İYİLER DAİMA KAZANIR!

Sezonun en şanssızı hoca belirsizliği ile sezona başlayan Avrupa’dan elenen hergün bir sürü şaibeli haberle güne merhaba diyen Fenerbahçe’nin futbolcuları sonunda mutlu sona 1 adım kaldığının farkında geçen hafta Bjk önünde istediklerini tam sahaya yansıtamayan sarı lacivertlilerin bu hafta sahadan 1 puan ile ayrılması bile şampiyonluk turu atmaları için yeterli olacak!
Futbolcular bunun bilinciyle sahaya çıkacak ve bu bilinçle oynayarak bence bu hafta işi uzatmadan sezonu kendileri için sonlandıracaklardır . İsterseniz buralara gelene kadar Ersun hoca ve öğrencileri nelere göğüs gerdi ne badireler atlattılar bir ufak hatırlayalım. Sezona hocasının istifası ile başlayan Fenerbahçe bir çok hoca ismi gündemlerine getirmelerine rağmen son karar olarak Ersun Yanal’da karar kıldı ve bana göre ciddi manada akılcı bir iş yaptı. Zira son 2 sezonda ligde şampiyon olamayan sarı lacivertliler Avrupa’da kariyer sahibi bir hocayla anlaşsalar onun takıma ve ülke futboluna adapte olması için bir süre beklemek zorunda kalabilirlerdi .
Doğuştan Sarı Lacivert renklere gönül veren Ersun hoca bana göre adı geçen hocalar içerisinde en mantıklısı olandı. Mourinho gelecekse bütün Fenerbahçeliler havalimanına koşardı eminim karşılamak için ama sırf Avrupa’dan gelecek diye standart bir yabancı hoca gelmesindense bence kendi değerlerimize sahip çıkmamız adına Ersun Hoca en doğru tercih oldu. Sarı laciverte olan sevdası başarıya olan açlığı azmi hırsı ne derseniz deyin bence Ersun Yanal özlediği Fenerbahçe’sine cuk oturdu ! Buna rağmen yine de sezon Kadıköy ekibi için çok parlak başlamadı önce Salzburg karşısında sallantılı futbol ardından Arsenal yenilgileri ve birde bunların üstüne Avrupa’dan gelen men kararı Kadıköy taraflarına ciddi manada karabulutlar çökmesine sebep oldu! Üstelik bunlar yetmezmiş gibi Konyaspor önünde hemde 2-0 öne geçtiği maçta Ersun hoca ve öğrencileri maçı 3-2 kaybederek ciddi manada 1 ay içerisinde 1 sezonun kredisini  yiyor. İyi gün dostu yandaş medya tarafından sezon başı olmasına rağmen deyim  yerindeyse yerden yere vuruluyordu .
Ama unuttukları bir şey vardı ? Sezonun hemen başıydı ve takım tam manasıyla kondisyon ve fizik kalitesi açısından yeterli seviyede değildi ve bu işten anlayan tarafsız gözle bakan herkes 6. – 7. Haftaya kadar takımın tam manasıyla oturmayacağını biliyordu. Cardozo mu gelsin Emenike mi gelsin sorusu ise taraftarı ciddi manada ikiye bölmüş herkes transfer için papatya falları açtığı bir sürede Ersun Hoca Emenike diyerek bence bu sezon ki tek kendi transferini yapmış oluyordu. Nitekim gelen bütün futbolcular Aykut Kocaman listesine göre yapılmış “hocanın takımı” değil “takımın hocası” ünvanıyla sarı laciverte patron yapılmıştı Ersun Yanal.
Gençlerbirliği, Ankaragücü, Manisaspor gibi takımlarda iyi işler yapan Ersun Yanal’ın en büyük artısı çalıştırdıkları takımlardaki ciddi fizik kalitesi . Teknolojiyi sporun oldukça odağına koyan Ersun hocanın takımı yavaş yavaş kondisyonla birlikte sazı eline alıyor ve puan farkını bir bir rakipleriyle açıyordu. Sezon başındaki Sow krizini aile içerisinde çözme durumu . Caner’den efsane bir sol bek yaratma durumları, Emenike’ye pabuçun pahalı olduğunu hatırlatması, Alper Potuk gibi bir dinamoyu takıma kolay adapte etmesi de Ersun Hocanın sezonun en değerli hocası olmasını çoktan sağladı bile.
Nitekim liderlik koltuğunu en yakın rakibiyle 12 puan farkla 30. Haftaya geldi Ersun Yanal ve öğrencileri. Bu hafta Fenerbahçe için sezonun bitişi manasına gelebilir ve gercekleşirse tarihte bir ilk olacak,  Sarı Lacivertliler Kadın ve Çocuklar önünde şampiyonluk turu atan ilk takım olarak tarihe geçecekler. Burada enteresan olan noktalardan birisi de bence bu! Rakiplerinin derbi maçlar haricinde görmediği taraftar sayısını Fenerbahçe Dişi Kanaryaları sayesinde çoğu maçta rekor seyirciyle görüyor. Bu sebeple her türlü fedakarlığı takımları için yapan Dişi Kanaryaların bu kutlamaları görmeyi en çok hak edenlerden oldukları da gün gibi ortada.
Çaykur Rizespor için hayati önem taşıyan bu mücadelede Fenerbahçe’nin çoşkusu sezonu kazanma hedefimi yoksa Rize’nin inatçı yapısımı galip gelecek bilinmez ama taraftarların keyifli bir haftasonu geçireceği çok aşikar! Sezonun hak edeni olan Fenerbahçe bence sezonun ligde kalmayı hak edeni Ç. Rizespor’a karşı haklı bir galibiyet alıp şarkılar türküler eşliğinde kalan 2 haftayı taraftarına bayram havasında yaşatır ve gelecek sezon planlamasına rakiplerinden 1 tık önde başlamayı hedefler !  2011 senesinden beridir bu kadar sıkıntı stres yaşayan bir takımın da son 3 sezonda hep ilk 2 de kaldığı 2 tane Türkiye Kupası kazandığı 64 maçlık kırılması güç bir rekor kırarak Avrupa’da finalin eşiğinden döndüğü bir takıma da anca bu yakışırdı!
Takımdaşlığın, dostluğun, sevginin ve kenetlenmenin bu seneki adresi olan Kadıköy’ün Sarı Lacivert temsilcileri bu sene hayatlarının belki de en önemli şampiyonluğuyla baş başalar.. Onlar üzerlerine düşeni yaptı, sıra avuçlarımız acıyana kadar onları alkışlayıp avazımız çıktığı kadar şampiyonluk şarkısı söylememiz için bizde !
Sıra Sarıııı Diye Bağıran Dostuna Laciverttt diye Ses Verme Sırası.. Haydi Fenerbahçe taraftarı şimdi her zamankinden daha fazla sevinme daha fazla sahiplenme zamanı.
Ünlü bir reklam müziği vardı hepimizin hatırındadır onunla Sarı Laciverte gönül verenlere selam ederek yazımızı noktalayalım!
Eeeeee dur dinle isteyince her şey yapılır
Sen inan bak herkes nasıl da inanır
İmkânsız diyenler her zaman yanılır
Sonunda iyiler mutlaka kazanır!
murat.ozer@abcspor.com