organizasyon anlamında çok iyi kullandı. İlk üçlüğünü sokan ve maça moralli başlayan Justin’in dip çizgide dolaşarak topsuz yarattığı pozisyonları besleyerek ilk bölümlerde kolay sayılar buldu.Atletik oyuncumuz Seibutis’in savunmasını deldi geçti adeta.“Yağmur”
Ancak ilk dakikaların ardından 3 sayı savunamamız tel tel dökülmeye başladı. Ardarda üçlüklerle yağmur olup yağdılar potamıza, Jankunas, Ulanovas, Kalnietis ve Lipkevicius…(4/7).Ayrıca potamızı da koruyamadık, sürekli penetre yedik. İlk periyotta neredeyse her hücumdan skor çıkarmayı başardılar.“Çember dövdük”
Hücumda çok fazla dış şutlara kaldık ve çemberi dövdük. Iverson’a topu indirerek özellikle Javtokas’ın oyunda olmadığı dönemlerde onun fizik üstünlüğünü hiç kullanamadık. Son haftaların formsuz ismi ve Ragland’dan sonra topun ağzında olan bir diğer isim Josh Carter da kenardan gelerek arkadaşlarına eşlik etti şut kaçırma yarışında.
“Tempo”
İlk periyorun ikinci bölümünde ise savunmayı sertleştirip net savunma ribaundları alınca koşan uzunlarımız Iverson ve Gabriel’ı çok iyi değerlendirerek kolay sayılar bulduk ve maça yeniden ortak olduk. Tempoyu bizim kontrol ettiğimiz ve koştuğumuz anlarda maçın içerisinde kalacağımızı net olarak gördük yeniden.
“Top kayıpları”
İkinci çeyrekte ön alanda yaptığımız artık klasikleşen tuzaklı koç Sarıca presi de etkili olmaya başladı, press sonrası da savunmayı iyice sertleştirdik. Zaten bu konuda ciddi problemleri olan Zalgris’te top kayıpları artmaya başladı ve hücumda ritimlerini kaybettiler. Ancak maalesef kötü şut yüzdemiz yine canımızı çok sıktı, bir türlü boş atışları değerlendirip öne geçemedik.
“Ritmimizi bulamadık”
Hücumda bir türlü ritmimizi bulamadık ve pas trafiğini sağlamak yerine zorlama atışlar yaptık. Hücumdan beslenemeyen oyuncularımız savunmada da düştüler ve sahaya doğru yerleşip topu iyi çeviren Zalgrisli oyuncular yine üçlüklerle farkı arttırdılar. 15 sayıya kadar çıkan fark mental olarak da oyundan kopmamıza neden oldu.
“Düşük enerji”
İlk yarı boyunca enerji seviyesi hayli düşük olan temsilcimiz yay gerisinden 1/11, çizgiden 4/9 ve ikilik atışlarda da 6/13 isabet bulabilmişti. Bunun yanında ribaundlarda 27-16 ile ezildik. İlk yarıda rakibimize 11 top kaybı yaptırdık ama bu facia yüzdeler bu avantajı kullanmamızı engelledi.“Kendi kendimizi engelledik”
İkinci yarıya daha enerjik ve daha istekli başlayan temsilcimizi savunmayı da tekrar sertleştirdi ve çemberimizi daha iyi korduk, kolay basketlere izin vermedik. Hücumda da nihayet alçak postta Iverson’u hatırlamaya başladık ama bu savunmanın ödülünü hücumda yine alamadık. Ardarda yaptığımız 3 basit top kaybı ve kaçırdığımız boş atışlar geri dönüşümüzü engelledi, yine istediğimiz ritmi yakalayamadık.Tempoyu yükseltip Pana maçındaki gibi kaus basketbolu ile ivmelenmek istedik ama tecrübeli Zalgris kadrosu başta Kalnietis olmak üzere bu tuzağımıza hiç düşmedi, tempoyu hep kontrol altında tuttular.
“Organize olamadık”
İlk yarıda olduğu gibi yine hücumda kitlendik ve kısır bir 3.periyot geçirdik. Kenan-Soner-Can oyunda oldukları sürede savunmada evet çok çabaladılar çok çalıştılar ama hücumda bir türlü pas trafiğini sağlayıp takımı organize edemediler. Bu nedenle ne ikili oyunları kullanabildik ne de alçak posta yeteri kadar top indirebildik, sonuç yine zorlama birebirlere kaldık ki bunu da yapabilecek oyuncularımız yeteri kadar devreye giremediler. Ne Justin ne de Can özellikle ikinci yarıda deliciliklerini hiç kullanamadılar kapanan ve düşük yüzdemizi kullanarak dış şutlarımızı riske eden Zalgris savunması karşısında.
“Denedik”
Herşeye rağmen sadece 12 sayı farkla son periyota girdik. Savunmadaki kararlılığımız zaten hücumda üst düzey silahları olmayan bu maçta dış şutlarla etkili olabilen Zalgris’i yay gerisinden de durdurunca skorda geri düşmedik, Kerem’in oyunda olduğu bölümlerde de ribaundlarda dengeyi sağlamaya başladık.Son periyotta savunmayı iyice sertleştirdik, dış şutları sokamayan Zalgris alçak posta topu indirdiğinde de doğru yardımlarla onları hataya zorladık ama hücumda yaptığımız basit top kayıpları yine canımızı çok yaktı. Bu bölümlerde tek tesellimiz orta mesafe şutları ile Palacios oldu.
“Oyun kurucu farkı”
Son bölümlerde lider bir oyun kurucunun eksikliğini maalesef daha da çok hissettik. Hücumda oyun kurucusuz oynayan Karşıyaka karşısında savunmada yorulmayan ve maçın sonuna diri kalan Kalnietis müthiş oynadı. Bu maça kadar 3,6 sayı ortalaması ile oynayan Litvanyalı guardı maalesef duduramadık. Hem takımını bir maestro gibi çok iyi organize etti, hem dış şutlarda çok etkili oldu hem de en önemlisi tempoyu çok iyi kontrol etti. Onun liderliğinde son periyotta tekrar vitesi yükselten ve ikinci beş dakikada hatalarımızı çok iyi değerlendiren Zalgris farkı 19 sayıya kadar çıkararak maçı da erkenden bitirmiş oldu.“Mucizelere bıraktık”
Pınar Karşıyaka bu mağlubiyetle artık işleri çok zora soktu. Son iki maçımızı kazanırsak 4 galibiyete geliyoruz ve Zalgris tüm maçlarını kaybetse bile ikili averajda gerilerinde olduğumuz için üzerimizde kalıyorlar. Pana ise şuanda 3 galibiyette ve önündeki 3 maçtan birini kazansa bile bizim gruptan çıkma şansımız kalmıyor çünkü onlar da ikili averajda bizim önümüzdeler.
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz
