- Video ne kadar güzel bir alet değil mi diye soruyor Müslüm denilen hıyar..
- Belki yırtarız bu dayaktan hesabı Müslüm’ün suyuna gitme niyetindeki Asım ağlamaklı bir ses tonuyla yanıtlıyor.
- – Video, büyük imkan. Düğünlerde…. Falan… Valla, Video büyük imkan, maçlarda falan..
- Var adında başka bir büyük imkan daha var, derbiyesiz derbide cezaları kesti. Kesilen cezaları yetersiz bulanlar oldu, verilen cezaların bazı kişiler için yeterli, bazıları içinse yetersiz olduğu yönünde eleştiriler de oldu, ‘’cezölör doho do orturulmalı, coydurucu olmalı’’ korosu da yine meydandaydı.
Bence cezaların caydırıcılığı konusunda bir sıkıntı yok, cezaların kaçınılmaz olmaması konusundaki sıkıntı taraftarları tatmin etmedi.. Muğdat’ı zaten geçtik de, Belhanda’ya ceza verilmemesi akıl alır gibi değildi. Galatasaray orta sahasını bu kadar da mağdur etmeyelim diye düşündükleri bariz ortadaydı, kayıran Allah Koeman’ı kayırsın, bugün nasıl bir orta saha ile çıkacağı en merak ettiğim konuydu. Jailson’un yokluğunda Anderlecht maçının son 10 dakikasında vermiş olduğu sinyal üzere orta sahada Isla’yı kullanmayı tercih etmiş, olduğu gibi Anderlecht maçının onbirini de sahaya sürmüş Koeman ki; Anderlecht maçına çok da benzer bir oyun ve skor gördü bugün Fenerbahçeli taraftarlar. Koeman’ın eli Fenerbahçe’ye değdi, buna eyvallah ama..
Aması hakkında karar vermek için de çok erken, tek bir gerçek var, Cocu’ya kıyasla daha tumturaklı bir hoca olduğu.. Anderlecht maçında Anderlecht’i, Alanyaspor maçında da Alanyaspor’u seyretmekten gına geldi Fenerbahçe’li taraftarlara desem, sanırım yanlış bir şey söylemiş olmam. Rüştü’lü yıllarda Rivaldo’lu Barcelona’ya karşı Kadıköy’de bir maç seyretmiştik, o seneden bu seneye ben böyle iki maç seyretmedim, ikisi de üst üste gelince bana fazla geldi..
Koeman iki santrforla oynamak istiyor, Ayew ve Valbuena gibi geriye dönüşleri sıkıntılı iki de kanat hücumcu ile oynuyor, ister istemez bu da takım direncini kırıyor. Ama gerçek sebep de bu değil aslında, Koeman topu rakibe verme konusunda cömert bir hoca, ikinci bölgede rakibi karşılayıp iki üç pasla kaleye gidelim, kanatlar orta yapsın, iki santrforum da gol yapsın düşüncesinde. Advocaat ta böyle bir niyet içindeydi ama hem tek santrforla çıkıyordu, hem Emenike hızlı bir oyuncuydu, hem de kanatlarda da hızlı ve top taşıyabilen iki tane kanat forveti vardı elinde, Volkan ve Lens. Ozan da oynadığı zamanlarda topu ileriye taşıyabilen bir oyuncu, basit iki üç pasla Advocaat sahada istediğini alıyordu..
Ayrıca Fenerbahçe önde rakibi daha fazla rahatsız ediyordu, ikinci bölgede de ayağa ve topa hamleler yapılıyordu.. Koeman’ın takımında bu tarz oyuncular yok, iki santrfor da hızlı değil, ortadan topu taşımasını beklediğimiz Elif günden güne geriye gidiyor, sorumluluk almıyor, tamamen Maldonado’ya bağlamak üzere ve Frey dışında çok etkili pres yapıyor diyebilceğimiz bir oyuncu da yok.. Önümüzdeki haftalar nelere gebe göreceğiz..
Fenerbahçe orta tempoda başladığı maçın ilk yarısında istediklerini yapmayı başarsa da ikinci yarı tamamen silik ve ezik bir futbol, düşük tempolu bir oyunla skoru korumaya çalışan takım görüntüsünde 3 puanı alıp götürdü.. Koeman’ın Valbuena hamlesi tıkır-tıkır işliyor, 3 maçtır sahada gerçek bir futbol virtüözü görüyoruz, onun ayağına top değmeden hiçbir güzellik olmuyor, sen varsan her şey tamam, sen yoksan her şey eksik hesabı.. Valbuena’nın getirdiği top sonucunda 18. dakikada gelen Ayew golü, 31.dakikada da yine Valbuena’nın kullandığı serbest atışta Frey’in vurduğu kafa şutu Fenerbahçe’yi utanç potasından çıkardı, Valbuena olmasa bunların hiç biri de olmazdı ama nereye kadar, ben de meak ediyorum.. ilk 45 dakikada Fenerbahçe gerçekten iyi bir görüntü sergiledi, baskılı, fişek gibi oynamasa da pozisyonlar da buldu ama ikinci yarı tablo tamamen tersine döndü..
Fenerbahçe geri dörtlüsü ilk yarıda pozisyonda vermedi, takım savunması artık oturdu diyebiliriz ama orta saha ve forvet hattında çözümü transfere bağlı sorunlar bu maçta da sırıttı.: Slimani maça iyi başlıyor, 20 dakika sonra normale dönüyor, sonra top saklamayı dahi beceremiyor, gol vuruşları zaten Guiza’ya rahmet okutur nitelikte.. Ayew gol atmasına rağmen çok kötü, çizgiye indiğinde çok etkisiz, koordinasyonu da sıkıntılı, onun bölgesi kesinlikle transfer istiyor.. Eljif risk almaktan ve sorumluluk almaktan giderek uzaklaşıyor, Fenerbahçe futbol tarihinde 18 yaşındaki hiçbir oyuncu bu kadar forma şansı bulmamıştır, şans yüzüne güldü, bu durumun farkında değil..
Her şeyi 34 yaşındaki Valbuena’dan beklersen, yandın demektir.. Frey.. Çok eleştirdik, yetenekleri sınırlı ama koşuyor, çalışıyor, bozuyor, hepimizi utandıracak.. İkinci yarıda Fenerbahçe oyunu biraz daha geride kabul etmeye başladı, Slimani hem presi azaltıp hem de daha az tutabilmeye başlayınca Alanyaspor oyunun tek hakimi oldu, 63. dakikada hoca Valbuena’yı oyundan alıp halı saha yıldızı Benzia’yı sahada görmeyi tercih edince de hep beraber oturup kırmızı-beyazlı Barcelona’yı seyrettik..
Koeman iyi adam, hoş adam, taraftarla da iyi kontakt kurdu, bu takımın 3 puana çok da ihtiyacı var, Valbuena hamlesi falan da güzel, Valbuena’yı serbest oynatması da güzel, hepsine eyvallah ama sonraki sezonda Fenerbahçe başında kalamayacak gibi duruyor. Felsefi anlamda bu camiaya uygun değil, Fenerbahçe bu şekilde oynayamaz. Kaç aydır bu camianın içinde kendisi, İsmail Köybaşı’ndan hala medet umuyor, Ayew ve Slimani gibi adamlara 90 dakika katlanıyor, sakatmış, cezalıymış anlamam ben, u21 den alırım iki tane adam oturturum kulübede, sürerim sahaya. Bursa böyle oynuyor da Fenerbahçe mi oynamayacak ? Barış var kenarda, Ferdi var..
Nihayetinde Fenerbahçe kazandı, kazanan hoca haklıdır, çok da fazla olumsuz yorum yapmayalım.. 6 hafta sonra Fenerbahçe 3 puanla tanıştı, küme düşme potasından da uzaklaştı, hayata merhaba dedi..
Günaydın lan yaşamak..!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907