Maçın yorumuna girmeden maçın öncesini konuşmak istiyorum ilk olarak. Haftaarası feribotta Emre Belözoğlu’na yapılan saldırı, ardından bu maçın sabahında Mersin’de yerel bir gazetenin attığı Emre’yi namlunun ucunda gösteren başlık ve maç sonrası Fenerbahçe otobüsünde yapılan bomba araması!
Biz nereye gidiyoruz Allah aşkına ? Daha Fenerbahçe otobüsüne yapılan silahlı saldırının üstünden 40 gün geçmiş, ardından Ankara şubesine saldırılmış, Bursa’da otobüsü taslanmış. Şu kadar süre içinde Fenerbahçe’nin başına gelenlere bakar mısınız? Ben de dahil olmak üzere hepimiz sahada oynanan futbolu eleştiriyoruz zaman zaman. Ancak bu kadar üstüste yaşanan negatifliğe rağmen Fenerbahçe’nin hala ayakta olması bile başarı belki de…
Yine de diyeceksiniz ki, futbolcu sahaya çıktıktan sonra ne saldırı ne hakaret hiç bir şey kalmaz akılda, çıkar topunu oynar. Öyleyse sahada oynanan oyunla ilgili de bir çift kelam edelim.
Erciyes karşısındaki sürpriz puan kaybından sonra daha hırslı daha baskılı bir futbol bekleniyordu Fenerbahçe’den. Beklentiler yine boşa çıktı. Neredeyse pozisyonsuz geçen bir ilk yarı ve rakibin direkten dönen toplarının ardından Mersin kalecisi kırmızı kart görünce takımını 10 kişi bıraktı. Ardından baskı kurmasına rağmen yine de net pozisyon zenginliği yakalayamadı Fenerbahçe.
“Pas hatası rekor denemesi” yapan Kuyt, ileride oynadığında solbeke göre daha verimsiz olduğunu bir kez daha ispat eden Caner, suya sabuna dokunmayıp, bir an önce yaz tatiline çıkmayı düşünen havada oynayan Meireles ve Alves, son olarak ta maç içerisinde saman alevi gibi parlamaktan öteye gitmeyen sezonun bir numaralı hayalkırıklığı Diego, Fenerbahçe’nin etkisiz futbolunun en etkili isimleri oldular.
Caner solbeke geçtikten sonra katkı sağladı. Volkan da çok eleştirildiği haftaların ardından Wellington’un karşı karşıya vuruşunda yaptığı kurtarışla görevini yaptı. Emre ise hazır olmamasına rağmen orta sahaya sakinlik getirdi, pas trafiğini düzenledi, oyunu mümkün olduğunca açarak eksik kalıp kapanan rakibe karşı pozisyonlara girilmesini sağlamaya çalıştı.
Ancak en önemlisi son dakikalarda attığı muhteşem goldu.”Durun, daha lig bitmedi” dedi adeta. Geçirdiği zor günlerin ardından verilecek en güzel cevabı sahada verdi. Fenerbahçe’yi son anda tekrar hayata döndürdü.
Yalnız Emre’nin attığı golden daha önemlisi Fenerbahçe’ye yapılan bu saldırıların artık son bulmasıdır.İlk başta sorduğum soruyu tekrar soruyorum: “Nereye gidiyoruz biz?” Bu saydıklarımızın hepsi ayrı ayrı adli olaylar. Burada görev devlete düşüyor.
Devlet birimlerinin tüm suçluları bir an önce bulup, gerekli cezaların verilmesini sağlaması gerekmektedir. Ardından verilen cezalar tüm kamuoyuyla paylaşılmalıdır ve bunu izleyen herkes bir daha bu tip olayların yanından bile geçmeye cesaret edememelidir.
Sorumluluk devlettedir. Artık uygulanmayan kanunlar çıkarma değil aksiyon alma zamanıdır. Fenerbahçe’yle yapılan arsa sözleşmelerinden çayıp, stadın kaldırımlarına bile vergi kesip,Topuk Yaylası için dava açacağınıza, önce aslı görevinizi yapınız. Fenerbahçe’ye yapılan saldırıların tüm faillerine gereken cezaları verip, tansiyonu düşürünüz. Belki ondan sonra doğru dürüst futbol konuşabiliriz!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : alp.eralp@abcspor.com
twitter : @alperalp72
