Madrid’de atmosfer harikaydı, adeta sarı lacivertliler Türkiye’de, İstanbul’da gibi sahaya çıktılar. Koç Obradovic basın toplantısında söylediği gibi sürpriz yaptı aslında Zoric’i 5 numarada başlatarak. Koç Laso ise standart beşiyle maça başladı.
Llull, Kenan’ın tecrübesizliğinden ve gençliğinden yararlanmak adına maça tam saha baskı ile başlarken, Zoric ve Vesely ile beklediğimiz gibi pota altında etkili başladık ancak hücum ribaundlarında etkili oldular.
Goudelock forvette her top aldığında ikili sıkıştırmalarla karşılaştı. Bununla beraber oyuna etkili ama fazla “heyecanlı” başlayan Zoric henüz 3 dakika dolmadan 2.faulünü aldı ve kenara gelmek zorunda kaldı. Kenan da Llull karşısında zorlandı ve Zoric’e benzer şekilde erken 2 faul alarak kenara geldi.
“Rudy’i maçın içine erken soktuk”
Maalesef Bogdanovic Rudy’nin devreye girmesine engel olamadı maçın başında ve Carroll da Goudelock’ın savunmasına karşı beklediğimiz gibi devreye girdi. Neyse ki Zoric yerine giren Oğuz da pota altında etkili olunca, biz de Reyes’in erken 2 faulle kenara gönderdik ki ondan maç boyunca fazla yararlanamadılar.
“Mahşerin Üç Atlısı”
Koç Laso maçın başından işi ciddiye alması gerektiğini bilerek hemen Rodriguez-Llull-Rudy’e mahşerin üç atlısına döndü ve hücumda da organizasyonu doğru yaparak iç-dış gengesini sağladılar. Savunmada da sertleşen Real, tempo sayıları bulmaya başladı.
“Nocioni hamlesi”
Goudelock maalesef iyi başladığı maçta devamını getiremezken, koç Obradovic de kozunu erken kullanmak zorunda kaldı ve Bjelica-Vesely ikilisine döndü ki hemen köprü kuruldu, 4-5 bağlantılı sayılar gelmeye başladı temsilcimizden. Koç Laso beklediğim gibi hemen Bjelica karşısına Nocioni’yi alarak etkili olmaya çalıştı ki özellikle Nocioni hücumda hemen ön plana çıkmaya başladı ve savunmada da hemen sertlik göstermeye başladı Bjelica’ya, teması arttırdı.
“Kabus=İkinci Periyot”
İkinci periyotla beraber basit top kayıplarımız devam edince Real’in tempo oyununa çanak tuttuk. Maciulis ve Rivers’ı da Nocioni ile beraber sahaya süren koç Laso savunmayı iyice sertleştirdi. Nocioni penetre sonrası Ayon’u da çok iyi besledi ve Bjelica Nocioni’nin sertlik “tuzağına” düşmeye başladı, konsantre olmakta zorlandı maça. Semih ve Bjelica ikilisi oyundayken savunma ribaundlarında da problem yaşadık Ayon’a karşı.
“Ayon başımızın püsküllü belası oldu”
Vesely’i oyuna sürdü koç Obradovic ancak Ayon’u yine durduramadık… Bir de üstüne Rodriguez’e baskı yapmamamız, İspanyol oyuncunun direksiyona geçmesini sağladı ve penetre pas oynayarak Rivers’ı da dış şutlarla oyuna sokmayı başardılar.
Goudelock çemberi dövmeye devam ederken, Maciulis Bogdanovic’i kitledi. Pota altında Ayon’a bir türlü çare bulamadık, ne zaman adam değiştirsek doğru zamanda doğru yerde topu onla ters eşleşme varken buluşturdular.
“3 sayı savunmamız faciaydı”
Temsilcimizin aksine savunmayı sertleştiren Real Madrid iyi top çevirerek Rivers’ın şutlarını kullandı ve farkı ilk yarının bitimine 4 dakika kala 15 sayıya kadar çıkardılar. Savunmamız çöktü… Bu arada ilk yarının anahtarlarından biri de 3 sayı savunmamızdı… yağmur gibi üçlükleri ardarda potamızda gördük ikinci periyotta özellikle… (ilk yarı üçlük isabet oranları: %57)
“Acemice hatalar yaptık”
İkinci periyotta maalesef Final Four “acemiliğimiz” sahnedeydi, çabuk pes ettik savunmada ve 20 sayı farkla geride tamamladık ilk yarıyı. 8 top kaybı yaptık ve sadece 8 asist yapabildik. Real ise “SIFIR” top kaybıyla oynarken tam 18 asist yaptı! İkinci periyotun skoru 35-14 !!!
“Carroll, Rudy, Lllull, yağmur gibi üçlükler”
İkinci yarıya ne yazık ki yine Llull ve Rudy’nin üçlükleriyle başladık. Koç Obradovic Goudelock’a açık çek verirken, denemeler yapmaya başladı haklı olarak ve Melih’i oyuna aldı. Ama bu esnada ne yazık ki Carroll da kaldığı yerden devam etti, attıkça attılar üçlükleri… Bunun yanında Goudelock’ı da çok iyi tuttu keskin şütör ki temsilcimizin geri dönüşüne izin vermeyen en önemli engellerden biri Carroll’du.
“Bjelica, bildiğimiz Bjelica değildi”
Nocioni tarafından dengesi bozulan Bjelica bildiğimiz Bjelica’dan çok uzaktı. Bir türlü maçın içine giremedi, ne savunmada ne de hücumda varlığını hissettiremedi, maçın en büyük hayal kırıklıklarından biriydi.
“Koç Obradovic elinden geleni yaptı”
3.periyotun son bölümünde tam saha baskı da denedi koç Obradovic ama maalesef Llull ve Rodriguez’in birlikte olmasıyla da sorun yaşamadılar buna karşı da. Hücumda aslında problem yaşamadık özellikle Ayon’un ikili oyunlardaki zaafına karşı Vesely’i kullanmamızla beraber. Fakat savunmayı bildiğimiz Fenerbahçe Ülker seviyesine bir türlü çekemedik.
“Zisis Tel Aviv’de kalmış”
Çok şey beklediğimiz, en tecrübeli oyuncumuz Zisis de hem savunmada hem de hücumda yokları oynadı maalesef, hiç maçın içine giremedi. Bu nedenle de Rodriguez ve Llull ellerini kollarını sağlayarak oyun kurdukları gibi, Ayon’u da yine etkili kullanmaya başladılar.
“Rudy ve Reyes ise bildiğimiz gibi…”
- periyoda da Rivers üçlükle başladı, maç boyunca 5/6 3 sayı ile oynadı savunmamıza karşı Amerikalı oyuncu. Savunmamızı bir türlü oturtamadığımız gibi hakemlerin kötü yönetimine karşı da kendimizi kontrol altında tutamadık, maçtan iyice koptuk. Farkın sürekli çift hanelerde olması ve istediğimiz oyunu sahaya koyamamamız sinirlerimizi de bozdu. Tabii ki buna Reyes ve Rudy gibi oyuncuların da “sportmenlik dışı” hareketlerinin katkısı büyüktü.
“Kıpırdandık ama Llull izin vermedi”
Bjelica’nın teknik faul ve 5.faulle kenara gelmesinin ardından Vesely’e çalınan “gereksiz” sportmenlik dışı faulle beraber de ortam iyice gerildi ama buradan avantajlı çıkan biz olduk. Hem savunmamızı biraz daha sertleştirdik hem de hücumda Vesely ve Goudelock ile bir adım attık. Ancak Llull tek başına savunmamızı darmadağın etti attığı el üstü zor şutlarla ki maçın dönüm noktalarını bu şekilde iyi geçtiler, geri dönüşümüze “basketbol” anlamında engel olan isim Llull’du.
“Son periyodda hakemler de devreye girdi”
İkinci periyot haricinde 1 ve 3.periyotlarda aslında biz daha iyiydik ama savunmayı istediğimiz seviyeye çekemememiz onları yakalamamıza da engel oldu. Goudelock’ın hücumda geç açılması, Bjelica’nın bir türlü oyuna girememesi ve kısa oyuncularımızın skora yeteri kadar katkı verememesi işleri çok zorlaştırdı. Son periyotta ise hakemlerin komik ve kötü kararları da Madrid’e yardımcı olunca, Pazar günü 3’lük maçına çıkmak üzere ne yazık ki Final Four’un ilk gününü mağlubiyetle kapatan takımlardan biri olduk.
Bu ilk Final Four’umuz, çaylak yılımız olur inşallah ve biz de burada yer alan diğer 3 takım gibi artık sürekli Final Four’ların gediklisi oluruz umarım.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz
