Pek çok açıdan benzerlik hikayesiyle dolu bir akşamdı. Hatırlarsanız geçen sezon iç sahadaki Fenerbahçe derbisi öncesi yine bir Malatya deplasmanındaydı takım ve puansız dönmüştü. Bu sezona baktığımızda da Galatasaray’ın şimdiye kadar oynadığı tüm maçlarda birbirine yakın oyunlar izliyoruz. İlk 15-20 dakika rakibine oynama fırsatları sunan ve belki de bu sayede maç iştahını da arttıran, akabinde ise oyuna ortak olarak kısa zaman dilimlerinde maçı dahi bitirebilecek sayıda pozisyona girip, fişi çekemeyen bir takım. Bu tekrarların içerisine stoperlerin oyun kurma aşamasında yaptıkları basit top kayıplarını ve savunma arasına atılan toplardaki zamanlama hatalarını da yazmak gerekiyor.
Uefa Avrupa Ligi elemeleri sebebiyle sezonu oldukça erken açan Malatyaspor, bu durum sebebiyle ligin başında oynamak isteyeceğiniz son deplasmanlardan biri. Erol Bulut sonrası Sergen Yalçın ile oyun ezberinin dışına çıkmaya devam eden evsahibi ekibin, bu maç öncesinde özellikle Bifouma’nın yokluğunda hücum oyununun olumsuz yönde etkilenmesini bekliyordum. 11’de görmeye alıştığımız Fofana’nın da son yarım saatte sahada olmasına rağmen, Guilherme önderliğinde Jahovic ve Donald ile oluşan hücum hattıyla oldukça tehlikeli bir takım sahadaydı. Geçtiğimiz yıllardan alışkın olduğumuz savunma güvenliğinin ise 2. planda kaldığını, pozisyon alma konusunda sıkıntıları olduğunu söyleyebiliriz. Hem kaleci dahil 10 kişi savunmadayken, sahada kafa golü bekleyeceğiniz belki de son adam olan Jean Michael Seri’den yedikleri gol, hem de akabinde peş peşe verilen pozisyonlarda da bu temel sorunlarını takım halinde gösterdiler.
Her ne kadar rakibin hatasından bahsetmiş olsak da, golde çok doğru bir organizasyon ile bu sezon ilk kez kafa golü buldu Galatasaray. Mevcut kadronun, fiziksel özelliklerini de dikkate alırsak, yan toplarda ve duran toplarda pek çok kez benzer sevinci yaşaması mümkün görünüyor.
Galatasaray, gol sonrası devreye kadar oyunun hakimi olup, 3-4 farkı yakalayabilecek fırsatları cömertçe harcayarak, maçın kalanında rakibi oyunda tuttu. Son yarım saatlik bölümde de rakibi defansta eksik yakalamışken sonuç getirmeyen kontra atakların ardından, futbolun altın kurallarından biri devreye girdi. Son dakikalarda ev sahibinin arka arkaya yakaladığı duran toplardaki en etkili pozisyonunda, Guilherme cezayı net bir koşuyla kesti. Bu maça dair rotasyona itirazım yok ancak değişikliklerin biraz tartışılır olduğunu söylemem gerek.
Üstelik oyuna sonradan giren. Lemina hücumda etkili gibi görünse de Ömer Bayram’ın merkezdeki dinamizmini katamadığı gibi, Seri’yi de zor durumda bıraktı ve orta saha üstünlüğünün Malatya’ya geçmesine sebep oldu. 1 puana sevinmek gerek demiyorum ama Malatya deplasmanında kısmi rotasyonla kaybetmemiş olmak da bir veridir.
Israrla üzerinde durduğum husus, ligdeki pek çok takım gibi Galatasaray’ın da özellikle 2. Milli araya kadar, istediği oyuna adım adım yaklaştığı yönünde. Bu süreçte, kalan Fenerbahçe derbisi, PSG ve Gençlerbirliği(D) maçlarından, özellikle iç sahada oynanacak 2 kulvardaki hedef niteliğinde maçlar geleceğe dair güven sağlamak adına çok kritik öneme sahip.
Haftaya cumartesi akşamı, Türkiye’nin uzun zamandır kaliteli maçlar göremediği futbol bayramının günü. Şimdiden herkesin keyfini çıkaracağı, saha dışı yerine oyunu konuşacağımız bir maç olması dileğiyle…
mail:arcanumutdagezen@abcspor.com
twitter: @arcanumut