https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

İMAM-CEMAAT İLİŞKİSİ VE TÜRK SPORU

Okunması Gerekenler

brunoKüçük çaplı bir Avm’de, Avm’nin çapına uygun büyüklükte bir işletmem var. Bir gün bizim hanımı elinde üzerine kaba taslak çizilmiş Türkiye Haritası olan bir kağıt ve yanıbaşında lise mezunu personelimize bir şeyler anlatır vaziyette buldum. Efendim, bizim elemanın erkek arkadaşı pazar günü babasının arabasıyla bizim kızı almış Mudanya’ya gezmeye götürmüş, orda yüksekçe bir yerden denize bakmışlar akşam saati, karşı kıyıda yanan lambaları görmüş. Armutluyu falan görmüştür muhtemelen, oraları merak etmiş, Antalya falan oralar mı diye sormuş.

Eyvaaaah di mi ? Bir de bizi düşünün, biz bu kıza dükkan emanet ediyoruz. Ben bu duruma çok hayret etmiştim. Bir istisna olduğuna inanmak istemiştim. Doğal olarak bu kızımız üniversiteyi kazanamadı, evlendi gitti. Sonra bir başka personel daha istihdam ettik, yine aynı şekilde liseyi bitirmiş, üniversite sınavına girmiş, iyi de bir puan almış, işletme, iktisat falan diye merakla sonuçları bekliyor.

Neyse, O gün de Pavarotti vefat etmiş, o kim diye de en azından merak edip, bana sordu. Ben de soruya soruyla yanıt verdim: – Mozart’ı tanıyor musun dedim, duydum ama tam olarak bilmiyorum dedi. Çok merak ettim bunların hepsi böyle mi diye ? Mozart, Maradona, Hitler, Elvis Presley ve Galileo’dan oluşan bir 5’li yaptım kafama göre. Çevre işyerlerinde çalışan çoğu lise mezunu, kimi üniversiteye devam eden personelden yakaladığıma sormaya başladım: – Bu isimleri duydun mu, duyduysan necidir ? Çetelesini tutmadım ama yaklaşık 20 denek üzerinden 5/5 doğru cevap veren çıkmadı, iyi mi ?

Asla abartmıyorum, inanmayan çevresinde test etsin. 90’ların başında “Kredili Sistem” adıyla bu ülkeye sokulan, sınıfta kalmayı imkansızlaştıran, elinden not silahı alınınca öğrencinin gözünde öğretmeninin karizmasını bitiren sistemin sonucu işte bu. Böyle bir gençlik. Bursa’da İstanbul’da durum buysa varın siz Anadolu’yu düşünün ? İşte bu duygu ve düşünceler içersinde esefle izledim Fenerbahçe takım otobüsüne yapılan menfur saldırının ardından verilen görüntüleri.

Lan adamlar yememişler, içmemişler pusu kurmuşlar, amaç şoförü öldürüp, takım otobüsünün şarampole yuvarlanmasını sağlamak. Gaddarlığa bakar mısın ? Şimdi bu adamlar cani, katil, bunlara okulda okutsan, Oxford’a da göndersen bunlar cani, sonuç değişmez. Peki bana eğitim sistemimizdeki çarpıklığı hatırlatan ne ? Yok baba, o caniler değil, olayı yorumlamaya çalışan cahiller. Menfur saldırıyı rasyonalize edip meşrulaştırmaya çalışan eğitim mahrumu kalmış angutlar ve cahiller.

Neden birden fazla haklılık aranır ki olayları analiz ederken ? Empatiyi kuracak başka yer kalmadı mı ki caniyle empati kurarsın, tecavüzcüyle empati kurarsın a benim kendini aydın sanan angutum ? Yok hacı yok bu işte Nasreddin Hoca’nın da parmağı var, o güzel insanın bizim toplumumuza yapmış olduğu tek bir kötülük olmuş: – Sen de haklısın, sen de haklısın demek. Katılmıyorum hocam, haklı aramak matematikte doğru aramak gibidir.

Doğru bir tane, yanlış sınırsız. Fenerbahçe hile ile şampiyonluğu ellerinden almışmış, onlar da yıllardır şampiyon olamamışmış onları da anlamak lazımmış. Bırakın oğlum bu işleri, gözü dönmüş, insanlıktan nasibini almamış bir kaç cani işte. Onların durumunu cehaletle izah etmem ama sizin durumunuzu izah ederim. Bizim toplumumuz okumuşundan okumamışına cahil, dinliyorum da yorumları, okuyorum da yazılanları hayret ediyorum. Hastalıklı düşünceler sarmış dört bir yanımızı. Bir kere şunda hem fikir olalım; yanlış olan olayı tüm Trabzonlulara bağlamak, böyle yorumlayanlar da var olayı, yanlış ama bi parça haklılık payı da yok değil hani.

Trabzon’da hakikaten bunlardan çok var onu sorgulamak lazım neden acaba diye ? Elinde tüfekle bir kişiye ateş açmakla, kocaman taşı tribünden kalecinin, futbolcunun kafasına nişanlamak arasında hiç bir fark yok. Geçen sezon yarım kalan maçta, hani Ersun Hoca’nın depar attığı, bunlardan binlercesi tribündeydi. Nasıl olur da binlerce olabilir, di mi ? Çok tuhaf, bunu hakikaten sorgulamak lazım. Şimdi münferit bir olaya bakıp Trabzonspor kulübüne de ceza kesemezsin. Bunu da isteyenler var. Yanlış olur. Trabzonspor kulübüne Fener maçının ardından ceza verdiler ama yeterli olmadı gördüğünüz gibi, olmaz da zaten. “Cezaları artırın bak bir daha yapabiliyorlar mı” gibi bir kafaya çok şükür ki sahip değilim, işte toplumumuzdaki en hastalıklı düşüncelerden biri bu.

Okumuşu da söylüyor bunu. Devletin işi eğitmek, özendirmek, teşvik etmek. Evet artırılan cezayla suç işlenme oranını azaltırsın ama istenilen miktarda azaltamazsın, biraz daha azalır, hepsi bu. Hergün haber dinleyen, babasının kellesini kesen, karısını yüz bilmem kaç kez bıçaklayanları her gün seyredenler, evet her gün oluyor bu tip olaylar , toplumun ne durumda olduğunu fark edenler, “neden tedbir alınmaz” diye sorgulayanlar en doğru analiz yapanlar bence. Bu analizi yapanlar toplumunu, çevresini en iyi analiz eden insanlar hakikaten de, gündemi de takip ediyorlar, siyaseti de belli ki. Zaten nasıl da böyle bir toplum olmasın ki ? Bir toplumda hamaset, ırkçılık, mezhepçilik gibi konular bu kadar kaşınırsa, bu kadar siyasete alet edilirse, çok afedersiniz(!) Ermenisinden Rumuna çok da millet varsa o toplumda ve 21.yüzyılda o toplum bu kadar cahil bırakılmışsa o toplumda herşey olur.

Spor için de sanat içinde birileri birini vurur, biri kıza tecavüz eder, öbürü “ama o da o eteği giymeyecekti” der, 14 yaşındaki çocuğu polis bile bile vurur, öteki “ama o da örgüt üyesiydi der”, kimse 14 yaşında işte çocuk, kandırılmış, ne bilir ideolojiyi demez, diyemez. Evet imam pırt yaparsa cemaat başka şeyler yapar ama bu işin salt sorumlusu Trabzonspor Kulübü Başkanı da değidir, sorumsuzca başlıklar atan Trabzon medyası da değildir, rating uğruna nifak tohumları eken spor yorumcuları da değildir.

Çorbada tuzu olanlarla çorbayı kaynatanı karıştırmayın. Suçlu bu ülke insanını cahil bırakanlarda, suçlu, toplumsal olaylarda suçluya kılıf arayanlarda, “ama mini etek giymişti”, “ama örgüt üyesiydi” ama işte o kız da gitmeyecekti o çocuğun evine”diyenlerde. Bu kafa varya bu kafa, en tehlikeli kafa bu kafa işte. Devlet büyüklerinde de var bu kafa. Hakikaten imam pırt yaparsa cemaat büyük abdestini yapıyor. Elbette ki kulüp başkanları, yöneticiler, müdürler, medyalar, ünlüler, sanatçılar, gazeteciler de çok daha dikkatli olmalı, olacak.

Her şeyi bilen adam Fuat Avni, yine bir tweet attı geçen gün. Cemaatlerden ağzı yanan yüce devletlu padişahımız tüm cemaatleri Türgeve bağlayacak, “Bin Yılın Sesi” adlı projeyle alternatif Türkçe olimpiyatları da yapıp cemaatlerin hepsini kendine bağlayacak diyor. İmam da oluyor uzun adam, cemaati ne yapmaz ?

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

bruno.monte@abcpor.com

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular