KARABÜK KORSANLARI

Rahmetli Selçuk Kaptan’ın çok sevdiğim bir deyişiyle başlamak istiyorum, müsaadenizle:
YA FENERBAHÇELİSİNİZDİR, YA DA FENERBAHÇE DÜŞMANI !
Ne alakası var demeyin; belleğimde hala 90+5. dakikada kazanılan kornere Karabükspor’un Trabzonspor maçındaki kova, Fenerbahçe maçındaki Panter kalecisi Tomic’in ceza sahasında gol atma çabası var.
İddiası yok, bir hırs, azim ve kinle bir gol atıp, Fenerabahçe’yi şampiyonluktan edip kahraman olacak ya ?
Hakkıdır, her futbolcu son nefesine kadar savaş vermeli ama rakip ayrımı gözetmeden!!!
Ama formasının ama parasının ( kimden aldıysa artık ) hakkını vermeye ya da böyle bir parayı kazanmaya çalıştı.
Aynı yıl oynanan Fenerbahçe – Gaziantepspor maçını unutan yoktur.. 90 + 4 Stoch vurdu, direkten dönen topu Santos kaleye gönderdi hani.
İşte O maçta gözünü kin bürümüş birisi vardı saha kenarında. Tolunay Kafkas. Vurun, kırın parçalayın, bu Fener’e çelme takın diyen katıksız bir Fenerbahçe düşmanı!
Bu Görüntüler hafızalarda oldukça, Karabük maçları hep bi anlamlı olacak.
Anlam veremediğim şey ise, Tolunay Kafkas nasıl oldu da bir Fenerbahçe maçı öncesi istifa etti ? Hayret, düşmandan öç alma zamanı gelmiş, bir hafta sonra istifa etmesi lazım normal olarak. Allahtan istifası kabul edilmemiş, muhtemelen önümüzdeki sezon o deplasmana gitmek zorunda kalmayacağız.
Neyse maça dönelim; ligin başında fazlaca şişirildiği için olsa gerek ligde tel tel dökülen Karabükspor’un Fenerbahçe’ye direneceğini pek sanmıyordum. Hoca Tolunay olunca sadece sertlik ve çirkeflik bekliyordum açıkçası.
Meireles’in yokluğunda ön liberoları Topal ve Selçuk yapan İsmail Kartal önlerine de Diego’yu alarak maça başladı. İki ön liberonun ikisinin de top yapamama özelliğinden dolayı Diego’yu zorunlu olarak oraya koymuş da olabilir.
Emre’nin yokluğunda orta sahayı daha dikine ve çabuk geçen nir Fenerbahçe izlemiştik geçen hafta. Raul’un iyi oyununda payı çok büyüktü. Topal, Selçuk ve Diego üçlüsüyle de Fenerbahçe arzu edilen dikine ve çabuk oynamayı yine başardı
Anlamsız yerlerden ayağına oturtmadan vurduğu toplar gol olan, doğru yerden ayağına oturtarak vurduğu toplar dağlara taşlara giden Selçuk bu sefer doğru yerden ve düzgün vurdu ve gol oldu.
Sanıyorum herkes de bir tebessüm yarattı bu gol. Sabri ve Selçuk’un makus kaderi bu.
Karabükspor’un cılız atakları, Fenerbahçe’nin savruk hücımlarıyla geçen bir ilk yarı oldu. Bunda Fenerbahçe’nin öne geçtikten sonra başlayan ninni misali klasik anlayışının da payı büyük. Bence bu kötü bir plan. En kritik maçta yersin bir gol, çıkaramazsın. Ne olursa olsun iki yi de bir kadar arzulamak şart. Hele ki gol erken geldiyse oyunu soğutmak falan çok çok yanlış.
İlk yarıda dikkatimi çeken noktalardan biri takımın matkabı Alper’le Diego’nun biraz daha yakın oynaması, hatta hatta Diego’nun çizgiye gelip top alması, oralarda pas yapması oldu. Bu belli ki hoca’nın istediği bir şey. Bence çok doğru. Diego’nun bugüne kadar oralara gelmemesi hata. Dortmund’da da, Juve’de de oralarda oynamışlığı çok. Sanıyorum bunda
Athletico’da geçirdiği iki sezonun payı çok büyük. Düzenli 90 dk oynamak çok önemli.
Emenike için de özel bir maçtı bu. Mastika Mastika, Emmanuel Emenike şarkısıyla nam yaptığı eski stadında artık bir gol atmasını bekliyordum. İlk yarı boyunca istekliydi ama etkili değildi. Pek top da gelmedi ilginç bir şekilde. Yeterınce hareketli değildi belki de. Ben çözemedim nedenini.
İkinci yarıya Karabük daha istekli başladı. Yemişler gazı soyunma osasında. 48. dakikada Diego’nun sağdan getirip ” al da at dercesine ” pasına Emenike yanlış ayağıyla vurmaya kalkınca Fenerbahçe maçı koparma şansını kaybetti.
Karabük tam toparlanmıştı ki, Fenerbahçe Caner’in uzun topuna Emenike koşusuyla bir Emenike golü buldu nihayet ve maçı kopardı. Bu sene ilk defa klasik bir Emenike golü izledik.
Tamam dedik, sütümüzü içelim, uyku vakti geldi, yarın pazar Atta’ya gideceğiz diye düşündük. Çünkü bu da bir Fener Klasiği.
Fener yine uyku moduna geçti tahmin ettiğimiz gibi ama M.Topuz’un acemice markajında Traore cezayı kesince maça tekrar heyecan geldi negatif anlamda.
Hakem Moussa Sow’un istemeyerek de olsa rakibinin üstüne çullandığı pozisyonda Karabük’ün penaltısını atladı, Webo son dakikada komik bir gol kaçırdı, Volkan müthiş bir top çıkardı ve Fener yine iyi oynamadan 3 puanı aldı götürdü.
Fenerbahçe, sadece Fenerbahçe değil Beşiktaş ve Galatasaray’da öyle enteresan bir şekilde iyi oynamdan bir şekilde kazanıyor. Bu sene lig böyle. Kazananı yerden yere vuracak değiliz ama futbol adına heyecan verici hiç bir şey izleyemiyoruz. Herşeyi de Passolig’e bağlamak yanlış.
Bu senenin en şanslı taraftarı Bursaspor taraftarı şu ana kadar. Vakit ayırıyorlar, bilet alıyorlar, para veriyorlar, Bursa galip gelemese bile futbol seyrediyorlar, verdikleri paranın hakkını alıyorlar.
Bu futbolun 5 hafta sonra yetip yetmeyeceğinden emin değilim. Kaldı ki Webo maalesef kafa olarak kopmuş. Kilo almış. Fizik de nanay. Kazanmak çok güzel.
Lisanslı, patentli bir lig lideri göremedim sahada oyun olarak. Bildiğin ” Korsan “
Herkese mutlu bir hafta sonu diliyorum.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

bruno.monte@abcspor.com