Fenerbahçe Ülker’in geçen sene MUTLAKA giderilmesi gereken 3 önemli eksiği vardı; 1-Asist yapabilen bir oyun kurucu, 2-Pota Altında uçanı kaçanı avlayacak bir pivot ve son olarak da hemen her takımda SON TOP’u kullanan skorer guardlar gibi eli düzgün, korkusuz ve sorumluluk almaktan kaçmayacak bir şutör..
1 VE 2’nin giderildiği söylenemez ama ANDREW GOUDELOCK iki maçta attığı 46 sayıyla son eksik halkayı gidermiş gibi gözüküyor..Tabii ki zorluk derecesi yüksek maçlar, özellikle karşısında sert ve tuzak savunmalar göreceği Barca deplasmanı çok daha doğru bir test olacaktır!
PGE TUROW’un maç özelinde analizine gerek olmadığını düşünmüyorum. Grubun en zayıf halkası ve büyük olasılık TOP16’yi bile göremeden Euroleague’e veda edecek, hatta bence grup sonuncusu olarak..
2’de 2 başlamak güzel ama İLK TUR MAÇLARI gazozuna, asıl EUROLEAGUE TOP16’da başlayacak!
Yine de grupta ilk 4 için 5 iddialı takım olduğunu düşünürsek, alınacak her galibiyet tabii ki büyük önem taşıyor.
Daha Dünya Basketbol Şampiyonasının flaş isimlerinden BOGDAN BOGDANOVIC devreye girmedi. Sene başından beri söylüyorum bu takımda savunma yapan, ribaund alan, sayı atan, top getiren, asist yapan var ama HEPSİNİ BİR ARADA yapabilecek kapasitede ‘ALL AROUND’ oyuncu olarak bir tek o var!
RICKY HICKMAN ilk maça göre daha başarılıydı denemez belki ama en azından çok daha diri ve istekliydi. OĞUZ SAVAŞ da aldığı 25 dakikalık süreye 10 sayı, 7 ribaund sığdırmayı başardı.
Ama benim dikkatimi çeken oyuncu attığı 9 sayının yanında, hırslı ve motive mücadelesi ile 2 sene aradan sonra parkelere gerçek anlamda ‘geri dönmüş’ izlenimi veren SEMİH ERDEN oldu. Umarız süre aldığı 12 dakikadaki gösterdiği performans saman alevi değildir ve devamı gelir çünkü FB’nin ona pota altında çok ihtiyacı var!
ZOC`un önünde çözmesi gereken en önemli problemlerden biri de süre paylaşımı olacakmış gibi gözüküyor;
Özellikle FB’nin rotasyonda sorun yaşamayacağı iki bölge olan 3 ve 4 numaralarda Vesely mi Bjelica mı, Bogdan mı Emir mi veya bu ikililer aynı anda sahada olduğunda organizasyon paylaşımı biraz olsun başını ağrıtacakmış gibi!
BU ARADA ilginç bir istatistik de, 91 sayı atan ve pota altında süper hücum silahlarına sahip olmayan bir takımın, dışardan SADECE 3 adet üçlük! bulmasıydı.
Öyle ya da böyle Euroleague’e 2/2 ile başlandı ama özellikle bugün Eurocup ayarında bir takım karşısında yapılanları kıstas almamak lazım. Bence, sırasıyla 30 Ekim Perşembe akşamı ‘PAO her ne kadar eski gücünde olmasa da’ Atina’yı, sonrasında 6 Kasım’da Ülker Arena’da grubun en güçlü takımı olan Barca maçı ve son olarak da 13 Kasımda, iddaalı bir kadro kurup, özellikle sahasındaki maçlarda devrilmesi zor Bayern Münich deplasmanlarını görüp, sonrasında takımı analiz etmek çok daha doğru bir tespit olacaktır.
