Dün maçtan döndüğümde geç olduğu için yazıyı vaktinde yetiştiremedim, ancak yazabiliyorum, kusuruma bakmayın… Ama diyeceklerim var. Çok meraklıyız toplumca günah keçisi aramaya, herşeyin nedenini bir tane şeye indirgemeye. Hoşumuza gitmeyen –ulaşmak istediğimizi çok da etkilemeyen- ufacık birşey olduğunda hemen idam sehpası hazırlanıyor. Öncelikle bundan vazgeçmek lazım.
Bu yazı bir “Diego’yu savunma yazısı” değildir. Bununla beraber eveleyip gevelemeden bir cümle kuracağım; cümleyi beğenmeyenler yazının geri kalanını okuma zahmetine girmesinler:
Diego’nun etkisiz ve önemsiz olduğunu düşünenler gözümde futbol cahilidir!
Bu takımın (sahaya çıkan 11’in geri kalanından bağımsız olarak) 2 adet temel sütunu var: Mehmet Topal ve Diego. Geri kalan herkes bir şekilde kısmen de olsa açığı kapatılabilir oyuncular. Tamam, Şener bir Gökhan değil, ama yokluğunu kısmen unutturabilir. Örnekler çoğaltılabilir. Eğer Mehmet Topal ve özellikle Diego yoksa oyunun çıkmaza girmesi çok olası. Bunun altında yatan neden belli: Topal defans ile orta saha arasında, Diego da orta saha ile hücum arasında trafiği ele alıyor. Hatta Topal’ın yokluğu bile bir noktaya kadar (özellikle Türkiye’deki maçlarda) Souza veya Ozan ile doldurulabilir, ne var ki Diego’nun yaptığını yapabilecek ikinci bir oyuncu malesef yok.
Diego ile ilgili birkaç problem var, bunlardan ilki ondan beklenti ile alakalı. Artık klişe haline geldi, Diego bir Alex değil. Olması da gerekmiyor. Ondan beklenti 15 gol 15 assist olmamalı. İkinci problem Diego’nun belki de bugüne kadar kendisinden beklenmeyecek kadar defansif görevinin olması. Ve artık yaşı da 30. Diego sahada belki de birim zamanda en çok koşan oyuncu; araştırmak lazım. Ve aynı zamanda en çok tekme yiyen oyuncu; bunu araştırmaya sanırım pek gerek yok. Hafifletilemsi gereken bir yükü var yani saha içinde.
Dün yaptığı tek kelime ile rezalet. Affedilir tarafı yok. Ama sadece bundan dolayı onu takım dışına itmenin de bize salt zararı olur. Ha, eğer daha iyi bir çift yönlü ve yaratıcı oyuncu bulursan gönder. Kadronda şu anda var mı? Yok! Oyuna etkisini mi sorguluyorsun? 10 gün önceki Trabzonspor maçını tekrar izle. Oyundan çıkmadan önce takım nasıldı, çıktıktan sonra nasıl? Dünkü Celtic maçında atıldıktan sonra ne yaptık ona bak. 10 kişi kaldık ondan diyorsan, Antep maçında 10 kişi kaldıktan sonra ne yaptık, onunla bir karşılaştır. Bunu umarım Pereira da Diego’yu ekranın karşısına oturtup yapar. Zira Diego oyunda değilse topa sahip olup topu çevirebilmen mucizelere bağlı.
Artık futboldan anlamayanlar bile biliyor, Barça veya Bayern ile falan oynamadıktan sonra çift ön liberoya gerek yok. Topal zaten tek ön liberoyla daha iyi oynuyor. Neden tek ön liberoya dönülüp orta sahadan biri Diego’nun yanına konmaz bilmiyorum. Hem Topal rahatlar hem Diego. Tam kazan-kazan olur yani. Bundan da anladığım Pereira Souza’nın ofansif kabiliyetine Ozan’ın da genel performansına güvenmiyor. İyi de kardeşim, bunu düzeltmek de hoca olarak senin görevin.
Celtic ile ilgili fazla birşey yazmaya gerek yok. İleride basmaya çalışmanla beraber topu kaybeden bir takım. İleride basamazsan, topu bırakırsan da bildikleri birkaç hücum formatında gol bulmaya çalışıyorlar. Grup sonuncusu olmalarına şaşmamak lazım. Rangers İskoçya Premier’e geri dönmedikçe Celtic’den bundan fazlasını beklenmemeli.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : ertu.oner@abcspor.com
twitter : @ErtugrulOner