Fenerbahçe’nin kadrosu öyle bir hal aldı ki, her pozisyonda 2 hatta 3 alternatif var. Ancak bir kişi var ki onun yokluğu takım için büyük sıkıntı oluşturuyor. O da Gustavo. Bugün Hatay karşısında Gustavo’lu ilk yarı ile Gustavo’suz ikinci yarı arasındaki fark, onun takım için ne kadar değerli ve vazgeçilmez olduğunu gösterdi.
İlk devre o varken son derece dengeli bir oyun oynadı Fenerbahçe. Rakibe pozisyon vermeyen, zaman zaman önde yaptığı baskıyla toplar kazanan, rakibin hızlı forvetlerine pek imkan tanımayan ve fırsat buldukça da pozisyona giren bir takım vardı sahada. Erol Hoca’nın önceliği olan toplu savunmayı iyi yaptılar, iyi yardımlaştılar, topu biraz rakibe vermekle beraber akıllı oynadılar. Erol Hoca’nın bir başka doğrusu Samuel ile başlayıp,onu 35’lik ağır Mesut Çaytemel karşısında kullanmasıydı. Golümüz öncesinde de yeni transferimiz Samuel Mesut’u geçip nefis bir asist yaptı. Onu ikinci devre daha çok topla buluşturamamış olmamız bizim hatamızdı.
Yalnız bu maça başlarkenki oyun planını övdüğüm Erol Bulut’un ikinci devre yaptığı değişiklikleri hiç beğenmedim. Gustavo çıktığında orta saha göbeğimiz Mert Hakan-Ozan Tufan oldu. Tamam eksiklikler bizi buna mecbur etti, ister istemez direncimiz azaldı ancak ön tarafa yaptığı Ferdi ve Cisse takviyeleri takımı iyice yumuşattı. Hatırlarsanız ardarda yenilgiler aldığımız dönemde de bu ikili vardı ve takım savunmamız darmadağın olmuştu. İkisi için de asla kötü oyuncu demiyorum,özellikle Ferdi’yi çok beğeniyorum ama Cisse’nin yaşı 35 temposu azalmış,sadece gol vuruşu ve fırsatçılığı kalmış. Ferdi ise ameliyattan yeni çıkmış, antrenmansız kalmış. Dolayısıyla bu ikili oyuna girdiğinde direncimiz iyice düştü tamamen oyunu rakibe verdik.
Maalesef Mert Hakan ve Ozan Tufan da gününde değillerdi.bugün. Çok top kaybı yaptılar ve özellikle bunları çıkarken yaptıkları için takımı zor durumda bıraktılar. Ozan belki çizgiden çıkardığı topla kendini affettirdi ancak birkaç haftadır süren bir düşüşü var. Daha önce onun da kötü oynama hakkı var dedik, ligin ilk bölümündeki üstün performansını övdük ama muhakkak kendini toparlaması lazım. Hele hele Gustavo olmayacaksa bi süre Ozan’ın bu şekilde oynama lüksü yok. Mert Hakan ise bu haliyle sakatların iyileşmesi sonrası forma bulmakta zorlanabilir. Benden söylemesi.
Elbette Altay’dan söz etmeden yazıyı bitirmek olmaz. Bir yan topta yüreğimizi ağzımıza getirdi. Ancak üstüste öyle toplar çıkardı ki, nerdeyse maçı tek başına çevirdi diyebiliriz. Hakikaten cepheden çok ama çok iyi kaleci. Bu sezon Karagümrük ve Denizli galibiyetlerinde başroldeydi. Bugün de hanesine bir 3 puan daha yazdırdı. Bu maçı her ne kadar Altay’ın performansıyla hatırlayacaksak ta Mesut Özil’in ilk maçı olması sebebiyle de tarihe geçti. Mesut 2. golü başlatan pasıyla katkıda bulundu galibiyete ve sonuçta çok önemli bir virajı dönmüş olduk.
Haftaya Galatasaray maçı ve sonrasında yine zorlu maçlar var. Gustavo’suzluk umarım çok uzun sürmeyecektir. Eğer o maça orta sahada yine Ozan-Mert Hakan göbeğiyle çıkarsak işimiz kolay olmaz. Her şey iyiye giderken, liderliği elde etmişken, transferlerle güçlenmişken en olmaması gereken talihsizlik oldu. Gustavo sakatlandı. Şimdi iş Erol Hoca’ya düşüyor. Hoca bir şekilde Gustavo’suzluğa bir alternatif yaratmalı. Buraya kadar sezonu iyi getirdik, bu yüzden bir çuval incir berbat olmamalı.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72