Şampiyonluk kutlaması için tertip edilen gecede, konuşması sırasında Alex lehine yapılan tezahüratlara yerinde ama üslup olarak çok sert ve saygın bir spor kulübü başkanına yakışmayacak ifadelerle tepki verdi. Alex lehine tezahürat yapan gruba”paralı köpekler”diye bağırdı.
Hayatta yerden göğe kadar haklı olduğumuz pek çok durumla karşılaşabiliriz.
Bu bizim uğramış olduğumuz haksızlığa tepki vermeyeceğimiz anlamına gelmez.
Tabii ki tepki vereceğiz, hakkımızı savunacağız.
Hakkımızı savunurken içinde bulunduğumuz ortam şartları ve üslubumuz ne kadar önemliyse savunma yönetmelerimizi doğru seçememizde bir o kadar önemli. Aksi takdirde haklıyken haksız duruma düşme ihtimalimiz oldukça yüksek.
Başbakanın sözleri, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak başımı nasıl öne eğdiyse, Aziz Yıldırım’ın tercüman Samet’e her dediğini dikte ettirdiği konuşması da, bayan taraftarları eline mikrofon alıp fırça attığı konuşması da, o gece yine elinde mikrofonla yaptığı konuşmada bir Fenerbahçe taraftarı olarak başımı öne eğdi!
Saygın bir spor kulübünün başkanına böyle bir ortamda bu kadar aşırı ve sokak jargonuyla tepki vermesi de hiç yakışmadı.
Trübünlerde “her yer taksim her yer direniş” diye bağrııldığında, Ali İsmail Korkmaz için tezahürat yapıldığında ıslıkla tepki veren,”siyaseti bulaştırmayın trübünlere” diyen O grup’tu Alex tezahüratı yapan.
Ilginçtir, bayan taraftarlara Aziz Yıldırım’ın fırça attığı mikrofon yine o mikrofon. 3 sene evvel Bursa maci berabere diye yanlış anonsun yapıldığı mikrofonda yine o mikrofon. Aziz Yıldırım’ın Alex tezahüratı yapan gruba “paralı köpekler”diye bağırıp şampiyonluk kutlamalarına gölge düşürdüğü konuşmasını yapmış olduğu mikrofon da yine aynı mikrofon.
Ne mikrofonmuş arkadaş yaa 🙂
Gerçekten bir Fenerbahçe taraftarı olarak o tarz konuşmayı başkana yakıştıramadım ama son üç yıldır yaşamış olduğu süreci gözününde aldığımda da kendisine karşı daha anlayışlı olmamı gerektiğini de düşünmeden edemiyorum.
Sonuç olarak şunu belirtmek isterim:
“Sonuna kadar Aziz Yıldırım, sonsuza kadar Fenerbahçe”