Daha Ekim ayındayız. Ligin 7.haftası ve Fenerbahçe şampiyonluktan kopmama maçına çıkıyor. Ne kadar acı değil mi? Çok üzücü ama daha da üzücü olan camianın tümüne hakim olan boşvermişlik.
Bakmayın yönetime, maçtan sonra çıkarlar, federasyona hakemlere eser gürlerler biraz ama bir gerçek var ki Aziz Yıldırım yargıtay kararı öncesi top çeviriyor şu anda. Karar aşamasında başkanlık koltuğunda oturması gerektiğini ancak o şekilde güçlü olabileceğini düşünüyor. Haksız mı, bence haklı . O demir parmaklıkların arkasına ben de girmiş olsam ben de mahkeme süreci bitene kadar rahat etmez, elimden geldiğince kararın lehime çıkması için tüm imkanlarımı zorlardım. Ancak öte yandan bir gerçek daha var ki bu ısrar artık Fenerbahçe’ye zarar üstüne zarar veriyor.
Yönetim boşverince sahadaki futbolcu da salıyor iyice. İşin tekniğini sabaha kadar konuşuruz. Vasat bile oynayamayan Van der Wiel’e mi kızarsın,böylesine kötü bir oyuncuyu kesemeyen Şener’e mi? Fabrika ayarlarına dönen Emenike’ye mi, yoksa yedek kaldığı için futbola küsen anti-profesyonel Atıf’a mı ? Ortaları rakibe çarptırma konusunda zirve yapan Hasan Ali’ye mi, son top-son vuruş beceriksizliği artık isyan ettiren Volkan Şen’e mi? Bunların hepsi eleştirilebilir ama esas sorunumuz bunlar değil. Bu takım isyan etmiyor. Bu takımın üzerinde yönetimin ağırlığı yok artık, öyle olsa maç 1-1 olduktan sonra bir reaksiyon göstermez mi oyuncular? Belli ki onlar da boşvermiş.
Peki ya tribünler ? Taraftar da artık ”ne olacaksa olsun” havasında. Onlar da haklı. Biliyorlar ki artık Fenerbahçe’ye yeni bir hava yeni bir heyecan lazım. O yüzden herkes başkanın ağzına bakıyor. Bu değişim için yeşil ışık yakmasını bekliyor. Yeni bir yönetim,yeni bir başkan gelene kadar Fenerbahçe’nin tekrar ayağa kalkmasının çok zor olduğunu biliyorlar.
Yönetim demişken yanlış anlaşılmasın, asla hatalı transferler değil değişim istenmesinin sebebi, her yönetimin yaptığı hatalı transferler ve hoca seçimleri vardır. Ama işte o keyfi uygulamalar var ya, ben yaptım oldu anlayışı, çok sıkıldı insanlar bu zihniyetten. Özellikle de ”taraftar mühendisliği” yapılması ve bunda ısrar edilmesi 40 yıllık tribüncüleri bile uzaklaştırdı. Esas bu kırdı Fenerbahçe’nin kolunu kanadını.
İptal edilen kombineler, hakaret yiyen tribün grupları,küstürülen taraftarlar derken tribün bitti. Bedava dağıtılan biletlerle bile stadı doluramaz hale geldik. Taraftar grupları arasında yaratılan gerginlik sonucu deplasman maçlarında polis kordonu girer hale geldi Fenerbahçe tribünü içine. Bunlar öyle böyle değil kahredici detaylar. Sonuçta koskoca Fenerbahçe kulübü, gücünü taraftarından alıyor denilen Fenerbahçe kulübü kendi ayağına sıkmış oldu, taraftarını kaybetti. Yönetim zannetti ki iki galibiyetle, biraz bilet fiyatlarını azaltarak sorun hallolur. Göremediler, görmek istemediler esas sıkıntıyı ve bugünlere kadar geldik.
Geldiğimiz noktada haklı olduğumuz konuları bile savunamaz olduk.
Kenan Evren Lisesi arazisi için tüm yükümlülüklerini yerine getiriyorsun, karşılığında hakettiğini vermiyorlar.
Sen kuzu kuzu yüzmilyarlarca Lira vergi öderken rakiplerinin vergi borcu siliniyor, öylece seyrediyorsun.
Rakiplerin hakem hatalarıyla puan üstüne puan alırken aynı hakemler seni doğruyor,sesini çıkartamıyorsun, çünkü hem o sahayı hakeme dar edecek taraftarın yok tribünde hem de o kadar çok hata yapıyorsun ki yönetim olarak,hakem konuşacak yüzümüz kalmıyor.
Belki de yargıtay sonrası açacağımız tazminat davaları öncesi federasyon güç gösterisi yapıyor, öylece seyrediyorsun.
Halbuki bizler Fenerbahçe’nin kudretine şahitlik ederek büyüdük.
”Fenerbahçe’ye rağmen” hareket edilemeyeceğine tanık olduk yıllarca.
Fenerbahçe Cumhuriyeti benzetmesinin ne kadar haklı olduğunu, bu cumhuriyete ne denli gıpta edildiğini gördük her zaman.
Şimdi geldiğimiz noktada ise maalesef itiraf etmek gerekir ki Fenerbahçe’nin ağırlığı azalmış durumda.İşte bu çok ama çok tehlikeli bir problem.
Burası artık zurnanın zırt dediği yer.
Artık boşvermişliğin değil bir şeyler yapmanın gerektiği yer.
Çok üzülüyorum başkanım ama seni çok sevenler bile söylüyor ”artık gerçekten yeter”.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72
